aslında yere düşen şişe değilde o yalnız adamın gururudur, utancıdır, yalnızlığıdır. o şişe de hayatı gibi paramparça olmuştur. yalnız insanların kaderidir bu, kendilerinden çok başkalarının düşüncelerine değer verirler, onların değer yargılarına göre hareket ederler. alt tarafı yere düşen bir şişe, kaza ya da sakarlık, ama bu olay o kızın gözünde (değer yargılarında) komik bir olay ve gülünmesi gereken bir fırsat. o kişi yalnızdır ama kimin umurunda.
insanlar üç yüzlüdür. bir sizin yanınızda, ikincisi başkalarının yanında ve üçüncüsü kendi içindeki yüzüdür. o kız bir soda şişesinin yere düşmesine hunharca kahkaha atarak gülüyor, ama o şişeyi bir arkadaşı düşürmüş olsa yine öyle güler mi? peki ya şişeyi kendi düşürmüş olsa? işte bu ilki size gösterdiği yüzü, ikincisi başkalarına gösterdiği yüzü ve üçüncüsü kendi iç hesaplaşması.
işte asıl yalnızlığın sebebi de bu durum, insanların üç yüzünün olması. önemsedikleri değerleri üçüncü yüzü ile şuh kahkahalara meze edebilmesi. insanlardan nefret ediyorum ve onları tanıdıkça, onların üçüncü yüzünü gördükçe onlardan kaçma gereği duyuyorum.
