bugün galatasaray'ı iyi oynamaya itenin kasımpaşa'nın futbolu olduğunu iddia etmiştir. Kendisini futbol yorumculuğuna iten de türk basını spor servislerinde çalışanların mallığı fakat kimse ağzını açmıyor değil mi küçük hakan?
tarafsız bakılınca pek de yanlış dememiştir. kasımpaşa göze hoş gelen, atak futbol oynayan değil de klasik 10 kişiyle kapanan, tekme tokat savunma(?) yapan bir takım olsaydı bu maçtaki estetik hareketlerin pek çoğunu göremeyecektik. maçı izleyenler görmüştür ki iki takımın da orta alanında müthiş boşluklar vardı, bu maçın süratli ve tenis maçı gibi olmasını doğurdu.
her şeye rağmen, bu adam yorumculuk falan yapmasın. antipatik olmak için çabalamasına rağmen, onu burnunun üstündeki bandıyla iyi hatırlamak istiyorum.
kendisinin bahsettiği kasımpaşa aynı açık futbolu ligde fenerbahçe ve trabzonspor'a, kupada beşiktaş'a karşı oynamış, fenerbahçe'yi deplasmanda 3-1, beşiktaş'ı deplasmanda 3-1, trabzonspor'u evinde 3-1'le geçmiştir. Demek ki neymiş? iyi futbol oynamak için karşı takımın açık oynaması yetmiyormuş!*
daha ne denir ki? kim yazdıysa yazmış helal olsun süper bir yazı yazmış zaten.
galatasaraylılar için iki türlü hakan ünsal var; biri 2002'de blackburn'e gitmeden önceki hakan, diğeride ben buraya sadece terim için geldim diyen sonradan spor yazarı olmuş hakan ünsal.. küçük, spor yazarlığından para kazanmıyor galatasaray hakkında kötü yazdıkları şeyler için şu an bulunduğu mevkide. ntv hakan ünsal'ı kovdu; zaten kovulacağı kulağına çalındığı an, bir vahiy geldi sanki galatasaray hakkında iyi konuşmaya başladı.
küçük, şu an olabileceği tek yerde; ercan saatçi'nin hürriyet'inde. her zaman yabancı futbolculuğu düşmanlığı yapan küçük şimdi harry kewell'cı olmuş kıymetini bilin diyor. biliyorki popüler olmak için galatasaray'ı küçük düşürmesi ercan'ı tatmin etmesi lazım, ve hakikaten işinde çok başarılı inanılmaz bir tatmin edici kendisi. önce show tv postaladı kendisini, sonra ntv yol verdi hürriyet'ten sonraki durağıda çok açık. galatasaray'a sallamanın prim yapmadığını anladığı an tarikatçi olduğunu hatırlayacak.. ver elini zaman, olmadı yeni şafak belki stv'de yeni bir spor programının öncülüğünü yapar.
galatasaray'ın trabzonspor'u gençleriyle yendiği bir maçtan sonra, sahadaki mükemmel oyunu bir kenara bırakıp rijkaard'ın yabancıları yollamasını eleştirip durmuştu, galatasaray'ın yabancıları iş yapmıyor diye buyurmuştu küçük. şimdi kewell'ın kıymetini bilin diyor, galatasaray taraftarı onun kıymetini çok iyi biliyor zaten, galatasaraylılarda sende olmayan vefa duygusu var zaten; onlar zamanı gelince ekmek yediği kabıda pislemez.
küçük, galatasaray sk üyesi.. şimdi bizim başkanımızı bu adam mı seçecek? galatasaray hep büyük adamların yeri olmuştur, küçük'ler hiç yakışmıyor sarı-kırmızı'nın yanına..
