Usta hattatlarımızdandır kendileri. Kendisinin bir anısını yazalım da sözlükte gerçekten bir şeyler öğrenmek isteyen insanlar varsa genel kültür olarak atsınlar torbalarına.
Hafız Osman Efendi, Üsküdar beşiktaş arasında dolmuşluk yapan bir sandala biner. Az sonra sandalcı paraları toplamaya başlar. Herkes çıkarır parasını verir lakin hafız osman efendi aranır durur. Bir o cebine sokar elini bir bu cebine lakin boşa çaba. Sandalcı da acıyarak bakar bu adama. Daha fazla küçük duruma düşmek istemeyen hafız osman efendinin aklına bir fikir gelir. Sandalcının yanına gider der ki. Param yok. Para yerine size bir vav yazsam olur mu? Sen istersen onu evine as, istersen götür sat. Büyük ustanın daha fazla küçük düşmesine gönlü razı olmayan sandalcı kabul eder bu teklifi. Hafız osman efendi çıkarır kağıdını kalemini güzel bir vav yazar. Akşam sandalcılar kıraathanesine gider sandalcı. Hafız osman efendinin vavıda elindedir. Durumu anlatır arkadaşlarına. O sırada arkalardan şık giyimli bir adam atlar ortaya. Hafız osman efendinin vavımı o der. Evet derler. Bana sat onu der. Sandalcı 4 sandal fiyatına satar vavı. O günden sonra şöyle bağırır sandalcı: bir vava üsküdar beşiktaş bir vava üsküdar beşiktaş. Gel zaman git zaman tekrar karşılaşır hafız osman efendiyle. fakat bu sefer parası vardır. Çıkarır verir. Sandalcı para istemez bir vav yap yeter der. Güler hafız osman efendi. o vav her zaman çıkmaz der.