lahmacun alıp içine az kıyma koyan, içine konulacak yeşillikleri parayla satan ufak bir limonun bile hesabını yapan hamurcu.
(bkz: penny wise but pound foolish)
çoğu şubelerinde artık lahmacunların bir makine tarafından yapıldığı, lahmacun ile ayranın fiyatının aynı olduğu, lahmacunun içerisne konulan garnitürün parayla verildiği ve en son gittiğim şubesinde fiş istediğimde ' gerek yok fişe arkadaşlar size yardımcı olacak' sözüyle yeni bir anlayış geliştirmiş olan yer.
bundan 5-6 sene evvel kalitesi tavanda olan lahmacuncu idi. taş fırın lahmacun yapar, yer bulmakta sıkıntı çekilirdi.
5-6 sene sonra tekrar gittiğimde inanılmaz bir hayal kırılkığına uğrattılar. efendim taş fırın olayını kaldırmışlar, fabrikasyona geçmişler. müşteriye saygı 10 üzerinden 8 iken 1 seviyesine kadar düşmüş. lahmacunların tadı ve kalitesine hiç girmiyorum bile zira seri üretim lahmacundan hayır beklemeyiz.
taksim'de bulunan şubesine girme gafletine bulundum. " arkadaşım 3 lahmacun 1 ayran " dedim. ayranın fiyatı lahmacunların toplamına eşitti, neyse siktir et adı var tadı var dedim. self servis olmuş bu arada kıl oldum, lan lahmacuncu orası adam gelecek " abim ne yersin ne yaptırayım " diyecek. yok sıraya girdim mal gibi bir banttan lahmacun gelmesini bekledim. neyse onu da siktir ettim ilerledim. yeşillik alacaktım ki 1.65 TL dedi herif. nasıl yani falan oldum, kal geldi, oha falan yani. lan lahmacunun yanında yeşillik vermek zorundasın, yeminle anayasanın bir yerinde kesin yazıyordur bu zorunluluk 1.65 TL için uğraşmak istemedim arayıp bulmaya. o anda herşeyi bırakıp ağlayarak dışarı çıkacaktım utandım. " al lan 1.65 tl " diyerekten savurdum ibnenin suratına parayı.
sardım birini yiyorum, afedersiniz o kadar kötü gidişatta bari tadı iyi olsa. yok efendim tadı saman gibi ordan da moralmen çöktüm. allah sizi inandırsın hayattan soğudum bir ara intiharı düşündüm.
vel hasıl-ı kelam hacıoğlu lahmacuncuları benim için bitmiştir, daha da gitmem. para kazanmak uğruna hayallerimi çalan, dünyamı başıma yıkanları allaha havale ediyorum. 3 kuruş için yapılır mı bu türk gencine. hadi hayırlı işler.
"acaba ne kadar parayı hak etmiyoruz" diye düşünüp buldukları sonucu fiyatlarına yansıtan lahmacuncu. altı üstü ufacık lahmacun lan, götümüzdeki dona kadar alacak neredeyse.
hacılığı sadece turistik seyahatten ibaret olan allahsızların yönettiği lahmacun üretim şirketi.yeşillik,limon bilmem neye ayrı para isteyip müşterileri ile sembolik seks yaparlar.
elektronik olarak pişirildiği için tadı iğrenç ötesi olan. yedikten sonra üst damakta kalıp kalıp iç yağı yemişsin hissiyatı uyandıran lakanta(!)lar zinciri
et döner menü için girerim sadece... o kadar. lahmacunun o kesif kokusuna alışana kadar da zorlanırım. ve kasiyer bağırır:
-- bir et döner menü lütfeeeeeen..
kara kuru, bişeye benzemeyen lahmacundur.. limon sıkmak için bile koca salatayı parayla kakalarlar.. bi kere lahmacuncu da self servis mi olur allah aşkına? yeni yeni icatlar çıkarıyorlar bi de.. lahmacuncu dediğin, gider oturursun; lahmacun gelene kadar salata neyim verirler tırtıklarsın, sonra da dürer dürer yirsin.. hey allaam.. çıkışta ıslak mendil istedik, bi an ücretini vermeyi unuttunuz diye arkamızdan koşacaklarını sandım ama müessesedenmiş neyse ki..