imkanları kısıtlı insanlardır. biraz da üşengeçlerdir.
eğer 5 gün 5 farklı makarna yapılıyorsa yine de iyidir. fakat 5 gün boyunca ilk gun yapılan makarna tekrar tekrar ısıtılıp yeniyorsa durum içler acısıdır.
baktim karsidan kara kuru bir tip geliyor. sagliksiz makarnalar yemekten rengi sararmis. bunu durdurup dedim ki gel birader, sana bir yemek ismarlayayim. soktum kantine, besledim de besledim.. zehir gibi oldu, rengi acildi adamin.
siz de sagda solda gorurseniz 2-3 parca yiyecek verin bunlara.. icim parcalandi be. yaziktir.
'kebap vardı da biz mi yemedik.' diyen insanlardır aynı zamanda. haliyle hergün makarna yiyorlarsa sağlıksız oldukları kesin. hallerinden memnun olduklarını da hiç sanmıyorum ama hayat herkese farklı rol seçiyor.
konu haftanın 10 öğününü pasta yiyerek geçiren italyanlar olunca yurdum insanı özenç kıvılcımları saçarken mevzu bahsin ülkemiz olması durumunda sağlıksız bünyelerin sağlıksız bir beslenme çeşidi olarak nitelendirdiği durum.
70 milyonluk memleketin büyük coğunluğu zengin olduğu için nadiren rastlanan fakirler topluluğu. şöyle bilemedin bir 5-10 aile kadar, ya var ya yoktur. şöyle diyelim: bir elin parmaklarını geçmez. yalnız bildiğim kadarıyla bu fakirler topluluğu o kadar gururlu ve o kadar onurlu bir kitle imiş ki kendilerini aristokrat sayan zengin züppesi öküzlere el açmadan nefesi koksa da kendi kendine yetmeye çalışmaktadır. hasılı bu zengin çoğunluk ceplerinin deliğinden düşen bozuk paraları verse bu tip insanlar kısa sürede tükenecektir veya sağlıklarına kavuşacaklardır; lakin ne çare ki bu tip insanlar hep kendi kendine yeten ender ülkeler gibi açlıktan ölseler de yüzsüzlük yapıp insanlardan dilenmezlermiş. özetle makarna fakir adamın özgürlük bayrağıdır. besleyicidir. hele biraz peynir varsa yanında çok güzel gider. biraz da sos.
ne kadar çok eğleniyorsunuz değil mi? ama eğlenirken "yoksul"ları kullanmasanız mesela.
ama elinizde fazla konu kalmıyor bu seferde.
ya yoksulları kullanacaksınız, ya solcuları, ya da cinsellik. bu da kadın bedeni üzerinden gitmek demek sizler için. ya da homofobik yazılar demek.
işin iyi yanı, bu yazdıklarınızın gerçek fikirlerinizi yansıtmıyor olduğunu biliyor olmam. bu yüzden de ciddiye almıyorum bir çok yazar gibi. ama nihayetinde insani vasıflar taşıyoruz ya hala, söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil bu sefer de.
tanım mı?
tanım : haftanın 5 günü ekmek bulamayan fakirlerden daha iyi durumda olanlardır.