Ntv Spor'da yorumculuk yaptığı dönemde, her konuşmasında devamlı yalanıp duran, artık dilini görmekten karşısındaki Ercan Taner'inde, TV başındaki seyircininde feci şekilde rahatsız olduğu bir sonraki yayın sezonunda Ntv Spor'un kadrosunda barındırmamasından anlaşılan, galatasaray'ın yeşil politik görüşe sahip, imam kılıklı eski sol beki.
bugünkü yazısını okuduktan sonra kendisine mail attığım eski futbolcu. ancak bunu ileride köşesinde yayınlamayacağına ya da ciddiye alıp cevap vermeyeceğine emin olduğum için söz konusu maili buraya da yazıyorum.
merhaba sayın ünsal. 21 ocak 2011 tarihli yazınızı okuduktan sonra, içerikten kaynaklanan rahatsızlığımı paylaşmak için bu maili yazmaya kendimi mecbur gördüm.
yazınızda 3 büyük diye tabir ettiğiniz (fenerbahçe,galatasaray,beşiktaş) taraftarlarının, anadolu takımlarının yükselişiyle birlikte psikolojik üstünlüğünü kaybettiğini ve bu yüzden de haksız protestolara başvurduğunu yazmışsınız ki bu tamamiyle havada kalmış bir düşünce.
bu protesto, haksızlığa karşı ve adalet isteğiyle yapılmış bir protestodur ki eminim siz de bunun farkındasınızdır.
ben sizin, eski bir galatasaraylı futbolcu olarak olaya biraz daha taraftarın yanından bakmanızı beklerdim.
toki başkanı erdoğan bayraktar'ın galatasaray için sağlığından olmuş eski başkanı merhum özhan canaydın için söylediği sözler hakkında yazmanızı beklerdim.
"galatasaray bedavadan bu stada konmuştur" diyenlere ali sami yen stadının devredilen üst kullanım hakkını ve bu arazinin değerini sormanızı beklerdim.
adnan polat'ın, başkanı olduğu kulübün stad açılışından erkenden ayrılıp, bu zor zamanlarda kendisini destekleyen taraftarlar hakkında "bunlar galatasaraylı olamaz" sözlerini yazmanızı beklerdim.
yine adnan polat'a "bunlar galatasaraylı olamaz dediğin insanların çoğunu sen davetiye ile çağırmadın mı? ve geri kalan kısım da kombine bilet sahipleri değil mi?" diye sormanızı beklerdim.
eğer bütün bunları yapacak cesaretiniz yoksa (ki bu ortamda bu da normaldir) o zaman bu konular hakkında hiç yazmamanızı ve böyle küçük duruma düşmemenizi beklerdim.
anlaşılan çok şey beklemişim sayın ünsal. merak etmeyin, artık bu maile cevap vermenizi ve bu konular hakkında yazmanızı beklemiyorum.
fanatik bir trabzonsporluyum ve sizi glaskow rangers'a attığınız o harika golle hatırlamak isterdim ancak artık sizi "hakan ünsal" yapan kulübün taraftarını görmezden gelmenizle ve onların hakkını savunmamanızla hatırlayacağım.
sevgili dostum hakan... ben bu yazıyı sana yazıyorum...
galatasaray taraftarı'nın, stad açılışındaki demokratik tepkisini anlayamamandan dolayı... bir yazı kaleme almıştın. o saçma sapan yazını okuduğumda, ilk söylediğim cümle; "herhalde hakan, akp'den milletvekili adayı olacak" olmuştu.
evet! o yazdığın yazıdan beri, galatasaray taraftarı ile aran bozuk.
ben bu yazıyı, sana o tepkinin doğru olduğunu söylemek için yazmadım...
ben bu yazıyı, sana demokrasinin veya demokratik tepkinin, ne olduğunu anlatmak için yazmadım...
ben bu yazıyı, sana olan kızgınlığımı belirtmek için de yazmadım...
benim sana bu yazıyı yazmamın tek sebebi; doğum gününü kutlamaktır. o da eski günlerin hatırına...
biz seni, "glasgow rangers'a sol ayağının dışıyla o harika golü atan hakan" olarak hatırlamak istiyoruz.
biz seni, yaptığı bindirmelerle hücuma zenginlik kazandıran, o "muhteşem sol bek hakan" olarak hatırlamak istiyoruz.
biz seni, hırsıyla 90 dakika boyunca, sadece galatasaray için yaşayan "küçük hakan" olarak hatırlamak istiyoruz.
sen çok iyi bir futbolcuydun hakan. ama şimdi... çok kötü bir yorumcusun.
sen çok iyi bir futbolcuyken, galatasaray taraftarıydın...
ama şimdi... çok kötü bir yorumcuyken, neyin taraftarı olduğunu, galatasaray taraftarı'nın stad açılışındaki demokratik tepkisine olan bakışınla gösterdin...
sana tavsiyem yazarlığı bırak! zaten o işi yapmaya da ihtiyacın yok.
tekrar sahalara dön. antrenör ol! kramponlarını giy... şortunu giy... çık sahaya! bu sefer oynamak için değil. oynatmak için. istersen yaparsın.
fatih terim'in yardımcısı olmuştur. ne diyeyim ki şimdi. ramazan'da puan alamayan iman dolu galatasaray'ı özlemiştik ne zamandır. room service ayağımıza getirdi sağolsun...
bugün gazetede yayınlanan yazısında söylediğine göre drogba+malouda karşılığında arda' yı istemiş chelsea kulübü. eğer böyle bir transfer gerçekleşirse büyük hata olur. drogba' yı alabiliyorsan parayla al ama arda malouda' dan kat kat daha iyi futbolcu zaten elinde arda gibi bir yıldız oyuncu var onuda kaybedersen iyice çıkmaza girersin ve taraftarın yoğun tepkisi ile karşılaşırsın. inşallah böyle bir şey olmaz. en azından bu sezon arda kalsın hem galatasaray' ın ona arda' nın da galatasaray' a ihtiyacı var.
emre belözoğlu ile alakalı şöyle bir futbol anısı olan eski futbolcu.
--spoiler--
bir maç öncesi kamptayız. fatih hoca maç toplantısı yaptı. 15 dakika sonra maça gideceğiz. emre bir Türk kahvesi istedi. O aralar biz üzerine gidiyoruz. Havaya girmesin diye. "sen kaç yaşındasın da kahve istiyorsun." dedim. "ya hakan abi ben zeytinburnu ndan beri kahve içiyorum." cevabını verdi. ben de yine "sevmişim"(!). emre öbür odaya gitti ağlamaya başladı. sonra geldi özür diledi. bunu herkes yapmaz
--spoiler--
müslüman olduğu öğrenilince taraftarı olduğum oluşum tarafından aç bırakılan insan. bazen merak ediyorum naziler kemalistlerden daha mi insaflı diye. bunlar öldürmüyor eziyet ediyor.
yıllar sonra "2001 yıllarında inançlarım sebebiyle çok baskı gördüm." demiş. ulan şekilsiniz ya anasını satıyım inançmış.
arkadaş sen futbolcusun, sporcusun. şimdi inancın gerektirdiklerine bakalım.
oruç tutmak; profesyonel hiç bir sporcu antrenman ve maç dönemlerinde oruç tutmaz. tutmamalıdır. yani kimse kusura bakmasın ama onun yorgun argın aç susuz sözde antrenman yapma hallerini profesyonel bir futbol takımı kaldıramaz.
namaz kılmak; antrenman sırasında hocam ezan okundu bir kılayım geleyim demesi de dünyanın en saçma olayı. bir kere vücudun kuralına aykırı. ama antrenmana namaz için 5 dakika geç gelmek falan bunlar doğal karşılanması gereken şeyler.
tam anlamıyla bir baskı hoş değil ama bazı konularda şartlara göre para kazanan biri özellikle sporcuysa kendini her zaman zinde tutmak zorunda.
2001 de galatasaray daki tek müslüman futbolcuymuş demekki. kendisine biran önce bu işleri bırakmasını tavsiye ediyorum. meşhur olmak için twitter da soyunabilir. başbakan a yaranacaksa ekrandan onu yağlayabilir ama yaptığı şeyle olmaz.
kendisine baştan hoşgorü gösterilse ve adam gibi izah edilse kendide her namazı ve her orucu tutmanın imkanı olmadığına anlardı. Baştan böyle yapılınca her şeyi baskı olarak görmüş. Ama adamlar arzalı küfürlü lan lunlu dağ başındayız ya.
namaz kılmadığı için dışlandığını söylemiş eski topçu.
şimdilerde namaz kıldığı için trt de yorumculuk yapması ile bir düşünüldüğünde baya ironik bir durum. oynadığı takımın vekil forveti abisinden tüyolar almışa benziyor.
yazık olan kişi. galatasaray'dan ayrıldı sağda solda süründü o laf attığı galatasaray'a geri döndü oynadı sana jubile yapalım dediler kabul etmedi oynayacağım dedi rizespor'a gitti ve oynamadan 6 ay sonra futbolu bıraktı.
