hak

    34.
  1. zaman ve mekan ayırt etmeksizin değişmeyen tek gerçektir.
    19 ...
  2. 25.
  3. bir insanın yağmur yağarken şemsiyesini alıp dışarı çıkması doğru bir harekettir. ama yağmur yağmadığı halde şemsiyesini açarak dışarı çıkması yanlış bir harekettir. dolayısıyla, türkçemizde kullanılan doğru ve yanlış kelimeleri, şarta bağlı olarak isabetli olan şey veya olmayan şey manasındadır. hâlbuki iki kere iki dört eder. yağmur yağsa da dört eder, güneş açsa da dört eder, bir hafta önce de dört eder, bin yıl sonra da dört eder. işte şarta bağlı olmaksızın, mutlak olarak her şart altında doğru olan şeye "hak" denir.
    prof. dr. necmettin erbakan
    (bkz: davam)
    syf: 24
    3 ...
  4. 23.
  5. hukuk düzeninin kişilere tanıdığı imkan, yetki, fırsatlardır.
    2 ...
  6. 11.
  7. eğer tüm insanlığın, farklı düşenen tek kişiyi susturmasını haklı buluyorsanız, gün gelip o tek kişi kudreti eline geçirdiğinde tüm insanlığın susturmasına karşı çıkmaya hakkınız olamaz demiştir jonh stuart mill.
    hak çoğunluk değildir.
    2 ...
  8. 19.
  9. Eylem yapanlar haklarını savunurken başkalarının haklarına girdikleri an, bu hak savunmaktan çıkmış hak yemeye girmiş olur. Bu da unutulmamalı.
    2 ...
  10. 3.
  11. 4.
  12. bir hürriyetin sağlanması için kişiye, anayasa ve kanunlarla tanınmış yetkilerdir.
    (bkz: hürriyet)
    1 ...
  13. 21.
  14. hayatınızı ve ilişkilerinizi bunun üzerine kurun. kaybettiğinizde bile büyük hasar almazsınız.
    taşın, kuşun, havanın, komşunun, insanın hakkını kendisine teslim edin.
    1 ...
  15. 9.
  16. meşruluğunu bir kenara bırakacak olursak, hukuken korunan menfaat.
    1 ...
  17. 10.
  18. bi de şu var ki: ibretle ders alınması gereken bir tekerlemedir;
    hakkı nın hakkı da hakkı varmış. hakkı hakkı dan hakkını almaya gitmiş. hakkı hakkı nın hakkını vermeyince hakkı hakkı nın hakkından gelmiş.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük