uydurma hadislerin olma ihtimali çok çok yüksektir. siz siz olun, hadisi/leri ölçüp biçmeden herhangi bir argüman için kullanmayın. hadis uydurmadır madara olabilirsiniz, yanlış bilgi verebilirsiniz.
kutsal kitapları dururken, müslümanların neden bu kadar önemsediğini anlamadığım, muhammed'in söyleyip söylemediği kesin olmayan sözlere verilen isim. kardeşim hani senin kitabın mükemmeldi? niye hadis'e ihtiyaç duyuyorsun o zaman? götünden hadis uydurup müslümanları kullanacak adamların olabileceğini hiç düşünmüyor musun?
türklük hakkında hadisler varmış.
ulan olayın geldiği yere bak. peygamber döneminde türklerle en ufak bir ilişki olmadı. en yakın ilişki peygamber öldükten 10 sene sonra falan oldu oda hz. ömer döneminde savaşıldı.
merak edenler için : http://www.forumdas.net/h...kkindaki-hadisleri-50160/
sünnetlerin çoğu hadislerle yaşanmaktadır. hadislerin 1 tane bile çelişeninin olduğu yerde nasıl davranılacağını henüz anlayamadım. belki de tuvalete sağ ayak ile girmek değil de sol ile girmek sünnetmiş, belki de yanlış yaşıyormuşuz?
tarikatların bile birbiriyle uyum sağlayamadığı şu dönemde, insanları rahatlatıcı cevaplar da henüz verilmemiştir.
Ali imran suresi 103. Ayet: Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı sarılın.
Parçalanıp bölünmeyin. Allah'ın size olan nimetini
hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz
de O, kalplerinizi birleştirmişti. işte O'nun bu
nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz,
bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi
oradan kurtarmıştı. işte Allah size âyetlerini böyle
apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz. Simdi efendim gordugunuz gibi boyle bir ayet varken hadis nedir?
islami açıdan hiç bir değeri olmayan sözlerdir. hadislerin bir çoğu (yaklaşık 400-500 adeti dışında) uydurmadır. Sünni islam 630 yılında müslüman olmuş muaviye'ye bile hadis katibi demiştir. oysa ki hz. muhammed (sav) muaviye'yi yanına dahi yaklaştırmamıştır.
--spoiler--
o hâlde hep birlikte allahın ipine (kurâna) sımsıkı sarılın ve parçalanmayın!hem allahın size olan ni'metini hatırlayın! hani (siz) (birbirinize) düşmanlar idiniz de (allah)kalblerinizin arasını (islâm ile) birleştirdi; böylece onun ni'meti sâyesinde kardeşler oldunuz. hem ateşten bir çukurun kenarında (küfür içinde) idiniz de sizi oradan kurtardı. allah, size âyetlerini böyle açıklar, tâ ki hidâyete eresiniz.
--spoiler--
son zamanlarda iyiden iyiye saldırıya uğrayan tabir..
''Andolsun, allah'ın resulünde sizin için; allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.'' Ahzab 21.
sahih ve yalan hadis olarak ikiye ayrılır. bir de şüpheliler vardır. yapmanız gereken tek şey, hadisi okuduktan sonra, kuran ile çelişip çelişmediğine bakmanız. yani sidik için, sümük yiyin, saç tellerini kaynatıp suyunu için tarzı hadisleri sahih olarak kabul edenler genelde cübbeli tayfası. ulan sana namaz kılarken temizlen, üstün başın temiz olsun özellikle hayvan ve insan pisliği bulaşmamış elbiselerini giy diyen bir adam, sidiğim faydalıdır için diyebilir mi?
elbette hz. muhammed öğütler vermiş olabilir.
ama ben bugün önümüze hadis diye sunulanların doğruluğundan emin değilim. öyle hadisler var ki peygamber öyle konuşsa kendisi haşa dinden çıkar zaten.
buhari, tirmizi hiç deme zaten.
ayrıca, allah kuran'ı koruyacağım demiştir, hadis dememiştir.
hadisler herkesin kafasına göre yazıldığı için islama bir kaynak olarak görmüyorum ve kabul etmiyorum.
bunun hz. muhammed (sav) ile alakası yoktur. elbetteki o bizim resulümüz ve en sevgilimizdir.
ama ben bir müslüman olarak kuran'dan başkasını kabul edemem. hadislerin %90'a yakını tahrif edilmiştir.
kendi kişisel düşüncem, görüş ayrılığında olabiliriz elbette.
inancı olmayan bir insanım, galiba yani. diyorum ki adamlara " nasıl inanırsın usta, adam deve sidiği diyor yaa hatta haberlere çıkmıştı ; hacca giden 2 herif deve sidiği içmiş, hastanelik olmuş." bana verdiği o süper cevap şöyle " ya deve hastalikliysa ?". şoka girdim ak. gülerken nefesim kesildi.
