hacı bektaş veli

entry81 galeri4 video3
    30.
  1. Bilinen en önemli eseri: Makâlât'tır.
    1 ...
  2. 29.
  3. Baba ishak'ın 60 halifesinden biriydi. Babai savaşı sırasında kardeşini Sivas'ta kaybetmiştir. Savaş Komitesinin kararı ile savaştan ayrılmış, Sulucahöyük'e dergahinı kurmuştur. Sulucahöyük'te Alevi-Bektaşi felsefesini yaymaya başlamış, dergah kısa sürede bir Halk Üniversitesi olmuştur. Onun görüşleri şöyledir.

    insan ekmeğini kendi emeği, alın teriyle çıkarmalıdır.
    En büyük keramet çalışmaktır.
    Çalışmadan geçinenler bizden değildir.
    Oturduğun yeri pak et, kazandığın lokmayı hak et.
    Marifet, nefsi silmek değil bilmektir.
    Alem edem, adem de alem içindir.
    Okunacak en büyük kitap insandır.
    Gözü ileride, gönlü geride olan kimse yola gidemez.
    Yolumuz, ilim irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur.
    ilim, hakikate giden yolları aydınlatan ışıktır.
    Bilimle araştırmalı, izlemeli, gözlemeli ve arştan yerin altına kadar her ne varsa kendinde bulmalıdır.
    ilimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.
    Bir olalım, iri olalım, diri olalım.
    1 ...
  4. 28.
  5. hiç kimseden sözünü esirgemeyen birisi olarak tanınır.
    ne hükümdar dinler, ne şeyh dinler. hacı bektaş'dır.

    ruhu şad olsun.
    0 ...
  6. 27.
  7. yeniçerilerin manevi koruyucusu.
    2 ...
  8. 26.
  9. Helal kaynamayan aş, aştan sayılmaz,
    Hak için akmayan yaş,yaştan sayılmaz,
    Gövde üzerinde başın var ise,
    Secdeye inmeyen baş, baştan sayılmaz.
    0 ...
  10. 25.
  11. bir adam kötü yoldan para kazanip bununla kendisine bir inek alır. neden sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bunu hacı bektas veli nin dergâhına kurban olarak bağışlamak ister. o zamanlar dergâhlar ayni zamanda aşevi fonksiyonu görmektedir.
    durumu hacı bektas veli ye anlatır ve hacı bektas veli -helal değildir- diye bu kurbanı geri çevirir. bunun üzerine adam mevlevi dergâhına gider ve ayni durumu mevlana ya anlatır . mevlana ise bu hediyeyi kabul eder. adam ayni şeyi hacı Bektas veli’ye de anlattığını ama onun bunu kabul etmemiş olduğunu söyler ve mevlana ya bunun sebebini sorar.
    mevlana söyle der:
    - Biz bir karga isek hacı bektas veli bir şahin gibidir. öyle her leşe konmaz. o yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.
    adam üşenmez kalkar hacı bektas dergâhı na gider ve hacı bektas veli ye, mevlana nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de hacı bektas veli ye sorar.
    hacı bektas da söyle der:
    - bizim gönlümüz bir su birikintisi ise mevlana nın gönlü okyanus gibidir. bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez. bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir.
    3 ...
  12. 24.
  13. 23.
  14. söylediği bazı güzel şunlardır:

