bir hafta içinde ülkemizde ya da çeşitli ülkelerde gerçekleşen olaylar bütünüdür.
insan bazen avazı çıktığı kadar ''ikiyüzlüler'' diye bağırmak istiyor.
Suriye de el-kaide bağlantılı el nusra ya para desteği yapacağını açıklayan Fransa, Mali de el-kaide ve radikal islamcıları bahane göstererek sömürdüğü ülkeye müdahale ediyor. Suriye de susan hantal BM destekliyor ve anında karar çıkartıyor. ABD biraz kararsız ama destekliyor, AB destekliyor. Suriye de binlerce insanın ölmesine göz yuman, karar çıkmasını engelleyen Çin ve Rusya da Fransa yı destekliyor. Ne acıdır ki yine olan yıllardır sömürülen Mali halkına oluyor. Fransa tüm dünyanın gözü önünde yıllardır sömürdüğü ülkenin halklarını birbirlerine katlettiriyor. Büyük bir pişkinlik ve aşağılıkça bir yöntemle. Ruanda daki gibi palalar yok belki insanların ellerinde ama artık Fransa nın büyük desteği(!) ile ülkeye giren tanklar, uçaksavarlar, tüfekler ve çeşitli askeri mühimmat var. Kime karşı kullanılacaklar acaba? Ekonomisi allak bullak olan Avrupa ülkelerinin sömürme hastalığı nüksetmiş gözüküyor. Kimse Suriye de Avrupa Birliği ülkelerinin insaniyet namına muhalifleri desteklediklerini zannetmesin savaş halinde olan bir ülkeyi rahat sömüremeyeceklerinden işte böyle timsah gözyaşları döküyorlar.
Kılıçdaroğlu Çin e gitmiş. Herhalde \'\'ilim çin de olsa gidip alınız\'\' hadisine kapılmış olacak ki, istanbul a başkan adayıyken kağıthane nin nerede olduğunu bilmeden \'\'kağıttepe\'\' şeklinde zikreden bir liderin, Çin den ilim dışında başka birşey almaya gitmesi enazından benim için oldukça abesle iştigaldir. Kafa dağıtmaya gitmiş de olabilir diye düşünüyorum zira imralı ile görüşme maratonunda \'\'kredi\'\' açıklaması ile yakılan ocakta parti kazanı ufaktan kaynamaya başladı. Kulislerdeki homurtular Ankara dan istanbul a taştı. Parti tabanındaki Ulusalcı damar yavaş yavaş MHP saflarına yanaşmaya başladı bile. Bugün seçim olsa CHP nin önemli bir oy dilimini MHP ye kaptıracağına isviçreli bilim adamları kesin gözüyle bakıyor.
Pkk lı 3 kadının Fransa da öldürülmesi mevzusunda bir sürü komplo teorisi mevcut. Aşçı, şöför, kahya herkes katil olabilir. Her kanal her gazete olaya farklı bir açıdan yaklaşmasına rağmen ben Ahmet Türk ün açıklamasını kayda değer buluyorum. Buyrun bakalım Ahmet Türk ne demiş;
\"Bu kez ben devlet olduğunu düşünmüyorum. Türkiye\'nin bölgede tek başına uluslararası güç olmasını istemeyen uluslararası güçler sözkonusu olabilir. Türkiye\'nin Kürt sorununu çözmesi Türkiye\'nin bölgede tek güç olmasını sağlar. Bu nedenle iran yapmış olabilir. Daha önce de oldu. Suriye istihbaratı iran istihbartıyla beraber çalışır. Bu Suriye\'nin de işine yarar. Bilgiye göre söylemiyorum ama tahminim iran yaptı. Tabi burada iran istihbaratı yaptı derken belki başka istihbarat adına yaptı bunu da bilemeyiz. Ama sonuçta Fransa sürekli takipte olan bu yer de bu olayı kimlerin yaptığını açığa kavuşturmak zorunda.\"
Hocaefendi nin de süreçle ilgili önemli cümleleri olduğunu ve sürece manevi desteği ile verdiği katkıyı kabul etmek gerekir. RTE nin başdanışmanı Doç Dr. Yalçın Akdoğan ın bu duruma \'\'çok kritik bir açıklamaydı Hocaefendi den Allah razı olsun\'\' şeklinde mukabele etmesi bir olan birlik olan kalplere nifak sokmak isteyen şaşırmışlara kendinize gelin dermişcesine cevap verir nitelikteydi
