hak aramak

entry2 galeri1
    1.
  1. ukteymiş galba. doldurak. o değil de diye lafa başlamak moda ya. işte o değil de lafını benden başka biri kullanınca çok itici geliyo. ama ben hep kullanmak istiyorum. nasıl olacak bu işler? o değil de bitsin ama size bitsin ben hep kullanayım. ben hayattan şu an bunu istiyorum. şu anlık görüşüm bu.

    bilenler bilir şu sıralar üniversiteye kayıt işlemleri bütün hzıyla sürüyor. o değil de gastelerde, tv'lerde hep böle cümleler duyarız, somut bi gerçeklik tam değil, e soyut da değil. hızla sürüyo falan böyle işlemler. hızı artıyo. ya niye net bi dünya deil burası. onu bırak da (bu da güzelmiş) işte kayıt için bin türlü ıvır zıvır lazım. diploma lazım, nüfus cüzdanı onaylı örneği lazım, ikametgah ilmuhaberi lazım. lazım oğlu lazım. ben çok üşengeç bir insan olduğumdan. yazın başında hazır edilen bu şeyleri kayıttan önceki son güne bıraktım. cuma günü okuluma gittim. diplomayı almaya. müdür yardımıcımız nam-ı diğer kuzu yoktu. her zamanki gibi ilçeye gitmişti. ilçe dedikleri ilçe eğitim müdürlüğü. ya arkadaş ben anlamıyorum ne var şu ilçede. sex mi oluyo orda. nerde e-devlet. artistik broşürler hazırlamayı biliyonuz ama. bilgisayardan yollasana belgeleri. fax çek. bok var ilçede gidiyon. vallaha deliricem habire ilçe çakıyolar. ne zaman gitsem okula ilçedeler. küfür ede ede geldim. lan dedim muhtara gidem de adını söyleyemediğim iki belgeyi alayım. ikametgah aldım sorunsuz bi şekilde. onaylı olan saçmalığı da aldım. bürokratik işleri geç de olsa halletmenin huzuruyla evime geldim. akşam adı neydi lan onun onaylı bi boktu ama diye merak edip baktım ki ne göreyim. mal muhtar cinsiyet hanesine kadın yazmış. haftasonu da muhtarlık ve okul kapalı olduğu için işler pazartesine kaldı.

    cuma akşamı uludağ eteklerindeki süpersonik köyümüze gittik. haftasonuu burada geçirecek ve orucu çok pis bi şekilde uykuya tutturacaktım. öyle böle değil. cumartesi sabahladım, bi uyumuşum altıda kalktım. 2 saatlik oruçla günü bitirdim. ha şeyi unuttum. gelirken cuma günü işerin hallolmamış olmasının verdiği sıkıntım geçsin deyu iddia çaktım. 8 maç yaptım. bi maçı yanlış oynamışım. neyse tutsa 569 yetale kazancak kupon tahmin ettiğiniz gibi bir maçtan yattı. bursa yatırdı beni. yeneydi bursam şu an 560 yanımda olcaktı. o değil de bi maçtan yattı genelde yalan oluyo. çok değişik ben de hep ezerdim. tabi tabi derdim. damdan düşünce ben de anladım. o değil de arkadaşa dedim bunu inanmadı. kuponu gösterdim. belgelerle konuştum. kemal kılıçdaroğlu sakinliği ile bitirdim o yavşak gülüşünü. belgen olunca süper hacı. cüzdana koydum kuponu. herkese anlatçam hikayeyi inanmayanın yüzüne vurucam belgeyi.

    pazar akşamı yine sabahladım. sabahlarken "yaz bu sefer bitti lan" diye düşündüm. saçma ve sevgi dolu aşk dolu ama karşılıksızlık dolu geçen en sikik yazım olan 2009 yazını düşündüm. allah bi daha yaşatmasın böyle yazlar. amin.

    erken kalkmak çok zor yalnız sabahlayınca. bi de kabus gördüm. sevdiceğimin facebook'ta "artık ilişkisi var" yazıyo. çok kötü uyandım bu kabus sayesinde. saat dokuzdu. işler beni bekliyordu. hemen okuluma gitmek için ismetiye minübüslerine bindim. o yoldan 4 sene gidip gelmiştim. hüzünsel anlar yaşayacaktım yolda kesin. neyse efendum ben bindim minübüse. bursa'da bi kural var. normal insanlara 1 buçuk yetale. üniformalı öğrenciye 1.25 yetale. gerçi yetale de kalmadı şu an farkettim. ama benim için hala daha yetale. hala daha da süper bi kullanım bence. o değil de adam 1.5 yetale verdim. bi öğrenci dedim bastırarak. adam para üstü vermedi. bi öğrenci deyu yine seslendim. adam "üniformalı mısın" dedi. normal de "değilim hele hele" der otururdum. ama artık 18 yaşındaydım lan. hakkımı savunmalıydım. dedim ki "yazın da mı ünüforma giyeceğidim". sesim duyulmadı galiba ki adam ucuna takmadı. ben de "tutmayın küçük enişteyi" lafındaki enişte gibi kaldım. ama tutan yoktu. kimse arka çıkmadı. amcalar falan bi laf sokaydı süper olacaktı. kös kös yerime oturdum. tutunamayanlardım resmen. olmamıştım bu hayat yolunda. arabesk dinlerdim ama mp3'te sadece vitamin vardı. kızgınlığımı gülerek gidermek istemiyordum. çok pis beddualar ettim dayıya. hani bazen sorarlar ya "şurası var mı" deyu şoförler. olmazsa gitmezler oraya. işte yol üstünde sordu: "doğanevler var mı?". inşallah vardır dedim. biri var deyince ısısısı deyu güldüm. içimden girsin çektim.

    neyse vardık biz okuluma. adam inerken genç 25 kuruşun vardı dedi. o an duygusal bi müzik çaldı lan sanki. yakınlaşma oldu bıyıklı dayıyla aramızda. kendime geldim lan hop noluyo oldum. mağdur ve haklı biçimde aldım 25 yekaremi. geleceğe dönüş ya da rocky çalsaydı film öle biterdi.

    girdim okuluma anılar canlandı. o değil de furkan bunu okuyosan topsun olm. hep bunu yapmak istemiştim. bi sen okursun zaten. hacı bizim frutti çaktığımız sıra hala orda lan. ramazandan sonra gidek frutti çakak.

    ağlamaklı oldum. diplomamı almaya kuzu'nun odaya girdim. bi şey demeden aleyküm selam dedi. ben de selamın aleyküm dedim. tersten de olsa hallettik işi. aldım diplomamı. sınıfıma girdim. sıramı buldum. şifreler yazmıştım. asosyal insan işi işte. o şifreleri buldum. daha kötü oldum. sınıfımla vedalaştım. bi kaç küçük iz bıraktım yıllar sonra bulabilmek umuduyla. gittim cinsiyeti de düzelttim. yarın da kayıt çakarız. hayat böyle sürüp gider.

    neyse tanım: hak adını verdiğimiz hukuksal ve vicdani terimin aranması hali. genel de dayakla sonuçlanır ülkemizde.

    o değil de ben çok sevmiştim be abi.
    2 ...
  2. 2.
  3. Kendi kaderini kendin çizmek yolunda ısrarcı olurken, belki de farkında olmadan kendinden sonra gelen milyonların da önünü açmaktır. Hak verilmez, alınır. Hak aranır ve bulunur.

    Hak aramak kutsaldır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük