şimdiye kadar izlememiş olmak bile ayıptır benim için.
sadece açıp izleyin. sade ama son derece öğretici bir film. öğrettiği şey de sadakat.
benzer bir hikaye de arjantinde yaşanmış. capitan isimli bir alman köpeği, arjantinde ölen sahibinin mezarı başında 12 yıl boyunca günün belli saatlerinde yatmış. ve günün birinde mezarı başında hayatını kaybetmiş.
Köpek açık ara en sevdiğim hayvandır,çocukluğum yazları memleketimin kırsalında köpek peşinde geçti,oldum olası çok severim zaten planlarm arasında ilerde has bi kangal beslenek var. Bu filmin methini çok duydum ilk fırsatta izliycem,sanırım iki versiyonu varmış orjinali ve abd yapımı.
insanlar vefa denen duyguyu kaybedince bu vefalı köpeğin gerçek hikayesinin anlatıldığı filmi beğenmeyebiliyor. Ağlamadım ama tren garına gidip beklemeye başladığı andan itibaren içim çok burkuldu. Heykeli hala tren garının kapısının karşısında profesörü beklemektedir.
köpeklere bayılırım.en sevdiğim hayvanlar diyebilirim.ilerde köpek bir dostum olsun bile istiyorum fakat buna rağmen hachiko beni pek duygulandırmadı, üzmedi, ağlatmadı. sadece biraz için burkuldu o kadarcık ve ağlayabilen de bi yapıya sahipken beni çok etkilememesi benim de enteresanıma gitti.
7 den 70 e herkesin izlemesi gereken bir film. Hikaye gerçek olması itibariyle daha da dikkat çekici olup, hayvanseverlerin bayılacağı bir film. Dram sevmiyorum diyen insanı dahi duygulandırabilecek cinsten. Sadakat ve sevgi bir arada.. *
kadın ya da erkek fark etmez. hoşlandığınız ve tanımak istediğiniz kişiye izlettirin bu filmi. eğer film sırasında duygulanmamış, gözünden bir damla dahi yaş akmamışsa, hemen terk edin onu gitsin. o kişi bütün insani vasıflarını kaybetmiş, robotluğa doğru evrilmeye başlamış demektir. yolun başında kurtulmuş olursunuz.
japon versiyonunun daha duygusal olduğunu tahmin ettiğimden bu versiyonuyla yetindiğim hüzünlü köpek öyküsü.
bunda da ağladım elbette ama red dog daha bir hüzünlüydü.
--spoiler--
burada köpek ilgisizlikten muzdarip. her ne kadar o şekilde gösterilmese de anlaşılan eşi öldükten sonra profesörün karısı köpeği başından atmış. hayvancık da istasyonda kalakalmış. zaten pis kadın başından istememişti onu.
--spoiler--
2009 yapımı orijinal adı: hachi: a dog's tale olan filme konu olmuş köpektir.
uzun zamandır karşılaştığım ancak vakit ayırıp izleyemediğim bir filmdi bu akşama kadar. sonra lanet ettim bu zamana kadar neden izlemedim diye.
insan-hayvan ilişkisini o kadar güzel işlemiş ki film bir an sıkılmıyor insan. bir köpeğin insanlara ders verir nitelikte sadık dost olduğu filmdir. gerçekten esinlenilmiş olması beni çok etkiledi.
--spoiler--
gerçek hachiko japonya'da yaşamış ve her gün sahibini tren istasyonundan yolcu eder, akşamda gelişine yakın istasyona geri dönermiş. bir gün sahibi gidiyor ve daha dönemiyor. sahibi öldükten sonra 9 yıl ki kendi ölümüne kadar ger gün gelip aynı istasyonda bekliyor.
ne bağlılıktır ne sadakat örneğidir.
--spoiler--
izlenilebilirdir.
müthiş bir film. iyi hatırlattınız, anneme izletirsem belki bir köpek almamıza izin verebilir. ya da küçük bir riçırt gir alsak. neyse o olmaz, köpek iyi.