hadislerin peygamberin kendi sözleri olduğunun garantisi olmadığından, tartışılır dindendir.
lan 21. yy'da dijital kayıt araçlarıyla kaydedilip, bilmem kaç tane kurumdan orjinaldir raporu almış malum tapelerin gerçek olduğuna inanmıyorsun da, peygamber öldükten 300 yıl sonra yazılan hadislerin gerçekliğine mi inanıyorsun? (bkz: montaj)
birincisi cebrail aracığı ile allah'dan bize aktardığı sözler, ki buna kur'an diyoruz.
ikincisi ise günlük hayatında kullandığı sözler.
hadis inkarcıları allah'ın sözleri dışındaki hiçbir sözü din olarak kabul etmemektedir.
tabi ki peygamberimizin uyulması yararlı sözleri, uygulanması yararlı davranışları olabilir, bu normaldir. ayrıca pek tabi ki allah'ın dini bize iletmek için seçtiği peygambere az da olsa benzeyebilmek için onun davranışlarını taklit etmekte de hiç bir sorun yoktur.
ancak sorun olan onun sözlerini ve davranışlarını din olarak benimsemek, bu şekilde yapmayan bizden değildir diyerek müslümanları ayırmaktır. bu islamı düşmanlarına karşı güçsüz düşürmektedir.
o zaman peygamberin sözlerine herkes uysun sorun kalmasın diye düşünülebilir. şu anda küçük bir azınlık hariç tüm mezhepler hadislere ve sünnete uymaktadır. ama herkesin doğru olduğunu düşündüğü sünnet farklıdır.
işte sorun buradadır. peygamber zamanında yazılmış olan hadisler bizzat peygamberimiz tarafından toplatılmıştır. kur'an metinleri ile karıştırılmasın diye, insanlar onu allah'ın emri sanıp sapmasınlar diye. ama emeviler döneminde ne yazık ki hadis dinine geri dönülmüştür. ve bu hadisler peygamber zamanında olduğu gibi doğrudan değil çeşitli rivayetlerle, çok çelişkili şekilde toplanmıştır.
denilebilir ki islam alimleri hangi hadisin mevzu hangi hadislerin gerçek olduğunu araştırıyorlar. ama zaten bizim hadislere uymamız gerekseydi niye peygamber ve ondan sonra gelen 4 halife döneminde bu hadislerin yazılması yasaklansın.
şu anda peygamberin sözleri ve kur'an'ın emirleri iç içe geçmiştir. çoğu kişi dini uygulamalarının kur'an'dan mı yoksa hadislerden mi kaynaklandığının farkında değildir.
kuran eksiksiz, anlaşılır şekilde indiğini onaylayan referans ayetler var açın okuyun, buna rağmen dini kendine yontmayı alet edinmiş bir kitle çıkıp "hayır kuranı tek başına anlamak, yaşamak mümkün değildir, kuranı anlamak için hadis kitaplarına, fıkıh kitaplarına, hocaların ilimine, tarikatlara, mezheplere ihtiyaç vardır diyor. adam en başta kuran'daki ayeti inkar ediyor zaten, zekasına hakaret ediliyor, farkında değil.
din ticareti ne güzel değil mi? piyasada basılmış binlerce hadis kitabı, dua kitabı, namaz kitabını, fıkıh kitabı var. işin enteresan tarafı bu şarlatanların dünyasını ölmeden cennet eyleyen gerizekalı bir kitle fazlasıyla var. inandığı dinin kitabında inen ilk ayetin "ikra" "oku"olduğundan haberi yok, kuranı bir kere açıp okumamış ama hocasının kitapları eksiksiz rafında. çünkü onu okursa cennette yeri hazır.
hadis konusuna hiç girmiyorum.
yanlış anlaşılmasın inancım yok, herhangi bir dine mensup değilim. sadece aptal ayracı açmak istedim, iyi uykular.
Şüphesiz hiçbir eksiği olmayan kuranda peygamberimiz için "o hiç hevâsından (kendi arzusuna göre) konuşmaz" (necm -3) buyuruluyor.
Kaynaksız hadislere itibar edilmez tabi ama bütün hadisler de inkar edilmez.
allah'ı inkar eden ateistler onun dini hakkında hüküm verir olmuş.
(haşa ve kella) bu tiplere göre allah kitap gönderdikten sonra 124 000 peygamber göndererek hata yapmış.
ne gerek varmış
herkes kitabı okuyup dini yaşayabilirmiş.
eğer bunu yazanlar kur'anı kerimi yüzünden okuyabiliyorsa ben birşry bilmiyorum.
hadis inkarcıları hiçbir dinden değildir
sahih hadisleri inkar eden peygamber efendimizide inkar ettiği için bu dinin dışındadır
kendi heva ve hevesi dinine mensuptur.
sizler insanları ne kadar cabuk murted ilan ediyorsunuz oyle birader? hayırdır allah'mı oldunuz? kur'an'ın neresinde yazıyor hadislere iman etmek farzdır diye?