haftanın en beğenilen entryleri listesi belli standardı * olan listedir. içinde en az 1 adet bkz vardır ve kesinlikle bu rakam 3e çıkmaz. hakeza celebrty dediğimiz -bazılarının nasıl olduğu anlaşılmayıp bazılarının ise gerçekten iyi yazmalarından mütevellit- adamların entryleri de mevcuttur listede. bu sayı 3 ila 5 arasında değişir. kalanlar ise sözlük neferlerinin girdiği entrylerdir ki bunların bu kadar oylanıyor olması kesinlikle iyi girilmiş entariler olduğundandır. bkzların en beğenilen entari olması entari ile anlatılacak bir durum değil bence. o başka bişi. absürdlüğün daniskası. nasıl bir pencere açıyor ki geri dönüp artılama ihtiyacı duyuyo insan. anlayan beri gelsin. fakat bakıldığında listedeki bütün entariler uzunlar. insanların hepsini okudukları fikri bile güzel fakat aşağıdaki bkz ile birer cümlelik enrtrylerin bile okunmadığının tespitini daha önce yapmıştım.
geçen haftanın en beğenilen entrylerine bir anket bakınızı giriyorsa bu işi beğenilerin göreceliği açısından açıklamak gayet sığ kalır. bir anket bakınızı bu listeye giriyorsa burada bir sorun var demektir. 1200 tane örneği varken bu bakınızın nasıl bir orjinalliği vardır ki bu kadar beğenilir? işte buradan hareketle uludağ sözlük bünyesindeki çeşitli zevatın da hangi tipolojide olduğunu ve beğenilerinin nerelerde süründüğünü görebiliriz. "zevkler ve renkler abi.." sözü de bu noktada bir anlam ifade etmez, zaten herkes bu sözün arkasına sığınıp kendini zerre geliştirmez oldu. yaydılar götü iyice... kime "lan ne boktan entry bu" desen hemen ezberden "renkler ve zevkler abi" diyor. ne lan gece yarısı film kuşağımı bu? kırmızı noktalar, zevkten dört köşe olmalar falan? salaklığın adı da zevk ve renk olmuş sayın seyirciler.
ayrıca anlama kabızlığının manası da yok. sözlüğü eleştirmek ile sözlükteki bir kısım medya gibi meczuplaşmış tipleri eleştirmek başka bir şey. zaten haftanın en beğenilen entrylerine getirilen eleştirilerin temelinde bu tipler yatar. bir idiotun zevkleri ve renkleri olarak bence gayet başarılı bir sosyolojik araştırma oluyor haftanın en beğenilen entryleri olayı. devam.
aradım bulamadım. konu ile ilgili ekşide mükkemmel bir örnek entry vardı.
abinin teki yıllarca yazmış yazmış, bir türlü giremememiş bu istatistiğe. bir gün bir şarkı sözü yazıyor, tam hatırlamıyorum sezen aksu'nun şarkısı olabilir. o zamanlar yeni çıkmış.
aaa bi bakıyor, abi en beğenilenlerde o hafta.
abi üşenmiyor açıyor bir edit.
bunca yıldır yazdıklarım, sezen aksu şarkı sözü emek, hırs boşa geçen vakit zarili zorili derken kayış kopuyor. hepinizin annenisi, bacısını yetmedi babasını zikeyin diye bitiriyordu editi ağlayarak.
sonra çok çalıştı o abi doktor oldu. uçakla avusturalya'dan dönerken, evet uçağı düştü bir adanın üzerinde. kara bir duman gördü. hooop tersten yaşamaya başladı her şeyi. gittikçe ufalıyordu. ufalda götüme gir dedi ona bir spartalı. külkedisinin evinde hansel ve gratel ile sevişirken demirören hala başkan idi.
sözlük gibi bir ortamda 'yozlaşma' olarak tabir edilen eylemin gerçekleşmesi neredeyse bir ilke. farz-ı müsil uludağ sözlük eski yazarlarının yerine yeni yazarlar alıyor ve bu sözlüğü sürkülase etmiyor, çünkü anuna koduğumun yeni nesilleri yarrak gibi yazıyorlar ve okumuyorlar. moderatör olsam şimdiye kadar rahat 20 kişi uçurmuştum, tamamen format ile alakalı.
uludağ sözlük'te ekşi sözlük gibi bi' irade olamaz, çünkü uludağ sözlük vazgeçilebilir bir yer. herhangi bir yazara ana bacı küfredip uçabilirsiniz ve yarın yeni bir üyelik alıp tertemiz bir sayfa açabilirsiniz. fakat konsept olarak ekşi'de o olmuyor, bir götümüze girebilir 3-4 ay çaylaklık ile sonuçlanıyor yeni nesiller için. itü'nün de öyle bi opsiyonu yok, yeni nesiller imla-format bilmeyen orta halli bilgisayar kullanıcıları.
