Etrafını dumura uğratır.
Çoğu zaman faydalı olsa da, zibil kadar gereksiz bilgiyi de taşımak zorunda kalırsınız.
ilk anım, iki yaşıma dairdir meselâ. Ne gerek vardır ki?
Bunu detaylarıyla anlattığımda annem tövbe estağfurullah deyip, dil altı almıştı.
Ya da yıllar evvel, rüzgârlı'dan bindiğim dolmuşun ilk durağının, fuat börekçi caddesini neden, ne amaçla hatırlıyorum?
Bana ne faidesi vardır azizim?!
üzülmeye ya da kendi düşünceleriyle boğulmaya mahkum bir insandır. bir yerde okumuştum kimin olduğunu hatırlamıyorum "bu hayatta mutlu olabilecek tek insan modeli , kötü bir hafızaya sahip olandır" gibi birşeydi. hak verdim.
Yaşadığım olaylar konusunda anlamsız derecede güçlü bir hafızam var.
Mesela dün bir küçüklük fotoğrafımı gördüm, sandalyede oturuyorum elimde kağıt para var. Ve ağlamaktan gözlerim minicik olmuş, burnum kızarmış falan. 3-4 yaşında falanım en fazla. Hatta belki daha küçük.
Ben orada olanları hatırlıyorum, fotoğraf çekilmek istemediğim için olay çıkardım. Annem de elime kağıt 250.000 lira tutuşturdu ve parayı görünce sustum. Fotoğrafta paranın ne kadar olduğu görünmüyor ama ben net hatırlıyorum miktarını.
Buradan ne çıkarıyoruz?
Birincisi hafızam saçma bir şekilde kuvvetli. Ve bu aslında bazı zamanlar bir lanet.
ikincisi küçükken bile işimi biliyormuşum *
kıskandığım insandır. ben final sınavları için okuduğum her şeyi madde madde not çıkarırken, hafızası iyi olan arkadaş direk ana metni okuyup sınava girebiliyor.
Dolabın kapısını açıp "ulan ne alacaktım ben?" dönemine girinceye kadar sahip olduğum özellikti. Bazı şeyleri en ince ayrıntısına kadar hatırlatır size. Ayrıca beyne fazla mesai yaptırır.