yıllarca hukuk bilimi okuyacak ama bir gün, diploması tartışılan birisi gelecek ve hakimin söylediği değil bu kişinin söylediği geçerli sayılacak.
hikaye olsa çocuklar bile dinlemez.
Türk ceza kanunu ve ceza muhakemesi kanunu gibi iki mükemmel kanunu uygulamayarak insanların kafasında idam gibi insanlık dışı bir isteği uyandıran tiplerdir bunlar.
Hukuk fakültesine girerler ve ilk andan itibaren kafalarında hakim savcı olmak vardır. Çünkü şöyle gerine gerine devlet otoritesinin tadını çıkarmak, hokömöm bön sovcoyom bön diye ahkam kesmek isterler. Bu yüzden ya hiç sosyal medya kullanmazlar, ya da yandaşları, rte'nin tivitlerini falan favlarlar.
Sonra hakimlik savcılık mülakatı için gider torpil bulurlar. Seneler sonra hakim savcı olursan, o torpil senden karşılık beklediğinde bağımsız olabilecek misin? Cumhuriyetin savcısı olabilecek misin?
Görüp görebileceğiniz en sinsi insanlardır bunlar. Siz de gider bunlardan adalet beklersiniz.
Soruyor musunuz bu katiller tecavüzcüler niye dışarıda diye? Sormayın olm, sormayın. Vay babam vay, bu torpilli sünepeler kadın düşmanı iktidara karşı gelecek de kanunda yazılı ağırlaştırılmış müebbeti uygulayacak öyle mi? Saf mısınız?
Bunlar makam mevki için şerefini satmış adamlar, bunların verdiği kararlardan ne bekliyorsunuz?
Anca gider 19 yaşında çocuğu içeri alırsınız video çekti diye. Gücü 50 kiloluk solcu kızlara yeten polislerin eli kalem tutmuş versiyonusuz, başka da bir şey değil.
hekimlerin sudan sebeplerle dahi (haklı gerekçeleri saklı tutuyorum) mall praktis davalarıyla boğuştuğu adaletli(?) ülkemde, haksız yere hayatını kararttıkları insanlardan dolayı (adaletin geç tesis edildiği veya yanlış tesis edildiği sonradan anlaşılan durumlar) acaba onlar da mall praktis davası ile karşı karşıya kalabilir mi. sanmıyorum. hep söylediğim gibi türkiyede hukukun değil olsa olsa hukukçuların üstünlüğü vardır.
Hüküm veren kişi anlamına gelmektedir. Başta kanunlar olmak üzere çeşitli hukuk kurallarına dayanarak gerektiğinde takdir yetkisini gerektiğinde hukuk yaratma yetkisini kullanarak bir konu hakkında hüküm veren kimsedir.
Çevrede olup bitene daha duyarlı, insanlara daha saygılı olurlar. işleri yapılsın diye arayan değil yardım istendiği için aranan olurlar. Korumasi olan hakim sayısı azdır. Daha üç ay önce abimin bi arkadaşının kafasında şişe kırdılar sokak ortasında beraber yürürlerken. Korumasi olsa başına bu gelmezdi sanırım.
Avrupa Adaletin Etkinliği Komisyonu’nun ‘adaletin etkinliği’ istatistiğine göre Türkiye’de hakimlerin yıllık gelirleri, Avrupa ülkelerindeki meslektaşlarından çok aşağıda, baktıkları dosya sayısı ise çok üstünde...
Avrupa Adaletin Etkinliği Komisyonu (CEPEJ) tarafından “adaletin etkinliği ve kalitesi” hakkında dün açıklanan istatistik raporunda, Türkiye birçok alanda Avrupa ortalamasının altında çıktı.
Rapora göre refah düzeyi yüksek ülkeler adalet için daha fazla harcama yapıyor. 2014'te Avrupa genelinde adalet sistemine kişi başına en fazla bütçe ayıran ülke 219 Euro ile isviçre oldu. isviçre'yi sırasıyla ingiltere-Kuzey irlanda (144 Euro), Lüksemburg (139 Euro) ve Hollanda (122 Euro) izledi. En az pay ayıran ülkeler ise Moldova (8 Euro), Ukrayna ve Arnavutluk (8 Euro) olarak kaydedildi. istatistikler Türkiye'nin aynı yıl adalet sistemine kişi başına 21 Euro harcadığını gösteriyor. Türkiye için bu rakam 2012 yılında 18 Euro olarak kaydedilmişti.
AVRUPA'DA KADIN HAKiM SAYISI ARTIYOR
Avrupa genelinde ilk derece mahkemelerdeki kadın hakim oranı yüzde 51'e ulaşmış durumda. Türkiye'de ise erkek hakim üstünlüğü var.
2014 verilerine göre Avrupa genelinde 100 bin kişiye 1.8 mahkeme düşüyor. Hırvatistan 4.8 mahkemeyle ilk, Hollanda 0.2 mahkemeyle son sırada. Türkiye'de ise 100 bin kişiye 0.8 mahkeme düşüyor. CEPEJ, Avrupa ülkelerinin genel olarak mahkeme sayısını azaltma, mahkemeleri daha fazla hakim ile genişletme ve adalet sistemini uzmanlaştırma eğiliminde olduklarını belirtiyor. Avrupa'da 2014 verilerine göre 100 bin kişiye ortalama 21 hakim düşüyor. Bu oran Monako'da 95, Slovenya'da 45. Türkiye ise 100 bin kişiye 11 hakim ile Avrupa ortalamasının altında yer alıyor. http://i.sozcu.com.tr/wp-...ploads/2016/10/yama-1.jpg http://www.sozcu.com.tr/2...cok-paralari-yok-1432858/
--spoiler--
Adliyelerde kurulan mahkemelerin başkanı olan devlet memurlarıdırlar.
Özellikle ceza mahkemeleri hakimleri bir kişinin suçlu olup olmadığını anlamak için acayip sorgulama teknikleri geliştirmişlerdir ve sadece bir kaç soru sorarak sanığın suç isleme amacını ve kasıt olup olmadığını hemen anlarlar. Çok zeki suçlular bile kanunlar hakkında bilgi sahibi değillerse hakimin akıl dolu sorularına hakimin almak istediği cevabı vermek zorunda kalırlar.
amerika'da * çok sözleri geçen, verdikleri kararlerı hiç tartışılmayan, gerçekten devlet statüsünde ciddi etkileri olan kişilerdir. ama haklarında en ufak bir suçlama çıkarsa ve bu kanıtlanırsa net ama net bir şekilde itin götüne sokulurlar. yani örnek olarak eğer bir hakim bir mahkemede çok yanlış bir karar verirse eğer bu çok sorgulanmaz çünkü artık mahkeme bitmiştir ve konuyu en iyi o bilirmiş gözüyle bakılır. ama bir hakim en ufak bir suça karışsın (rüşvet, taciz, tehdit, küfür, kavga, işte sapıkça suçlar vs.) hemen soruşturma açılır ve büyük ihtimalle şehri terk ederler ya da hayata rezil edilirler. o yüzden onlar sanırım daha adaletli. bizdekiler her zaman her şekilde güçlü mü bilemem ama onlar daha adaletli. hem kendilerine, hem insanlara.
hayati değer taşıyan konularda karar verme sorumluluğu taşıdığı için üzerinde ağır vebal taşır, aldıkları maaş ve çektikleri stress için mesleğin verdiği saygınlık hiç kalır.