    - Ara bul !
    - Her ne ararsan kendinde ara!
    - Dili, dini, rengi ne olursa olsun, iyiler iyidir.
    - Hiçbir milleti ve insanı ayıplamayın.
    - incinsen de incitme !
    - Eline, diline, beline sahip ol !
    - Kadınları okutun!
    - Dinine dizlerinle değil, kalbinle bağlan!
    - Okunacak en büyük kitap insandır.
    - insanın değeri, yüreğinin ağırlığı kadardır.
    - Düşünce, eylem ve sevgi, Tanrı’nın tadıdır.
    - En büyük kerâmet çalışmaktır.
    - Okunacak en büyük kitap insandır.
    - ilim beşikte başlar, mezarda biter.
    - En yüce servet ilimdir.
    - ilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.
    - Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu !
    - Benim Kâbem insandır.
    - Kendine ağır geleni başkasına yapma !
    - Asıl kör, nankördür.
    - Düşmanının bile insan olduğunu unutma !
    - Sürekli olarak mutlu olmak istiyorsan, herkesle dost ol, kimseye kin ve
    haset besleme !
    - Çalışmadan geçinenler bizden değildir.
    - Özünü bilirsen özürden kurtulursun.
    - insanın cemâli sözünün güzelliğidir. (insan iyi sözlüyse güzeldir, kötü
    sözlüyse çirkindir.)
    - Peygamberler ve Erenler, insanlığa Tanrı’nın hediyesidirler.
    - Doğruluk dost kapısıdır. (Onunla dostlar edinirsin)
    - Dikkat et, lokma seni yemesin, sen lokmayı ye !
    - Mârifet, nefsi silmek değil, bilmektir.
    - Allah ile gönül arasında perde yoktur.
    - Oturduğun yeri pâk et, kazandığın lokmayı hak et.
    - Madde karanlığı, akıl nûru ile; cehâlet karanlığı, ilim nûru ile; nefis
    karanlığı marifet nûru ile;
    gönül karanlığı da aşk nûru ile aydınlanır.
    - Yolumuz ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur.
    - Sen seni bilirsen yüzün Hüdâ’dır; sen seni bilmezsen, Hak senden
    cüdâdır (ayrıdır).
    - Bizim semâhımız, tanrısal bir aşktır.
    - Bizi sevenlerin gönüllerinde biz oturur, dillerinde de biz
    konuşuruz.
    2 ...
  15. 22.
  16. horasandan anadoluya gelmiş büyük anadolu ereni, osmanlı devletinin kuruluş döneminde büyük yararlılıkları olan, anadoluya türkleştiren ve türk kültürünü, sosyal hayatını yayan türk ereni.

    ''incinsende incitme'' diyerek hoşgörüsünü belirtmiş, ''kadınları okutunuz'' diyerek ilim ve irfana verdiği önemi dile getirmiştir, felsefesi ve görüşleri incelendiğinde insan ve insana ne kadar önem verdiği görülmektedir.

    ona göre;

    ''okunacak en büyük kitap insandır.
    hiç bir milleti ve insanı ayıplamayınız.
    her ne arar isen kendinde ara.
    ílimden gidilmeyen yolun sonu karanliktir.
    nefsine ağir geleni, baskasina uygulama.
    ya göründügün gibi ol, ya oldugun gibi görün.

    ve

    düşmanında olsa insan olduğunu unutmayınız.'' der büyük hünkar.

    anadoluyu türkleştirmek için büyük çaba sarfetmiştir ve bu uğurdu taptuk emre, yunus emre gibi nicelerini yetiştirmiştir. eserlerini türkçe yazmaya ve türkçeleştirmeye büyük özen göstermiştir, yüce türk ereni.
    4 ...
  17. 21.
  18. horasandan anadoluya gelmiş büyük anadolu ereni, osmanlı devletinin kuruluş döneminde büyük yararlılıkları olan, anadoluya türkleştiren ve türk kültürünü, sosyal hayatını yayan türk ereni.

    ''incinsende incitme'' diyerek hoşgörüsünü belirtmiş, ''kadınları okutunuz'' diyerek ilim ve irfana verdiği önemi dile getirmiştir, felsefesi ve görüşleri incelendiğinde insan ve insana ne kadar önem verdiği görülmektedir.

    ona göre;

    ''okunacak en büyük kitap insandır.
    hiç bir milleti ve insanı ayıplamayınız.
    her ne arar isen kendinde ara.
    ílimden gidilmeyen yolun sonu karanliktir.
    nefsine ağir geleni, baskasina uygulama.
    ya göründügün gibi ol, ya oldugun gibi görün.

    ve

    düşmanında olsa insan olduğunu unutmayınız.'' der büyük hünkar.

