cuma günleri valiz hazırlamak gibi
cuma günleri seninle ilkbahar gibi
ellerini alıp dokunmamak gibi
gözlerini görüp de bakmamak gibi
hiçbir cumartesi günüm bi türlü yetmedi
asla cumartesi gece sabahla bitmedi
ben seninim , gece benim sabah benim
sen beni hiç düşünme , ben hep böyleyim
haftanın sonu bi nakarat gibi
haftanın sonu , hep aynı sözleri
pazar günleri pazartesi alır beni
pazar günleri elimdeki balık gibi
gözlerini görürken ağlamak gibi
kıymetini giderken anlamak gibi
haftanın sonu bi nakarat gibi
haftanın sonu , hep aynı sözleri
haftanın sonu bi nakarat gibi
haftanın sonu , hep aynı günleri
özellikle cuma günleri valiz haırlarken, bi türlü yetmeyen cumartesiler ve akıp giden pazar günleri boyunca kendinizle daha da bir özdeşleştirerek dinlenebilecek güzel bir şarkı. her daim de güncelliğini koruyacak gibi; haftanın sonu hep bi nakarat gibi...
en cici en şeker şarkı kategorisine aday olmalı ve birinci secilmelidir. ıslık, gitar ve solistin sesi insanda uzaklara gitme istegi yaratır. sırt çantası, sandaletler ve tiril tiril bir beyaz elbise eşliginde uzun yürüyüşler yapasımızı getirir.
sekerden ziyade yaslar birakir gözlerde, sehir disi degildir dert, yatili okul izlenimi birakir tat olarak eger illaki bir sekerse bu sarki. bir yere gitmektense dönmeyi ister, özlemi, kavusmayi, evi ve diger ev sicakligini.
uzun süre sonra üniversiteye giderek ailesinden ayrı kalan öğrencinin bir kez daha gurbet yoluna düşmek için valiz hazırladığını, saatler süren cumartesi ve pazar uykularının yerini bitmek bilmeyen mesai saatlerine bırakacağını haber veren zaman.
bu şarkı cuma günleri valiz hazırlamak gibi.
(ki muhtemelen seninle ilkbahar gibi..)
bu çok tuhaf bi'şey. sıcak mayıs akşamı. isabetli ıslık sesleri. çim kokusu, yakmayan güneş sıcağı. bir gün şehrin tüm hoparlörlerinden çalınması gereken şey bu. bu, söylemek istediğim şey.
sevgilim! hiçbir cumartesi günüm bi türlü yetmedi, asla cumartesi gece sabahla bitemedi.