Hukukun yorumlanması işleyiş açısından doğal bir süreç olsa da yanlış yorumlamanın önüne gecilmediği sürece işe yaramayacaktır. Sen ne kadar tecrübeli olursan ol, olaylar birbirinden ne kadar farklı olursa olsun, hukuku yanlış yorumluyorsan her şey boş.
ingiltere'de zengin toprak sahipleri veya tüccarlar hakim olurdu. Bunlar da önlerine gelen herkese idam cezası vermeye çok meraklıydı. Hırsızlık yapan çocuklar bile asılırdı. Jüri ve seçilmiş hakim sistemi bu aşırılıkların önünü alabilmek için icat edildi.
Türkiye için son derece manasızdır ve şimdikinden bile büyük sorunlara sebep olur.
- sen bizim yeğene 15 yıl vermişsin?
+ e cinayet işledi, taciz de var işin içinde.
- Yazıklar olsun biz bütün aile sana oy vermiştik, verdigimiz oy haram olsun sana!
Demokrasinin en büyük sıçış noktası da burada başlar. Halk teknik bilgisi olmadığı konularda fikir beyan edip karar vermeye başladığında işler büsbütün boka sarar.
Türkiye nin kronik sorunu bağımsız yargı. Hakimlerin bağımsız olması onları halkın seçmesi ile olur. En az 10 yıllık avukatlık yapma şartı ile her hukukçuya aday olma hakkı verilsin. O yörenin halkı ise oy kullanarak seçsin.
Misal Ankara adliyesine 500 hakim mi lazım. 5000 aday çarşaf liste halinde seçime girer. ilk 500 e giren hakim olur. Kendi aralarında yapılan seçim ile komisyon başkanı seçilir. Komisyon başkanı hakimlerin mahkemelerini belirler.
ilçelerde de bu uygulama yapılır. Halk kendi hakiminin tarafsızlığını kendi kontrol eder. Bir sonraki seçim gerekirse oy vermez.
Teknik bilgi denmiş. 10 yıl avukatlık yapacak. Ayrıca vermiş oldukları kararlar doğrudan kendisini ilgilendirecek. Yani tazminat hakkı vs. 4-5 sene sonra seçimi kaybederse verdiği kararlar ile yüzyüze gelecek.
Birisi halkın cahilliğini dem vurmuş. O zaman hiçbir parti seçime girmesin amk. Sadece hakimler değil. Emniyet teşkilatı ve üniversite rektör ve dekanları da böyle seçilmeli. Üniversite öğrencisi oy verip dekanını seçecek. Var mı bundan daha iyi demokrasi.
Ulan kanun diye birşey var. Hakimin zaten vereceği ceza ve yaptırım belli. Mesele siyasi davaların önüne geçmek.