    anadoluyu türkleştirmek için büyük çaba sarfetmiştir ve bu uğurdu taptuk emre, yunus emre gibi nicelerini yetiştirmiştir. eserlerini türkçe yazmaya ve türkçeleştirmeye büyük özen göstermiştir, yüce türk ereni.
    1 ...
  19. 20.
  20. biz dile ve söze bakmayız,

    biz içe ve duruma bakarız.
    0 ...
  21. 19.
  22. Halifelerinden hacim sultan'in "vilayetname-i hacim sultan" isimli eserinde hayati detayli olarak anlatilmistir. Dervis burhan ismindeki bir bektasi tarafindan farsca'dan Turkce'ye cevrilen bu eserde Haci bektasi veli'nin anadolu'ya gelisi, menkibeleri, doga guclerine egemen olmasi, tahtadan yapilmis bir kilicla savasmasi, agzindan cikardigi atesle ejderhayi oldurmesi gibi kerametleri anlatilir.
    1 ...
  23. 19.
  24. 18.
  25. türkiye'deki alevi dedelerinin bir kısmının hacı bektaş veli soyundan geldiği kabul edilir.. bu kol çelebiler (yaygın olanı) ve dedebabalar olarak ikiye ayrılır.. diğer dedelerin bir bölümünün de hz.ali soyundan geldiği kabul edilir.. * *
    1 ...
  26. 17.
  27. hayvanlarla konuştuğu iddia edilen kimsedir. ermiş kişidir.
    0 ...
  28. 16.
  29. gördüğümüz tüm varlıklar gerçek varlık olan allah'ın bize yansıyan tarafıdır, görmediğimiz gerçek varlık ise allah'tır, bu nedenle hakk ile halk bir ve aynıdır diyen insandır.. tüm görüşlerini vahdeti vücud kavramında toplamıştır..
    0 ...
  30. 15.
  31. tasavvuf şairi. bektaşilik tarikatinin kurucusu. (nişanbur 1210)yaşamı üzerine verilen bilgiler ondan çok sonra yazılmış ;sevgi ve inancına sunulmuş kaynaklardan (menakıbü'l arifiin, aşık paşazade tarihi, velayetname-i hacı bektaş i veli: a. gökpınarlı 1985)derlenir. buna göre horosan yöresinden ankara ve sivas ile amasya ya geldiği ayaklanma suçuyla öldürülmüş baba ishak a bağlandığı, bugün adını taşıyan kasabaya yerleştiği, babalılar ayaklanmasından arta kalan bir çok kimseyi çevresinde toplayarak adını taşıyan tarikatı örgütlediği kabul edilir.tarikatın osmanlı topraklarında yayılması ve yeniçerilerin kendilerini bektaşi saymaları, yaşamı üzerinde çeşitli söylentilere neden olmuştur...

    kaynak:a.o ansiklopedisi.

    edit: daha iyi ve güncelleştirilmeyen başka bir kaynak daha bulursanız, buyruz siz öne sürün lütfen.
    0 ...
  32. 14.
  33. 13.
  34. enel hak vakası üzerinden panteizm doğurulmasına benzer bir haksızlığa maruz kalan kişi. tasavvufun tüm aşamalarını öğretilerinde tavsiye-telkin-ders konusu yaptığı halde onlardan uzak sayılan-olduğu söylenen mutasavvıf.

    bir şahsın ya da görüşün deforme edilmesi sonucu ortaya çıkanlar genel kabullere ve oradan da rituellere oradan da türk filmlerindeki -yeşilçam- hacı bektaş ı veli formatına-fikret hakan'dı galiba- dönüştürüldükten yıllar sonra bir interaktif alanda tartışma meselesine de konu olabilir. -olmadıysa olmadı deyin a canlar.-

    görüşün-fikrin lideri de en baştan revize edilmiş ve ana hatları ile kendisine dayatılmış ritueller vs. yaşam tarzı halini alır. tasavvufun altın zamanlarında mevlana ve onunla birlikte diğer tasavvufi kişilerle aynı tarih aralığında yaşamış-bu tarihte moğollar bağdat'ın ebesini belliyordu-kişi-ye-lere 800-900 yıl sonrasından payeler biçmek yanlıştır. binamaz çocuklarınıza para verip pilarda oynatmanız kadar yanlıştır.

    o değil de, ben taktım bağdat'a. işgal edilen bağdat, abbasi devletinin sonu olmuş, dereler kan rengi kırmızı ve mürekkep renginin ebrulisine boyanmışken, "bağdat kapılarını açın kimse kılıçtan geçirilmeyecek" sözünün ardınan sözünü tutup herkesi boğduran hulagü, cengiz han'ın torunlarından biri. o devrede tasavvuf erenleri, neferleri ne yapmıştır?
    merak konum bu.

