tatlı bir rüzgar eser. sevgililer caddelerde el ele, dondurmalar yenir, muhabbetler edilir, evlerin balkonlarında oturanlar vardır, okey taşı sesleri yükselir telli bahçelerden, istiklalde kestane kokusu sarmıştır dört bir yanı, şehrin her yerinde, her sokağında hareket vardır, güzeldir be yaz akşamları.
niçin her yaz akşamı çocukluğumu hatırlarım bilmiyorum. yine bu başlık altında o günlere gideceğim. öğrencilik hayatımda öğlenciyim. cuma akşamı. hayır bu sefer son ders beden değil. istiklal marşını alpay özalan gibi okuyup eve koşuyorum. sırt çantam benden önce eve giriyor. kıyafetlerimi clark kent hızında değiştirip atıyorum kendimi sokağa. sokak dediysem beton değil. toprak saha karışımlı çim. ayağımda valcor krampon. akşam ezanına kadar vaktim var. 20 devre 40 biter maçı, haliyle eve ezandan sonra gidip dayak yeme duş yatak cezası. benim için budur, hafif rüzgarlı yaz akşamları.