Günde en az 9 saat işyerinde bulunmayı gerektirir. Minumum 1 saat de yolda geçse 5 gün boyunca 10 saat isyerindesiniz. Kaldı 14 saat ve bunun yarısı uykuyla geçecek. Kaldı 7 saat. Bunun da minimum 1 saati dinlenme ve yemekle geçse size taş çatlasa 6 saat kalıyor haftaiçi. O 6 saati de boş boş geçirmek dışında bişey yapamazsınız robot değilseniz.
Görüldüğü gibi gereksiz uzun mesai saatleri insanların verimini düşürüp köleleştiriyor. ilk çağ veya orta çağdaki köleliğin tanımını yapacak olursak günümüzdeki sermayeye hizmet etmekten farkı insan onurudur. yani köleliği tamamen finansal olarak değerlendirirsek çok farkı yok. kölelik kaldırıldığında insan onurunu yasal haklar ile kölelere verdiler. bir de umut verdiler. insanlar çok çok uzun süre kölelik sistemini uyguladılar. kaldırılması için sanayi devrimi yapılmalı ve kapitalizm icat edilmeliydi.
günümüzde kimse yanında köle tutmak istemez. barınması için oda vereceksiniz. karnını doyurcaksınız. onun yerine işçiler daha güzel. ver üç kuruş maaş baksın başının çaresine. eskiden köleler hiç olmazsa ayaklarına geçirilen prangaların farkındalardı, şimdikiler zincirlerini bile göremiyor. Zaten kölelere asla özgür olacakları kadar ödeme yapmazlar. hayatta kalmalarına yetecek kadarını verirler ki çalışmaya devam etsinler. Peki kapitalistler köleliği neden kaldırdı? bütün milletlerin ve zamanların tecrübesine dayanarak, bana göre özgür insanlar tarafından yapılan iş, sonuçta kölelerce yapılan işten daha ucuza gelmektedir. kölelik sadece tarımsal sistemin müsrifçe toprağı kullanması açısından değil, aynı zamanda kölelerin muhafazasının özgür işçilerden daha pahalıya gelmesi dolayısıyla mantıksızdır ve ekonomik değildir.
bizim sorunumuz taleplerimizi hükümet ile müzakere edecek bağımsız sivil toplum kuruluşlarına sahip olamamak. görüntü olarak bir sürü sendika var ama ya hükumet güdümünde yada işlerine öyle geldiği için muhalif (desteklediği parti iktidara gelse hükümet yanlısı olacak). insan öncelikli, vatandaşın devlete olan taleplerini dile getirecek ve müzakere edecek bir kurum ülkemizde yok. maalesef olması için bir çabamızda yok. gündelik meseleler içinde yaşayıp gidiyoruz ölüm bizi ayırana kadar...
istanbul'da basın ekspres yolundaki işimden, üsküdar'daki evime avrasya tünelini kullanarak 1 saatte varıyorum. evet biraz masraflı oluyor tabiki. her geçiş 24 lira gibi. haftada da 5 günden fazla çalışamam artık. o kadar da değil.
ben haftada 5 gün 9 saat çalışıyorum. mesela bazı yerler de 7/24 açık.
konunun özüne dönecek olursam, bence çarşamba yarım gün olsa, yanı 45 yerine 40 saat falan çalışılsa bu iş olur.
Ben ayda ortalama 187 saati iş yerinde geçiriyorum. Ilk gidince yarım saat iş devir üst değişme, yarım saat çay molası, 1 saat yemek molası, son yarım saat yine iş devir. Günlük 6.5 saatlik çalışma var.
Az zaman geçiriyormuşuz iş yerinde.