Ya sen o kadar efındım ıfındııım diye hitap et. Bir tweet yüzünden bütün ıfıındımlerin boşuna gitsin. Üzüldüm desem yalan olur çünkü hakan çelik bu ülkede en nefret ettiğim insanlardan birisi.
dün diyelim ki bir puan farkla evet çıktı diye soru sorarken, cevap olarak hayır oyu çıkacak eminim diyen kılıçdaroğlu'na, yani bu tabi bir öngörü, varsayım olarak sanırım değil mi diye araya giren taraflı kişi. yok kemal kılıçdaroğlu kahin geleceği görüyor ondan. senin bir puan farkla verdiğin örnek varsayım değil mi de kemal kılıçdaroğlu'nu düzeltme gereği hissediyorsun. hayır ne kadar öndeyse, kurulan cümleye dikkatinizi çekerim. diyelim ki evet bir puan farkla kazanırsa? gazeteci demem kendisine, kalemini özgürce kullanan gazetecilere haksızlık olur. kendisi gazeteciliği bıraksın, siyasete girsin. yanlış meslekte şu an. orda daha çok yükselir. heba etmesin şu emeklerini.
yazı içeriği ile falan alakası yok ama insanımız ne kadar körü körüne, bilmeden, doğruluğunu araştırıp sorgulamadan inanıyor bu tarz duygusallık barındıran şeylere.
posta gazetesindeki son yazısı nedense ulu yazarlarının dikkatini pek çekmemiş. görmemiş olmaları ihtimalini düşük buluyorum zira ekşi'de bütün gün entry girildi durdu hakkında.. ve ekşi'yi takip eden tek adam da ben değilim ona eminim.
zaten arama yapınca çelik'inkine benzer cümlelerin burada da edildiğini gördüğümden şaşırmıyorum. yine de insan başlık falan açılıp "helal olsun ne güzel demiş" gibisinden yorumlar bekliyor.
artık iyice sıtkım sıyrıldı memleketten de buradan da..
dikkat çeksin diye cümleyi böyle satır satır yazdım. açıklama yapmış ve töhmet altında bırakıldığı için üzüldüğünü belirtmiş. hatta yazının içeriğinin ırkçı olduğunu da eklemiş. kendisine yapılan haksızlıktan dolayı her ne kadar payım varsa özür dilerim.
yazıyı yazan ve yazıyı onaylayanlar için aynı fikirlerim devam etmekte orası ayrı.
posta gazetesindeki köşesindeki fotoğrafını yenileyen gazeteci.
daha güzel bir foto olmakla birlikte kaşlarını aldırdığı (şekil verdirdiği) bariz belli oluyor.
