bazen derinlerden gelen istek.. kuralları ve işleyiş biçimi belli olan, resmi bir dünyaya baş kaldırış..
" hadi saçmalayalım!
gel benimle.. mesela 20 kilometre koşalım seninle buz gibi havada incecik t-shirtlerimizle.. ter mi yağmur mu belli olmasın üzerimizdeki. hadi.. bir kerecik olsun yürürken sahilde, ve bakınca denize, ve her zamanki gibi gelince aklımıza "atla" düşüncesi, atlayalım düşünmeden.. "saçma" demeyelim..
hadi, saçmalayalım!
kocaman bir ateş yakıp üzerinde yemek pişirelim mutfaklarımızda sessiz sakin bir işe yaramayı bekleyen ocaklarımızın inadına.. kışa çalan inatçı bir sonbahar gecesinin sonunda battaniyelerimizin içinde başımıza çiğ düşerken güneşin doğuşunu izleyelim. iliklerimize kadar üşümüş, ama mutlu bir biçimde dönelim cilalı yaşama alanlarına..
hadi.. saçmala benimle..
bu gece kadehten içmeyelim şarabı.. dikelim sırayla ayyaşlar gibi.. açık bırak saçlarını bu gün.. tüm değerlerimizle saçmalayalım..
hadi!
sevdiklerimize onları ne kadar çok sevdiğimizi söylemekten korkmayacak kadar saçmala benimle bugün..
bisikletlerimize binip sonsuza kadar aynı yöne gidelim mesela.. yeni yüzler görelim, içimizdeki ölü çocuk başbakan olsun bugün.
hayatımızda hiç çalmadığımız birer müzik aleti alıp konser verelim birbirimize..
hani olur ya filmlerde, tüm şehir sakinleri bir felaketten kaçıyordur sokaklarda, panik içindedirler.. işte biz güle oynaya o felakete doğru koşalım seninle.. ve bilelim ki, el ele tutuşursak birşey olmayacak bize..
yağmur yağdığında sokağa fırlayalım.. siyah şemsiyelerini açmış, telaşlı telaşlı işlerine ya da evlerine koşan insanların adeta boka bakar gibi suratımıza bakmasına gülerek cevap verelim.. iliklerimize kadar ıslanmadan dönmeyelim eve..
saçmalayalım.. evet.. kimsenin birbirini dinlemediği, herkesin bir ağızdan konuştuğu mutsuz toplulukların, bize şaşkınlık ve iğrenti ile bakmasını sağlayacak kadar doğal olalım..
gözümüze kestirdiğimiz en yüksek yere tırmanalım bugün.. yukarıya doğru her adımımız bizi daha sessiz yerlere taşısın. şehrin telaşının, hayatın, korkunun, yalanların, kırık kalplerin, arkadan vuran, satan, öldüren, dünyayı yöneten herkesin üstüne ulaşana kadar, güneşe dokunana kadar da durmayalım..
ne olursun.. saçmalayalım..
gülelim.. yaralarımızı bir günlüğüne sarıp sarmalayıp, tasamızı derinlere saklayıp..
bugün popüler olmayalım.
bir günlüğüne telaşlı olmayalım.
varlığımı sürdürmekten fena halde sıkılmaya başladım.. biliyorum, sen de öylesin..
