bir sorudur. moderm bilimin sunduğu veriler bize bir takım bilgiler sunuyor ama yeterli değil, asıl cevabı bize hadisler veriyor. şimdi birisini sizin takdirlerinize sunuyorum.
buyrun;
ebu'ş şeyh ve kitabul-ukubat'ta ibn ebid dunya, ibni abbas (r.a)'dan şöyle dediğini rivayet etmişlerdir.
"allah 'kaf' denilen, yeryüzünü ve dünyanın üzerinde bulunduğu kayaya kadar yerin damarlarını kuşatan bir dağ yaratmıştır. ALLAH bir kasabaya zelzele vermek istediğinde bu dağa emreder ve o kasabanın damarını hareketlendirir. Bu hareket sebebiyle zelzele olur. Bu sebeble bir kasabada olan deprem diğer kasabada olmaz."
görüldüğü gibi 1400 önce yaşamış olan peygamber bugün depremler hakkında bildiğimiz bilimsel verilen aynısını bizlere sunuyor, mesela "damar" denilen bildiğimiz fay hatları olsa gerek, yine dağın bu damarları hareket ettirmesinden kasıtta tektonik hareketlenmelere işaret ediyor olsa gerek-allahu alem- şimdi bunların 1400 yıl öncesinin cahiliye devrinde çölün ortasında yaşayan sıradan birisinin bilmesi mümkün değildir. bu olsa olsa nübüvvet nurudur.
insanların zamanında dünyanın öküzün başında bir tepsi olduğuna, depremin de o öküzün başının hareketlerine bağlı olduğuna inandıklarını duyduktan sonra hiç bir hadis şaşırtıcı gelmeyecektir.