mustafa kemal atatürk'ün büyük taaruz esnasında ordularını komuta ederken söylediği ünlü söz. büyük taaruzun başlangıcında yunan komutanlar henüz balodayken türkler afyonun güneyine 2 kolordu kaydırmıştır bile. 26 ağustos günü top atışlarıyla başlayan büyük taaruzda, türk süvari kolordusu yunan ordusunun cephe gerisine sızmayı başarmış ve taaruz sonucu yunan ordusunun tek çıkış yolu olan dumlupınar da kesilince yunan başkomutanı general hacıanesti çaresiz kalmıştır. hatta büyük taaruz sonucu yunan ordusunun hacıanesti'den sonra gelen komutanı general trikopis de esir alınmıştır. atatürk, general trikopisi uşakta bir evde misafir etmiş hatta ona sigara bile ikram etmiştir. 250 bin kişilik bir orduyu sadece 4 günde (26ağustos-30ağustos) imha etmek askeri tarihte görülmesi ender olan bir zafer teşkil etmektedir.
burada yunan ordusu'nun dağılışını ve ardını çevreleyen fahrettin altay paşa'nın süvarileri tarafından imha edilişini an be an izleyen mustafa kemal'in keyfi görülmeye değerdi...
tabi zaferin en tatlı anı da hiç kuşkusuz ki başkomutan mustafa kemal'in, yunan orduları başkomutanı hacıanesti için sarf ettiği sözlerdi.
hacianesti büyük taarruz öncesi afyon, kütahya ve eskişehir'deki yunan tahkimatlarını gezmiş, gazetecilerle de son olarak röportaj yapmıştı.
o röportaj esnasında bir ingiliz gazeteci sakarya savaşından bahisle mustafa kemal'i sormuş, mustafa kemal'den çekinip çekinmediğini öğrenmek istemişti.
ve hacianestis bu sözü söyleyerek izmir'deki karargahına geri dönmüştü.
işte hacianesti'nin bu sözleri sarf etmesinden sadece 2 ay sonra şimdi durum çok farklıydı.
yunan ordusu dumlupınar'da imha edilmiş, türkler zafer kazanmıştı.