ondan 5 dakika önceki muhabbet ise şöyle :
"kanka şimdi 35-40 yaşında bir adam var. 9 yaşındaki bir kızı üvey evlat olarak değil de eşi olarak alıyor ve papstırıyor. ne dersin ? "orospu çocuğu derim" dedi. işte o muhammed kanka dedim bende akabinde. bir bozuldu bir morardı anlatamam. velhasıl kelam bu akşam iyi güldüm arkadaşlar.
hz muhammed'in söylediği iddia edilen ama içinde bir dünya yalanın bulunduğu sözler. Tabi içinde Sahih olanlarda vardır ama yalanlar doğrulardan daha fazladır diye düşünüyorum örneğin yukarıdaki entry deki hadis ümmetimin en hayırlıları
benim zamanımda yaşayanlardır. sonra
onların peşinden gelenler, daha sonra da
onların peşinden gelenlerdir. Muhtemelen yalan hadistir. Hani üstünlük takva ile idi hadi sahabeyi anladık ondan sonra gelenlerin ne üstünlüğü var zaten bu yalan hadisleri en çok çıkaran o sahabeden sonra gelen nesil olmuştur.
kuran'ın temelini oluştururlar. sadece kuran okumaz o yüzden pek yetmeyecektir. allah peygamberin hayatıylada elbette ki ayet indirmiştir. bu sünnet olmakla birlikte hadislere de yansır.
mesela çorbanın içine düşen sineğin çorbaya iyice batırılması hadisi, bunun tamda bilimsel olarak karşılığını verir. allah burada bu hadis ile belki de sinek gibi küçük bir mahlukun nasıl da yararlı olabileceğinden bahsetmek istemiştir.
efendimizin hayatı hadisler üzerinden de anlaşılabilecek derecede muhteşemdir. muhteşem zorluklara göğüs gerse de o bir kere bile kötü bir iş yapmamıştır.
insanların en hayırlısına selam olsun.
ayşe anamıza selam olsun.
ümmete selam olsun.
birçoğu arap milliyetçilğini ve arap gelenek-göreneklerini(araplaştırma politikası) yayma amacıyla uydurulmuş, maalesef peygamberimize ithaf edilmiş bir takım sözlerdir. bunda emevilerin rolü büyüktür. ayrıca birçok hadis de birbiriyle çelişmektedir.
"Hadisleri incelemeye Peygamberimizin dönemine giderek ve sonra yavaş yavaş kendi dönemimize gelerek başlayalım. Peygamberimizin hadis yazımına izin vermediğini, kendi sözlerinin yazımını yasakladığını hadisçiler bile kabul etmektedir.
En doğru kabul edilen iki hadis kitabından biri olan Müslimde ve Hanbeli mezhebinin kurucusu ibni Hanbelin Müsnedinde şu
hadis rivayet edilerek; Peygamberin, kendi sözlerinin yazımını yasakladığı kabul edilir. Benden Kuran dışında hiçbir şey yazmayın. Kim benden Kuran dışında bir şey yazmışsa imha etsin. (Müslim, Sahihi Müslim, Kitab-ı Zühd; Hanbel, Müsned, 3/12, 21, 33) Darimideki hadis ise şöyledir: Sahabe Allahın elçisinden sözlerini yazmak için izin istediler. Ancak onlara izin verilmedi. (Darimi, es-Sünen) El Hatibteki hadis şöyledir: Biz hadis yazarken Hz. Peygamber yanımıza geldi ve Yazdığınız şey nedir? dedi. Senden işittiğimiz hadisler (sözler) dedik. Hz. Peygamber; Allahın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelki milletler Allahın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için yoldan çıktılar. dedi (El Hatib, Takyid,) Tirmiziden de bunu öğrenebiliriz: Allah elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi. (Tirmizi, es-Sünen, K. ilm)"
bununla beraber dört halife kaynaklı bir hadis aktarımı da görülmemiştir. Peygamberimizin hadis yazımını yasak etme yönündeki tavrı, dört halife tarafından da devam ettirildiğini gösterir bu durum.
hadis-i şerifleri kur'an'la bir tutanlar şirk içindeki düzenbazlardır. sözün (hadisin) doğru ve mantıklı gelmesi bir şeyi değiştirmez, içinde yazanların salt doğru ve inanç temelini oluşturduğu tek kaynak kur'an olarak kabul edilir. müslüman olduğunu iddia eden bir kişinin hadis'i kur'an'a eş tutması yahut o olmadan tamamlanamayacağı yeterince açık olamayacağını iddia etmesi durumunda apaçık şirke battığını göstermiş olur.
Herkesin bir fitne rüzgarına kapılarak inkar ettiği, inkar etmeyeninde hadis cımbızlayarak yaratılan algı manupilasyonuyla hakkında şüphelere düştüğü bir gerçek....
Misal yukarda paylaşmışlar hadis yazımını yasaklayan HADiS ama ve lakin;
1) iyide yazın emrini veren hadislerde var. Buradan şunu anlıyoruz Peygamber hadislerin ayetlerle karışmasını engelliyor ama yinede yazıma müsaade ediyor.