    enteresan meraklarım var. giderecek mecalim yok. üzerinize afiyet sanırım nevazil arefesindeyim. kemiklerim ağrıyor, kaplıca iyi gelirdi. bir kaplıca bölgesinden arkadaş edinip, "çok özledim seni" bahanesi ile istifade etmeli. oportunist çıkarımlar yapacak olanları şimdiden kınıyorum.

    bir garip durum da, barbarlığı vahşeti aşikar bir adamın ismini mü'min olan birinin mü'min olan çocuğuna koyması. cengiz han. demek ki anadolu insanının büyük çoğunluğu tarih bilincinden yoksun. cesur, yiğit, kahraman, değerli, ulvi kabul ettiği kişiliği daha sonra nesnelleşecek öznel argümanlarla bir yere oturtup, onu aslında olmadığı kişiye de çevirebiliyor.
    1 ...
  35. 12.
  36. Buyurdu ki: "Tarîkatın, tasavvuf yolunun ilk makâmı, bir âlime cân u gönülden bğlanıp, tövbe etmektir. Tövbe, can u gönülden olan pişmanlıktır ve mutlaka yapılmalıdır. Tövbe ederken gözyaşı dökmelidir. Tövbeyi kabul edecek Allahü teâlâdır. Tövbe ettikten sonra O na tevekkül etmelidir. ikinci makâmı, talebe olmaktır. Üçüncü makâmı, mücâhede, nefse zor gelen, nefsin istemediği şeyleri yapmaktır. Dördüncü makâmı, hocaya hizmettir. Beşinci makâmı, korkudur. Altıncı makâmı, ümitli olmaktır. Yedinci makâmı, şevktir ve fakirliktir. * *
    0 ...
  37. 11.
  38. çok büyük bir din adamı olmasına ragmen sadece alevilerin saygı duyup inandıkları bir derviş.
    2 ...
  39. 10.
  40. tekkeyle zaviyeyle kesinlikle uzaktan yakından alakası olmayan, alevi öğretisini,felsefesini geliştiren bir insandır. tarikat mensubu demek terbiyesizliktir.
    5 ...
  41. 9.
  42. kasım 1925 te Tekke ve Zaviyelerin kapatılmasıyla sona eren Bektaşi tarikatının Piri.Mezarı Nevşehir ili ne bağlı Hacıbektaş ilçesi ndedir. Felsefesi insan sevgisi, hoşgörü, paylaşım ve toplumsal eşitlik ilkeleri üzerinedir.
    2 ...
  43. 8.
  44. "Erkek dişi sorulmaz muhabbetin dilinde,
    Hak'kın yarattığı her şey, yerli yerinde.
    Bizim nazarımızda kadın, erkek farkı yok,
    Noksanlıkla, eksiklik senin görüşlerinde."
    5 ...
  45. 7.
  46. tasavvuf ehli güzel insan.

    Bektaşi yıllar sonra çocukluk arkadaşıyla karşılaşır yolda. Arkadaşı hayli yükselmiş, paraya ve üne kavuşmuştur aradan geçen zaman zarfında.
    Başkalarınca takdir edilmeye can, edindiği payelere demir atanlarda görülegelen EGO şişkinliğinden muzdariptir farkında olmadan.
    Hep kendinden bahseder. Sündüre sündüre anlatır geçmişteki başarılarını ve gelecekle ilgili parıltılı planlarını.

    "Peki ya sonra ne olacaksın, ardından ne gelecek?" diye sorar deminden beri ses çıkarmadan dinleyen Bektaşi.

    Arkadaşı gülümser: "Sonra iki tuğlu paşa olacağım."

    Beriki sorusunu yineler: "Ya sonra?"

    Arkadaşı onu şöyle bir süzer: "Sonra üç tuğlu paşa olacağım."

    Bektaşi, dayanamaz gene sorar: "Sonra?"

    Arkadaşı bocalar; "sonra mı..., hiiiç," der fazla düşünmeden.

    "Bak gördün mü" diye atılır Bektaşi,

    "O kadar uğraşmaya ne gerek var, ben daha şimdiden senin dönüp dolaşıp geleceğin yerdeyim."
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük