akabinde postane, karayolları, meb, emniyet, kaymakamlık, askeriye vb. çekilsin diye devam edecek kampanyadır. bu iş o yolun başlangıcı. merak etmeyin hakkari halkı elektrik ile sindirilecek bir halk değildir. sanki hakkari'de sokaklarda lamba değilde ufo var anasını satayım, öyle bir algı yarattınız yani. elektriği keseceksen askeride çekeceksin. ya temel hizmetleri vereceksin ya da çekip gideceksin.
neyse ki böyle saçma önerilerin toplumda bir karşılığı yok.
Devletin gündemine bile gelmiyecek kadar saçma bir kampanya iki gün önce askeri araç devrildi 10 şehitimiz vardı yaralı askerlerimize yardım eden o civardaki terör örgütünü desteklemeyen halktı.Bu duruma genelleme yapılmaması gerekir ve örgütü destekleyen bir kısım toplumun cezası nasıl kesilir bunun cevabı hala çözülmüş değil.
olayı kürt sorununa kadar getiren insan maalesef çoğunlukta sanki orda insanlar oturmuyor ve sanki onlara elektirik lazım değilmiş gibi oturduğu yerden artislik yapanlar var. evet adaletli değil tabi hakkıyla elektiriğini ödemek varken kaçak elektirik kullanarak vatandaşın boynuna binmek ama lütfen şunu unutmayın her kürt pkk'lı değildir.
olayı tabi farklı yönlere çekerek hak etmiyorlar demek işi kestirip atmaktır peki siz oraya memur olarak atansanız bir türk olarak sizide aynı kefeye sokmak lazım ve siz kalkıp benim ne suçum var mı diyeceksiniz. hadi ordan canım; sen değilmiydin hepsinin elektiriği kesilsin diyen.
karakol baskınlarının, bombalamaların ayyuka çıkacağı durumdur. lakin hakkaride yaşayan bir kardeşiniz olarak söyleyebilirim ki, burada nezaman elektrik kesilse bütün polisler, kesin bir yere saldırı olacak diye ne var ne yok ( biber gazı, silah, bıçak vb. ) kuşanır ve teyakkuzda beklerler. arzu etmediğim, meydana geldiğinde bitmesi için bildiğim bütün duaları ettiğim zamanlardır.
%90'a varan kaçak kullanımın artık devlete baş kaldırma aşamasına gelmesine tepkidir. memurlar ve devlet kurumları hariç elektrik parası ödeyen yok ise elektrik de verilmemelidir. dürüst vatandaşın parası ile terörü ışıklandırmaya kimsenin hakkı yok. kesilsin amk.
devlet, elektrikte olan kayıp-kaçak oranını bizden tahsil etmekte.
bu oranı ödeyen bizler, anayasal haklarımız da çiğnenerek neyi ne kadar ödediğimizi ve kayıp kaçak oranını hatta bizim faturalarımıza ne kadar yansıdığı, zamlara ne kadar etki ettiği, bu kaçak oranları nerede ve ne kadar olduğunu bilmemekteyiz.
emin olduğumuz şey ise, bizden tahsil edilen kayıp-kaçak parasının %90 ı kaçak elektrik parası %10 nu hatlarda meydana gelen kayıp elektrik parası olduğudur.
hele ki, insanların infial duygularını harekete geçirmemek için artık kayıp-kaçak oranlarını açıklamayarak doğuda yerel yönetimlerin devlet nimetlerini sorumsuzca kullanarak dipsiz kuyu gibi devamlı tüketmesini gizlemeye çalışmaktalar.
devlet bu kayıp-kaçak oranlarını, hangi bölge-şehir-mahalle-ev bazında bilmekte ve doğuda aciz kaldığından devlet ve kamu personeli görevlerini yapamamakta.
internet dünyasında ve bazı sözlüklerde "hakkari de %90 kaçak elektrik kullanılmakta. hakkariye elektrik verilmesin" kampanyası bile yapılmakta. bu kampanya için olumsuz bakabilirmiyiz?
