Bak güzel sözlük yazarı arkadaşım, eğer hakikat diye bir şey varsa kendisinden pay aldığımız, onu haykırırken bir yandan da o hakikatin bilincinde olduğumuzu gösteren eylemlerde bulunamıyoruz. Ya ben yapamıyorum. Olmuyor. Aslında anneliğin tamamen hormonel ve evrimsel olduğu olgusu bir kadının anne olma isteğinden götürmeyecek. O büyük ihtimalle o bebeği sanki gerçekten kendi seçimiymiş gibi sevecek. Ben aşkın doğasını biliyor ve ona yüklenen anlamların da saçma olduğunu biliyorum ama yine aşık olacağım. Yine onun her yanına nüfuz etmeye çalışacağım. Bilmek yetmiyor, bilmek iyileştirmiyor, bilmek yatıştırmıyor. Bilmek orada burada söz konusu olan şey hakkında konuşmaktan başka bir şey sağlamıyor.
gerek fonetiğini, gerek üzerine yazılan metinleri beğensem de, okunan şeyler düşünmeye sevk etse de birkaç senedir iyice ayağa düşmüştür.
kitap kapaklarında; seküler takılıp, bir yandan da manevi duygulara oynayarak, paraları cebe indirmeye çalışan otun bokun 'koç'u unvanını almış, şarlatanlardan dolayı bir antipati oluşmaya başladı.
insanların ambalajlara, o ambalajları çevresine pazarlayacak güzel sözcüklere ihtiyacı var. onların, maddi hayata tamamen teslim olmadıklarını ikna edecek manevi duygulara ihtiyacı var. hakikat kelimesi ve yarattığı duygu bunu çok güzel karşılıyor. kitap satışlarına da bakarsak çok da güzel pazarlanıyor.
Özellikle nietzsche'den sonra hakikat kelimesini ağzımıza dolamak pek bir eleştirilir hale geldi, postyapısalcılıkla hakikat kelimesini kullanmak günah olarak algılanır hale geldi. Oysa hakikat araştırması demek, sürekli kazmak, yıkmak, düşünceyi en sonuna kadar götürmek, bütün kavramları ters yüz etmek demektir. Hakikat bir yanılsmaa olsun veya olmasın bu arayış dışında başka gailemiz olmamalı. Ensest sizin için bir tabu mu? Hemen neden öyle düşündüğünüzü düşünmelisiniz. Sonuna kadar gitmelisiniz.
Üç kişiden birine tokat atarsın, sana döner karşılığını verir. Bu şeriattır. Haktır bir nevi. Diğerine tokat atarsın yüzünü döner biraz sinirlenir fakat bişey diyemez. Bu da tarikattır. Nefis terbiyesi almıştır. Üçüncüye tokat atarsın biraz sarsılır ama asla birşey demez. Çünkü şefkat tokatının nereden geldiğini bilir ve sebepleriyle ilgilenmez. Işte bu da hakikattir.
"Hakikat, doğru, gerçek kavramları anlamdaş değildir." cümlesi 'doğru' dur.
"hakikat, doğru, gerçek kavramlarının anlamdaş olmaması" 'gerçek'tir, özne olmaksızın vardır.
"hakikat, doğru, gerçek kavramlarının anlamdaş olmama gerçeğinin doğru düşüncesi" 'hakikat'tir.
Örneği kendisinden menşeli açıklamalar da güzeldir. Şovdur, samimiyetsizcedir ama maalesef doğrudur. Doğru zarflanamaz ve sıfatlanamazdır. O zaman bu yanlış mıdır? Hayır, ifadesi yanlıştır. Ciğerim ağrıyor, neden acaba...