Çünkü o zamanda hem yazı bilenin azlığı, hem bazı sahabelerin Kuranın yanına hadisleri de yazması çeşitli sıkıntılara neden olacaktı.Bunun yüzünden yazımı yasaklıyor ama EZBERi yasaklamıyor.
Birçok sahabe Hz.Peygamberin sözlerini ezberliyor ayrıca yine yazanlarda var sahabeler içinde
'Hafızası güçlü olmadığı için hadisleri öğrenemediğinden yakınan bir sahabiye, Peygamber Efendimizin, hadisleri yazarak hafızasına yardımcı olmasını tavsiye etmesi (Tirmizi,ilim 12)'
2) Ey hadis inkarcısı madem hadisler güvenilir değil sen neden bu hadis yazımını yasaklayan hadise güveniyorsun? Yaşadığın tutarsızlık nasıl bir tutarsızlık....
Gelelim hadis inkarcılarının diğer sorunlarına;
Buharı ikiyüz sene sonra ortaya çıkıyor, hadislere nasıl güvenelim. O zamana kadar hadis yok....
Cevap;
1) Nasıl yok.Ta Peygamber döneminde yazım başladı. Örneğin Sa'd ibn Ubade'nin, Semüre ibni Cündeb'in, Cabir ibni Abdullah'ın, ibni Abbas'ın, Hz. Ali' nin suhuf adını verdiğimiz hadis sayfaları var.
Ayrıca Ebu Hureyrenin ibn Münebbihe yazdırdığı Es-sa-hifetü's-sahiha adlı kitap var....
Buhariden çok önce hadisleri derleyen alimler var....Tabiin döneminde derleme başlıyor....
2) Sen hadisleri rivayet eden ravileri ve sahabeleri neyle itham ediyorsun bir farkına var. Onları emin olduğun içinmi yalancılıkla itham ediyorsun, yoksa emin olmadan bir-kaç gerçeküstü hadise bakarakmı itham ediyorsun....
Sen önce düşüncelerini ve kendi nefsini sorgula....
Diğer sorun;Hadislerdeki tutarsızlıklar ve gerçeküstülükler ve uydurmalar
Bu konudan yaklaşıyolar hadis inkarcıları ve bi dünya hadis içinden özenle seçtiği birkaç hadise bakarak tüm hadisleri inkar ediyolar....
Halbuki bir çok Ehlisünnet alimi uydurma hadisleri tespit, Kütübü Sitteye giren zayıf ravilerin naklettiği hadisleri bile tenkit etmiştir.
Senet ve metin üzerinden çok ciddi ve akademik çalışmalar yapılmıştır...
Hatta bu konu üzerinden Usul-ül Hadis diye bir ilim sahası doğmuştur....
Şimdi hadisleri inkar eden insanlar herhangi bir ilme veya metodolojiye dayanarak KONUŞ-MU-YO-LARR!!!!
Hepsi KEYFi olarak kafasına yatmayan hadisleri güya Kurana aykırı yaftası basıp inkar ediyolar....
Bunların HEPSiNiN niyeti Kurana kendi zihinsel çarpıklıklarını bulaştırmak.
Biri sayı sistemi ve şizofrenik görüşlerini kurana yamamak peşinde diğeri solcu veya liberal fikirlerini dayamak peşinde.
Biri modern ve bilime uygun bir din yaratmak peşinde diğeri oradan herkesi küfür ve şirkle itham etme peşinde....
Ayrıca sadece hadis değil bunların niyetleri.Fıkıhtaki birkaç uygulamayı dillerine dolayıp fıkhı karalıyolar... Kelam ve Tasavvufu çarpıtıp bidat diyolar....
Yani kısaca şunu diyolar. HiÇBiR iLMi OKUMAYIN. Size Kuran ve BEN yeteriz. Zatan bir BiZ müslümanız.... Hepsi bidatçi ve şirkçiii....
Yanlış anlaşılmasın bende hukukun, yada emir ve yasakların dinin özünün önüne geçtiğini düşünüyorum...
Ama bunun çözümü hiçte bu şarlatanların metoduyla olmaz Kuranı çarpıtmadan gönlümüze indirmeye çalışmakla mümkün olur....
Kendi nefsini ve görüşlerini ciddiye almadan Allaha teslim olmakla yani müslüman olmakla mümkün olur....
hadisler olmasaydı, kuran ı kerimi nasıl kusursuz uygulayacağımızı bilemezdik. kuranda namaz geçiyor, kaç rekat olduğu, hangi duaların okunması gerektiği geçiyormu? o vakit şunu bilmek gerek, hadisler peygamberimizin dini uygulamalarının, yazıya dökülmüş halidir. tabiki tüm hadislerden bahsetmiyorum. çünkü peygamberimiz kendisi buyurmuştur; "kim ki benim hakkımda yalan uydurursa, cehennemde ki yerini hazırlasın". bunun üzerine, o zamanki inanan insanların kulaktan dolma bilgileri, hadis yapmak gibi bir gaflete düşmediklerini düşünmekteyim.
