kinyas ve kayra da dahil neredeyse tüm kitaplarını tüyap'tan satın alıp okuduğum yazar. o kadar başarılı ve mükemmeldi ki zamanında. sonra kitap okumayı bıraktım. en sevdiğim türk yazar aynı zamanda. insanı sarsar. özellikle kinyas ve kayra bende kaçış isteği uyandırır bu ülkeden. ama yasal olmayan yollardan değil en azından.
En sevdiğim kitabından harika bir alıntıyı buraya bıraktım.
Matematiği kuvvetli değildi, ama çıkarlarını hesaplamasını iyi bilirdi.
Hakan Günday
Zargana
zamir'i bu adamın yazdığına inanmıyorum. kendisi iyi getirili tv işleriyle ve sinema senaryoları ile uğraşırken, ''ulan 8 sene geçti bi kitap yazmadık ama vakitte yok. bir iki şey denedim ama artık deli de değilim. başaramıyorum da romanı. neyse bizim kitle 35 yaşına gelip beni unutmadan bir tema belirleyeyim beni tanıyan, tarzımı bilen bi editör de boşlukları doldursun bitsin gitsin diye sıçılmış bir hüsran gibi duruyor.
seni bıçaklarım hakan günday. sen benle taşak mı geçiyorsun? bu ne lan?
yıl 2007 sanırım.bir zamanlar sosyal medya alanları yokken forumlar vardı.forumturkiye.com takılırken falernum rumuzlu biri hakan günday hakkında bir topic açmıştı.bu topic altında kitaplarından alıntılar paylaşılıyor ve yazar hakkında yorumlar yapılıyordu.yorumları okudukca yazar hakkında ilgim arttı.o zamanlar yaşadığım kırıkkale'de ne sahaf da ne de kütüphene de hakan günday'ın kitaplarını bulamamıştım.annem kütüphane de çalıştığıdan müdürüne rica etmiştim ve kütüphaneye kitaplarına kazandırmıştım.kinyas ve kayra ilk kütüphaneye geldiğinde benim elime gelmişti.kitabı sahiblenmiştim resmen.kitap 2-3 ay ben de kalmıştı.o kadar bağlandım cümlelerin altını çizmiştim.sonra annem kitabı ne zaman vereceksin oğlum dediğinde attan düşmüştüm.sonrasında ankara'ya gittim kitabı almıştım.işte o zaman hakan günday'a bağlanmıştım.çünkü kurduğu cümleler beni yansıtıyor ve ruhumu anlatıyordu.sonrasında bütün kitaplarını okudum.sıkı takipçi oldum.sonrasın 2010 yılında facebook'da kiyas ve kayra sayfası kurdum.2012 yılında antalya kitap fuarında hakan gündayla tanıştım.sonrasında instagram'da hakangunday fan hesabı açtım. paylaşımlara oradan devam ettim(11bin takipçi var).aradan 7 sene geçti kayseri kitap fuarında ve ankara mülkiyede karşılaştık.beni unutmamıştı.iyi ki tanımışım diyorum.hayatımın boşluğunu dolduran biri.
kitaplarında çok fazla şov yapan yazar. tamam dil kullanımın iyi olabilir, yetenekli olabilirsin de bunu gözümüze sokarcasına kullanmak neden? okuması daha az yorucu şeyler yazsan olmaz mı. diyeceksiniz ki okur için değil kendisi için yazıyor. o zaman doğan kitap gibi paragöz, karabotsacı bir yayıneviyle çalışmasın kardeşim. tabiiki de para için yazıyor, bunu kendisi de söyledi zaten defalarca.
neyse yine boş atarlandım amk. sevmediğim yazar.
Hakan günday'ın kalemine çok saygı duyuyorum. (bkz: piç) kitabının müthiş hikaye örgüsü var lakin oturduğum bu kitap sofrasında doymadım be hakan abi. tıkanan giderin açıldıktan sonra oluşturduğu musluk suyu girdabı gibi döndürüp durdurdun beni. şunu da demeden geçemeyeceğim. ben ortamına ayak uydurabilen, yeri gelince mahalle piçi, yerine gelince salon beyefendisi olan insanım. lakin kitabın ismini neden direkt piç koydun. metro da yolculuk ederken kitabı katlayıp okuyordum. eğer olur da bu yazıma denk gelirsen ki bu çok düşük ihtimal. seninle karşılıklı oturup sohbet etmek isterim. iç dünyamın ikizisin.
2016’da Onur Saylak’ın filme döktüğü “Daha” kitabıyla tanıdım, arkasından gelen projeleri, keza diğer kitapları olsun kendine hayran bıraktırıyor. Ve tuhaftır ki çevremde kime önersem kitabı yarıda bırakıyorlar, midem bulanıyor diyorlar. ilginç.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1874333/+
Rodoslu Hakan. ilk roman kitabı kinyas ve kayra’yı okuduğum ilk zamanda favori kitaplarım arasında idi ta ki “az” adlı kitabını okuyana dek.