türkiye de hukuk fakültelerinin eğitimi dikkate alındığında gereksizliği anlaşılacak eylem.
hukuk fakültelerimizin tamamında teorik bilgilerle sınırlı eğitim verilmektedir. öğrenciler hayat adına, hukukun gerçek manası hakkında hiç bir şey öğrenmeden mezun olmaktadır. örneğin öğrenci suç ve suçlu psikolojisi hakkında hiç bir şey öğrenmeden mezun olmakta bu insanlara hiç bir şey öğrenmedikleri halde insanları mahkum etmesi dikte edilmektedir. suçlunun dünyası hakkında hiç bir şey öğrenmeden mezun olan bir kişinin adaleti sağlayabileceğini düşünmek aptallıktan başka bir şey değildir.
kriminoloji gibi önemli bir bilim hukuk fakültelerinde tam manasıyla öksüzdür. halbuki hakim ya da savcı olmak isteyen bir kişinin bu bilim hakkında etraflıca bilgi sahibi olması gerekir.
madem hakim savcılarımız fakültelerde bir şey öğrenmeden mezun oluyor ve çok acı bir şekilde mesleğe başladıktan sonra iş(!) öğreniyorsa bu eğitimin verilmesinin hiç bir anlamı yoktur. bu mesleği yapmak isteyenlere 4 yıllık yavan teorik fakülte eğitimi pekala iki yılda da verilebilir.
Formalitedir. Esas geçer akçe, ışık evlerinde patatesli yumurta yiyerek öğrenim hayatı boyunca abilerin kanatları altında hukuk okuyan bir imam olmaktır.
Bir nebzede gereklidir belki ama bu hukuk okuma olayı teorikte kalmamalıdır,pratiğe de yansımalıdır hatta ve hatta büyük bir bölümü pratikten oluşmalıdır.Hukuk adaleti öğreten insanlara adaleti ama sadece adaleti gösteren bir bölüm olmalıdır .Eğer bir kişi sırf cemaatten diye ya da cemaatle alakalı diye diğer bir kişiyi daha az puan almasına rağmen hakim veya savcı seçiyorsa ben buna adalet değil adaletsizlik derim hayır en azından bir kaç kişi normalde daha iyi bir puan alabilecekken daha kötü bir puan almıştır bunu anlarım.Zaten bu tür bir durumda 3 kişinin düşük puan alan kişileri seçersin ve yoluna devam edersin ama tamamını sırf cemaatci işte bunlar vatanı kurtaracak vs falan diye seçmek saçmalıktır olmayacak iştir....
