"Ulaşılmaz" sandığın yerde bir hayalin olsun. Gece düşünde yazılsın, gündüz gönlünde okunsun. Ne bir ümitle korunsun; ne hüzün ne özlem olsun. Ne güneşle parlasın ne de yağmurlar yağsın üstüne.
Tüm terk edişlerini ona ada; tüm serzenişlerini yokluğuna haykır. Yarınlara giden tüm yollara onun adını ver.
Özümsenen her duyguyu, gelip konan her fırsatı onunla çağır. Yine de sesini kimse duymasın. Göğe sevdalı bir kuşun cıvıltısına taşı şarkısını; notalar tanımasın.
Şafakla başlasın canlanmaya; gece olsun, uyumasın.
Buluşlar saklasın bilgeliğinde, keşifler arasın derinliğinde ve yeni çağlar açsın kendi içinde Tarihe yazılmasın!
Yelken açtığın hayatta dümen olup yol bulsun. Parolası "and" olsun yüreğinde ve ona ulaşmak emelin olsun..
Kendi nick altına entry giren ergen yazar olarak anılma tehlikesini göze alıp bu yazıya başlıyorum. Aralıkta ankarada doğdum, ve 19 yıldır ankarada yaşıyorum. Hayatımın her alanında olduğu gibi sözlükte de görünmez olmayı başarmış ve kendi kendime yazmaya devam ediyorum. Burası benim kimseye anlatamadığım her şeyi yazdığım elektronik bir günlük gibi oldu. Hiçbir zaman edebi bir şey yazmadım,yazamam ama sürekli okurum. Okudukça yazdıklarımdan tiksinirim bu nedenle aslında çok da yazı yazmıyorum. 08.04.2012 saat 14.58den bu yana 183 entry girdim ama yazdığım şeylerden sadece birkaç tanesi benim için değerlidir ve onlar da sözlük yazarlarının itiraflarına kimi zaman ağlayarak kimi zaman çok mutlu olduğumda yazdığım şeylerdir. Hiçbir zaman bir hedefim olmadı bu yüzden bir ara karakalem resim yaptım -en son resmimi 2010da çizdim-. Bir ara fotoğraf çekmeye,kısa filmlere çok uğraştım sürekli sanatsal bir şeyler yapma çabasındaydım ama benim yapabildiğim tek şeyin okumak ve izlemek olduğunu fark ettim. Bazı insanlar bir şey ortaya koyar diğerleri buna seyirci kalır,ben sadece iyi bir seyirciydim. Klasik rus romanlarındaki hastalıklı karakterlerden biriydim ivan petroviçtim, oğuz Atay romanındaki selim ışık, masadaki hiç yenmeyen ama hep orada olan garip reçeldim. Hayata dört elle sarılıp ertesi gün oturup sadece ölmeyi isterdim. Bazen ciddi anlamda geri zekalı olduğumu düşünür bazen bir dahi olduğumu düşünürdüm. Ben bir taştım insanlar taş deyip geçiyor ama değerli bir taş olduğumu anlamıyorlar sanırdım. Yanılmışım. En son vasat bir insan olduğuma karar verdim. Kendime baktığımda toplama bir bilgisayarı görüyorum herkesin istediği şeyleri birazcık yapmış ortaya manasız bir bütün çıkmış gibi. Bunu da can sıkıntısından yazıyorum sanırım ama her neyse ya o kadar gereksiz entry arasına bir de benimki eklensin azizim .