bugün

istanbulsporun yeni teknik direktörü.
katar'ın al gharafa takımından, isviçre'nin fc luzern ekibine transfer olmuş, on numaralı formayı sırtına geçirmiştir.
gheorghe hagi'nin elvir baliç aşkı yüzünden* doğru dürüst görev vermediği, bunun üzerine - sezon sonunda hagi'nin yerine gelen erik gerets'in "kalsın" raporuna rağmen- takımdan ayrılmış yetenek abidesi futbolcu.
galatasaray'ın o dönem itibariyle yaptığı bomba transferlerden biriydi kendisi. lakin nedense forma şansı verilmedi, harcandı çocuk. diğer bomba transfer için;

(bkz: franck ribery)
2004-2005 sezonunun devre arasında galatasaray'ın kadrosuna kattığı ve 2 maçta toplam 25 dakika şans verdiği futbolcu.

http://www327d.mackolik.c...ayer/Default.aspx?id=9006 [2004/2005]
bir aralar galatasaray'da idi. yamulmuyorsam, hagi bey hiç forma vermemişti kendisine.
bir aralar galatasaray'da forma giymişti sanırım. değişik versiyonu için;

(bkz: kubilay türkyılmaz)
bu sezon isviçre süper ligi takımlarından lucerne formasını giyen ve neuchatel xamax'ı 2-1 yendikleri bugünkü maçta galibiyet golünü atmış futbolcu.
katar ekibinden senede 1.4 milyon euro alacak futbolcu.*
malatyalıdır kendileri.
katar takımlarından al gharafa ya transfer olmuş futbolcu.
(bkz: ne de olsa türk evladı)
isviçre milli futbol takımı'nın, euro 2008'de attığı 3 golün 3'ünü de atmış olan futbolcu.
abisi murat yakin gibi turkce yi zerre kadar konusamayan gurbetcilerdendir. hatirlarim 98-99 sezonunda fenerbahce'ye gelen murat yakin havaalanina ilk indiginde, "neden fenerbahce?" diye soran spikerin ne sormak istedigini bir turlu anlayamamisti da spiker, "why fenerbahce?" diye homurdanmisti. simdi, bu insanlar abi kardes, dogduklarindan beri isvicre'deler. isvicre okullarina gidip turkceyi ogrenemiyorlar. ama turkceyi zerre kadar konusamasalarda anne faktoru devreye giriyor. emine yakin, ogullariyla cok ilgili, vatan millet sevgisi zirvede olan bi anne. iki oglunun da turkiye'deki sartlari bilmesine ragmen, turk takimlarinda oynamasini istiyor. nitekim de ole oluyor. iki turk asilli oyuncu, o veya bu sekilde turk takimlarinda oynuyorlar ama binbir turlu talihsizler meydana geliyor ve kuskun bir sekilde her ikisi de donuyorlar. buna ragmen, ne kadar profesyonel olursa olsun, kan bir sekilde cekiyor ve o golden sonra soka girmis, ici sizlamis bir "insan" profili ortaya cikiyor.

isvicre turkiye macini new york'ta belki de 20 turkle birlikte izledim. hatta turk formasi giymis cekik gozlu turkiye asigi iki tane de uzak dogulu vardi. hakan golunu atti ve sessizlik ... kimse kufur etmedi, kimse isyan etmedi. cunku herkes, hakan'in neler hissettigini ulkesinden cok cok uzakta daha iyi anliyordu..

