koyu bir beşiktaş'lı olarak çocukluğumun aşkı olarak gösterdiğim has ve yıldızlar topluluğu. simge olarak gösterilen aslan tabirini hakettiği zaman aralığını bizlere yaşatan galatasaray'dır.
izlenmesi keyif veren galatasaraydır. öyle ki galatasarayın bir sezon boyunca büyük küçük demeden tüm maçlarını izlemeye giderdim kahveye, o zamanlar cine5 vardı. yaşım küçüktü biraz kahveye tırsarak giderdim, ama o galatasarayı izlemek başka güzeldi. sırf hagi için giderdim, bir frikik mi atar, bir çalım mı yapar diye, bence o galatasarayın tılsımı hagi idi. ercan tanerin haaccci deyişini filan unutmam. ne varsa eskilerde var dostlar, o zamanın kıymetini bilememişiz demek ki. gerçi ilerde de şimdiki zamanın kıymetini bilememiş olacağız. velhasıl ölümlü dünya, zaman geçiyor işte.
bülent korkmaz gibi bir defans oyuncusunun en formda olduğu zamanlarda dahil olduğu kadrodur. kırık bir kol ve aslan gibi yüreğiyle henry gibi bir yıldızın önünde dibine kadar direnmişti. daha sonraları bu kadroya * mario jardel dahil olmuştu.