hafiflemek bir nesnenin ağırlığının azalması. yükünün bir bölümünden kurtulması. bir şey söz konusuysa eski gücünü yoğunluğunu yitirmek etkisi azalmak; başımın ağrısı biraz hafifledi. yağmur hafifleyince yola çıktık. ses giderek hafifledi duyulmaz oldu. bedensel ruhsal açıdan bir sıkıntıdan kurtulup rahatlamak. ve kendini hafiflemiş hissetmek.