hal böyle olunca küfredilmesi gereken yer uludağ sözlük değil internetin laçkalaşması belki de, ya da türk milletinin her şeyde bir fikre sahip olma fenomeni. yani 'ben sizin oylama sisteminizin amına koyayım' gibi bir eleştiri yok burada, farkındayım ama, zall da 'oh oh hitimiz arttı'dan tatmin oluyor olabilir, bilemiyoruz. o nedenle demokratik sözlük falan fıstık...
o değil de şimdi burda bi denizkızı olacak, vuracam kırbacı vuracam kırbacı.
haftanın en beğenilenlerini beğenmemek başka bir şey.. haftanın en beğenilenlerini beğenmediğini sözlüğün kalitesizliğine doğru çıkarımlar yaparak tellal gibi çığırmak etmek başka bir şey.. bu iki hal arasındaki nüans farkı önemli..
ben de bazı zamanlar beğenmiyorum o listedeki her entryi.. ama yukarıda da çok güzel tekrarladığınız gibi ''zevkler ve renkler abi.. lan şu tabiri de kullandım ya.. neyse ne diyordum, zevkler ve renkler..'' diyorum geçiyorum.. herkesin benim gibi beğenmemek zorunda olduğunu düşünerek sözlüğü eleştirmiyor, bu hususta zevk ve renk konseptinde ironinin amına koymuyorum..
bence en güzel zevk antrikot yemek, en güzel renk yeşil..
(dirty version: en güzel zevk sevişmek, en güzel renk hala yeşil)
haftanın en beğenilen entrylerini okumayı bırakmak bile bir eleştiri sayılır. *
alttan "dım tıs dım tıs"'ın gittiği, sözlerin ise "i want sex... i want money, money... i want children..." şeklinde geliştiği bir müzik düşünün. heh işte hayatı da bu formatta algılayan tipolojilerin verdiği ödülden aklı selim adamın anlaması gereken de ancak budur; okuma, okutma. çocuklar da okula gitmesin ulan. *
sözlüğü eleştirmek ve onun bir level ilerisi sözlükten soğumak, sizin bana inanamayacağınız kadar inanılmaz geliyor bana inanır mısınız? inanmazsınız, söyledik ya.. benim de aklım uçtu.. ortada bir güven, inanç problemi var ona kuşku yok da..
ama yine de karşımdakiyle empati kurarak ona sempati duyuyorum, hem patisini yalıyorum hem de am biti gibi herif lan bu.. (bi yerde patlayacağımız belliydi bu noktaya kadar bile iyi geldim bence)
hah ancak asla ve asla kabul edemeyeceğim sözlük eleştirisi, nah bu haftanın en beğenilen entryleri istatistiki temeline oturtturularak yapılandır..
uludağ sözlük
- bitmiş sözlük sitesi.. ne demek istediğimi anlamak için (malız da biz) geçen haftanın en beğenilen entrylerine bakın, o zaman göreceksiniz.. saçma sapan futbol tartışmaları (adamımız entel), komik olmayan espriler (adamımız entel + gary larson, türkçeyi iyi sökmüş ama), üç cümlelik saçma yazılar (adamımız entel + gary larson aynı zamanda da mark twain), tek kelimelik saçma bkzlar (adamımız kızdır lan belki hiç düşünmedik bunu).. hep bkz hep bkz yeter yaa.. biraz da bakmayıverelim.. (sen bu espri repertuvarınla daha çok eleştirirsin beğenilenleri)
bi de bazen bazı cengaverlere rastlıyorum.. herif kendi de girmiş beğenilenlere yine eleştiriyor.. ama lütfediyor da ''kendimi de ayrı tutmuyorum aslında, o kadar entrym varken gittiler bunu soktular en beğenilenlere..'' diyor.. burada kilit bölge ''o kadar entrym varken'' tabi.. o yine süper, sadece tahmin etmediği bir entry beğenilmiş hepsi bu.. gerii kalan her yazar allaha emanet girmiş onla aynı istatistiki klasmana..
lan yaz daha kralını da oylayalım.. çok kırosun..
not: ''bu böyle ötüp duruyor lan kesin haftanın beğenilenlerine girmiştir onu savunuyordur..'' diye bakan ilk 5 kişiye çekilişle çorap veriyorum.. ayağımdan çekin direkt..