öğretmenin yaratıcılığı karşısında inanılmaz duygulandıran bir klibe imza atmış sınıf.
gözlerimi doldurdular, gurur duydum hepsiyle ve bu öğretmen ile.
eminim, emre'nin haberi olduysa ya da olursa o da çok mutlu olacaktır.
hepimiz için 4 dakikalık bir soluklanma ve bildiğimiz herşeyi tekrardan sorgulama fırsatı. sakin ol şampiyon ve sanrılarını biraz da o minik gözlerde ara. belki bulamayabilirsin.
bir şarkının sözleri ile bir mekan belki bu kadar uyuşur. bir insanın kendini umudun ve hüznün en koyu haliyle yaşamaya alışması gibidir. susarsın beklerisin ve alışırsın. ordaki öğretmen umutludur o gözleri parıldayan çocuklardan; o öğretmen hüzünlüdür, sevdiklerinden uzaktır. bu klipte üç güzelleme göze çarpar. şarkıdır; emre aydın'ın hüzün ve isyan kokan sesi, müziği... mekandır; terkedilmiş duygusu taşıyan bir coğrafya... öğretmen ve öğrencidir; masum bir birlikteliktir, eğitim aşkıdır, içinde kirli beklentilerin olmadığı masum gözlerle bakan yavrucakların yarınlara dair umutlarıdır.ve sen de bir çocuk kadar saf ve ümitvar olmayı umut edersin.
her olayı kürt türk muhabbetine bağlayan tuhaf insanımsıların yüzlerce kez izleseler bile anlayamayacakları video.
bahsedilen kürtlerin ezilmiş kırılmış dışlanmış olduğu değil orada, o çocukların her şeye rağmen gülebilmesi, masumiyetleri.
edirne'den hakkari'ye hepsi vatan toprağıysa eğer hakkari olması neden rahatsız ediyor ki insanları? edirne olsaydı neden edirne demeyecektik de neden hakkari sorusunu sormamız saçma değil mi?
edirne de olsa ağrı da van da izmir muğla da aynı entry yazılabiliyorsa o zaman doğu sorunu çözülmüş demektir. ama görülen o ki daha vakit var...