arkadasim hakikaten cok zor;
dusun bi! ekmek yedigin, dilini konustugun, bayragi altinda yasadigin ve hatta milli formasini giyen 11 kisiden biri oldugun bir ulke, isvicre. obur taraftan da asil vatanin turkiye...ve malesef agzi acik bekleyen binlerce taraftar onunde aglara gitmesi gereken bir top,... bu duyguyu, bu ikilemi hayatinda kac kisi yasayabilir ki..?
sanki kendi kalesine gol atmış gibi bir psikolojik hale giren, ancak gönlünün bizden olduğu apaçık belli olan futbolcu.
attığı gole sevinememiş futbolcudur.
(#3528675) milli takımımıza karşı oynadığı maçta girdiği ikinci pozisyonda kendisine çarpsa kaleye girecek olan topu ilginç bir şekilde yani ayağının içiyle vurmayıp garip bir şekilde vurmasıyla dışarı attığı görülen iyi bir futbolcu. bilemiyorum bunu belki bilerek yapmadı ne de olsa damarlarında akan kan bizden istem dışıda olsa atamamıştır belkide. bunu kendisi bile bilemez. çünkü attığı ilk goldeki yüz ifadesi gerçekten çok tuhaftı. yani tuhaftı derken sevinemiyordu gol attığına. ne yaptım ben der gibiydi.

bize gol atmasına rağmen futbol hayatında büyük başarılar diliyorum kendisine. biz senin türk olduğunu biliyoruz en azından bunu bize dün akşam gösterdin. gururluyuz senin gibi bir futbolcumuz olduğu için. gönül isterdi ki milli takımda oyna ama seni almayanlar utansın.
11 haziran 2008 isvicre turkiye maci öncesi annesinin fikrini almıştır malum konuda.

hakan yakın : anne gol atayım mı?
emine yakın : At ama vicdanın sızlar. Gol atmana sevinirim ama bu beni de üzer.

(bkz: haberlerin yalancısı olmak)
golden sonra isviçreli kameraman yakın çekime almıştı kendisini. gözünden hisleri okunuyordu. bir yandan giymiş olduğu formanın sorumluluğu, diğer yandan vatanı. ne yaptım ben? dercesine etrafa bakıyordu. sevinmiyordu, sevinemiyordu. sanki 5 dk sonra dejavu oldu ve aynı pozisyon tekrar etti. hakan kaleye 3 metre mesafede, volkan kalenin o kısmında yok. top dışarı çıktı. her zaman, her kezin aklında kalacak bir soru işareti bıraktı. acaba bilerek mi atmadı, yoksa bilmeyerek topu kontrol edemediği için mi auta çıktı?
Dün akşam bize attığı gol sonrası, "iyi, bari yabancıya gitmedi" dedirttirmiş futbolcu.
isvicre milli takiminda oynayan türk asili futbolcu.
ne kadar inanmasamda icimde nedense bir ses bu o iki gol sansinida bilerek atamadi derken buluyorum. ikinci gol sansini atamadiktan sonra isvicre teknik direktörün iyi fircaladigi, suratindada ne yapayim atamadim ifadesi olan, o pozisyondan sonrada oyundan alinan futbolcu.
Almanya milli takiminda oynayan Lukas Podolsky gibi kendi milli takimina gol atinca sevinmedi, sevinseydi herhalde bir daha memleketine gidemezdi.
Gol attıktan sonraki ruh hali ve tavırlarıyla beni ağlamaklı yapmıştır kendisi. Duygusal bir anımamı denk geldi noldu anlamadım ama ağlar gibi oldum ,bi fena oldum... Ama çok büyük takdirimi ve sevgimi kazandığını söylemeden de edemeyeceğim.
türkiye'nin ilgisizliği ile kaybedilmiş çok önemli bir futbolcu. halbuki yetkililer görevini yapsaydı ay-yıldızlı formamızla bizim için ter dökebilirdi, çok da güzel olurdu.
atv yedek spikerinin sürekli murat yakın dediği futbolcu.
gol attıktan sonra sevinip sevinmemesi abuk milliyetçi bir bakış açısıyla mesele haline getirilmiş futbolcu. pes'te bile en iyi arkadaşını yenince "nasıl koydum çocuğu!" der insan; bu adamın da gol attıktan sonra sevinmesi kadar normal bir şey olamaz.

edip: o abuk bakış açısının beni anlamasını beklemiyordum zaten, şaşırmadım.