her izlediğimde tüylerimi diken diken eden nadir gollerdendir. küçüktüm lobide bakıyoruz maça. babamın omuzunda maça bakıyorum. tabi gerginlik olmuş türkiyedeki maçta bir ingiliz holigan ölmüş sonra ingilteredeki maçtan bir gün önce cenaze töreni olmuş ortam gergin tabi o zamanlar pek farkında değilim ama babamlar konuşuyor dinliyorum ben de. bakıyoruz ortam gergin korner olmuş kafa ile uzaklaştırılmış hagi topu almış dönmüş pası veriyor hakana. herkes ayakta nefes almak yasak..bir çekiyor vur diyoruz vur... bir daha çekiyor vur vur sesleri yükseliyor bir daha çekiyor ve top o köşeye nasıl gidiyor... etraf yıkılıyor nasıl bağırıyorum ama cimboommmmm diyerek yırtınıyorum...ağlayanlar var bağıranla, sarılanlar...
daha bir duygusaldı önceden futbol daha bir inançlıydı...
Golün başlangıcında hakan şükür ün leeds kullandığı kornerde topu savunmadan uzaklaştıran oyuncu olduğu kimsenin dikkatini çekmiyor nedense. Hakan şükür golde hagi nin pasını almak için 70-80 metre koşuyor.
ceza sahasına girdikten sonra o uzun bacaklarına bakıldığında göze komik gelen bir cabukluk ile çalımları dizip, gayet teknik bir vuruşla bizleri yıllar önce havalara uçurduğu gol.
hakan şükür' ün futbolu seven tüm türkleri ayağa kaldırdığı jeneriklik gol. kendisi sonradan ' attıktan sonra bebek sallama hareketiyle yeni doğacak kızıma ithaf etmeyi düşündüm ancak sarı kart cezası sınırındaydım ve hakem kart gösterebilir korkusuyla vazgeçtim. ' diyerek gol sevincini neden abartmadığını belirtmiştir. tesadüf olmayan, jeneriklik bir goldür.
elland road sessizliğe bürünmüştü.. ingilizlerin soğukkanlılığı bu sefer göt korkusuna dönmüştü. nitekim ilk maçta istanbulda galatasaray a 2-0 la boyun eğmişti leeds united 2-0 yenilmenin yanında 2 de taraftarı bıçaklanmştı taksimde.. intikam maçıydı onlar için, kendilerine çok güveniyorlardı, güvenmek istiyorlardı.. "eğer biz kazanırsak stattan çıkabilirsiniz, ama ola ki siz kazandınız o zaman olacakları tahmin bile edemiyoruz" açıklaması yapıyrodu leeds united lılar.. ilk 15 dakikada bir gol bulup geri kalan zamanda farka gitmenin hesaplarını yapıyorlardı. ama hiç birşey bekledikleri gibi olmadı. karşılarında canavar bir avrupa fatihi vardı, daha taraflar oyuna yeni yeni ısınırken emre nin arapasıyla topla buluşan hakan şükür ceza sahası içerisinde düşürüldü.. topun başına geçen ilah * topu köşeye bırakmıştı.. 0-1.. golden sonra bastıran leeds bir duran topla skoru 1-1 e getirmişti ama cimbom durur muydu? yakışır mıydı tarihin kadrosuna? klasik ve kendine has hareketlerinden biriyle rakibinden sıyrılan hagi ileriye çıkan hakan ı gördü. ara pasını verdi hakan sol çaprazdan ilerliyordu ilk rakibini bir bilek hareketiyle uçurdu, ikinci rakibini karşısına aldı, topu ayağından biraz açtı, çerçeveyi gördü, köşeyi gördü..
Kim attı? Kral atı? Hem de Leeds de, Elland road da..
türk futbol tarihinde yeni bir sayfa açılıyordu, sahada sarı-kırmızı konuşuyordu.
elland road sessizliğe bürünmüştü.. kim attı? kral attı..
top ağlarla buluştuktan sonra hakan şükür'ün düşüp bayılmasını beklerken adamın hiç bir şey olmamamış gibi, sanki normal bir gol atmış gibi sevindiğini görünce hayallerimi başıma yıkan goldür, heyhat kendisi bile inandı demek ki bu gole !
türk futbolunun gelmiş/geçmiş/gelecek en mükemmel golü. ercan taner'in "türk futbolunda bir dönemeç, türk futbolunda bir devrim" sözleri hala kulaklarımızda. bir daha gelmeyeceğini bilsek de özlemle bekleyeceğiz o şaşalı günleri.
ölü yaprak vuruşu olarka adlandırılması saçmadır. ölü yaprak vuruşu tsubasa tanımlı olup topu yere çarparak ters tarafa yönelmesi demektir. nerden gelmiş bu boktan isim o da bilinmez. herhalde yaprakların ağaçtan düştükten sonra bir oraya bir buraya savrulmasından kaynaklanordur.**
geçelim gole. öncelikle golden sonra ercan taner in çıldırması çok normal. artıdan çıldırmak için bir galatasaray taraftarı olmaya gerek yok. futbol u seven herhangi bi insanın rahatlıkla kafayı yiyebileceği bir gol. bu golde rovşata yok. vole yok. adrianovari şutlar yok. bir korner atışı var. atış için savunmasına yardıma gelmiş bir adam var. sonra hızla çıkan bir top. futboldan anlayan bir adamın verdiği pas var. o korner atışında savunmasına yardım eden adamın attığı 90 metre depar var. üstüne attığı iki çalım. kaleye göre 120 derece bir açıda bulunmasına karşın topu tam köşeye atması var. golden sonra yine depar atması var. arkadaşlarına koşması. bunlar hep 15 saniye içinde oluyor.