şahsen, devlete her kuruşunu ödeyen biri olarak, vatandaşlık görevi yanı sıra ahlak kuralları ve insan olma özelliğini yerine getiren biri olarak acitasyon yapmadan bu kampanyayı desteklediğimi bildiririm.
anadoluda hatta, akdeniz tarafında ki dağ köylerini gidin gezin. devletten almış olduğu yardım-hibelere bakın. yaşam standartları ve seviyeleri doğuda ki köyler ile aynı. fakat yetim evlat gibi dışlanmışlıklarına rağmen devletin sırtında ki kene gibi yaşamıyorlar.
üstelik, faturalarda kaçak elektrik için yapılan uyarılar ve vatandaşı bu oran ile micadele için kullanma gayreti güden anlayış bu kampanyayı desteklemeli.
bir başka garabet ise, "ihbar edin de yakalayalım" demeyi gelinen teknoloji düşünülünce "bizim ile dalga geçiyorlar" demek en kibar tabir olmalı.
seslendirilmesi bile bazılarını rahatsız eden kampanyadır. ha bir de. devlet onlardan aldıklarını geri versin diyen savunucuları vardır bu kaçakçıların. devlet onlardan aldığı, molotof, bomba ve keleş mermilerini onlara geri verirse, onlar zararlı çıkar ayrıca.
Sonuna kadar destek verdiğim kampanyadır. Bizim babamız gece gündüz demeden çalışacak kendini paralayacak ama bu insan müsveddeleri kaçak elektrikle gününü gün edecek yok öyle yağma. Karanlıkta kalsınlarda akılları başlarına gelsin!
yapılması yerinde kampanyadır. avrupa'da elektrik çalamayanlar başka yasadışılıklar yapmaktadırlar. türken raus diyenler, keşke o kişilerin kürt olduklarını bilseler. sırf pasoportu türkiye diye kürde türk dersen öyle olur.
avrupa da türkler için uyuşturucu dağıtıcısı,tembel, (bkz: işsizlik parası) ile geçinen asalaklar gibi oluşmuş ön yargıların yurdum versiyonudur.
ayrıca (bkz: türken raus) yaklaşımımın millileştirilmesidir.
biraz daha geniş kapsamlı çalışıp bütün kaçak kullananların elektriği kesilmeli...
doğu, batı, kuzey, güney...
zira her yörede var kaçak kullanmaya meyilli şerefsizler...
tedaş napsın arkadaş?
borçtan dolayı keser enerjiyi; adam kablo birleştirir.(!)
sonra tedaş sayacını söker adam usulsüz kayıtsız yenı sayaç bağlar.(!)
o kadar ince detaylarla sayaca kaçak bağlıyorlar ki elektrikçi adam bile gittiğinde anlayamıyor bazen.
akla zarar görüntüler...
kim demiş türkler geri zekalı;
o konuda çalıştırdığı kafayı, verdiği titizliği hayırlı bir işe yorsa vallahi neler çıkar ortaya kimbilir...
artık bu konuda kampanya mı çıkar yasa mı bilmem. ama çıkmalı artık.
böylelikle bizimde başımız rahat eder. *
(bkz: kayıp kaçak bedeli)
kaçar elektriğin sadece hakkari'de olduğunu sanan söylem.
her şehirde denetim olmalı. nerde bu sorumluluğu alacak insanlar? her ay en az 150 tl elektrik faturası ödüyoruz. o kadar yakmıyoruz bundan eminim. senden benden çıkıyor işte bunun faturası. denetim olmalı denetim.
elektrik kaçak oranı %70 ve üzeri olan tüm şehirlere uygulanması gerekir. hakkari başlangıçtır. illa parasını ben ödeyeceksem onların elektriğini, götlerine kablo sokar, veririm 220'yi öyle alırlar beleş elektriği, götten ve direkt.
dağdan inen teröristleri davul zurnayla karşılayan, israil'in mavi marmara'yı basması ardından one minute, bi daha davos a gelmem* diyen, suriye'nin sınırda muhalifler ve türklere ateş açması ardından "bir daha olursa önlem alırız" diyen taşşaksız yönetimin asla uygulayamayacağı kampanyadır.
Ulan bu herifler için yoksul edebiyatı yapılıyor ya kahrolmamak elde değil..
Lan allah'ın malı, batıdaki adama kimse soruyor mu senin paran var mı yok mu, yoksul musun zengin mi diye?
Çatır çatır alıyor mu parayı. Hiç soruyor musun benim cebimde elektrik param var mı diye. Ama ben sike sike ödüyorum. Hem kendiminkini hem o kacakçılarınkini.