1.95 boyunda bir z kuşağı olaraktan arif erdem nasıl oynadı bilmiyorum ama hakan şükürün iyi bir forvet olduğunu biliyorum, özellikle kafa topu hakimiyeti üst düzeydi.
Arif erdem iyi bir forvet değildi. Aslında pek forvet de değildi. Forvet hattına asist yapmak üzere geçici olarak kaydırılmış bir kanat oyuncusu gibiydi. Ama saf bir kanat olacak özelliklere de sahip değildi. Çünkü Fiziki dayanıklılık ve hıza sahip değildi. O zamanlar arif için “yarım saatlik topçu” demelerinin sebebi de buydu. Forvet hattına dahil olup belli bir süre dinamizm getirir, sonra yavaş yavaş sönmeye başlardı, o arada asist veya gol çıkartabilirse işini yapmış olurdu.
Hakan şükür, Hamza hamzaoğlu, kubilay türkyılmaz gibi oyuncular için plase bir futbolcuydu.
Bazı futbolcuların kimyası takımla uyar, diğerlerine tamamlayıcı işlev görür ve yıllarca bu görevi istikrarlı bir şekilde yerine getirir. Arif erdem de böyle bir futbolcuydu. Galatasaray dışında herhangi bir takımda yer bulup bulmayacağı şüpheli olsa da galatasaray’da iyi bir uyumla yıllarca oynadı. Arif’i arif yapan galatasaray’dı. Olmasa yeri dolar mıydı? Rahatlıkla dolardı. Öyle biriydi.