doktor evlat hasretiyle yanıp tutusan anneye konusma sansı sunmus olay...
-bak kızım coban cocuga, taa nerelerden hangi kosullarda nereyi kazanmıs. insanoglu istedikten sonra başaramayacağı sey yoktur, ben bunu bilir bunu soylerim. sana da ne yakısırdı beyaz onluk, bir kac soru daha yapsaydın...
+anneeeeeee ben istemiyordum tıp filan, yapamazdım.
-sen oyle san! nasıl da becerirdin elin de pek yatkın ameliyata senin, cok yakısırdı
+nasıl yani ya anne ne diyorsun ya ameliyat mı yakısırdı
-yok yok sen farkında degilsin cok yatkın elin, iyi keser biçerdin. dun diktigin cantanın dikişlerine baktım gizliden cok muntazamdı
+......?
-gecenlerde o camurdan yaptıgın sey de cok guzeldi. estetik cerrah olurdun sen farkında degilsin ama...
+kan gormeye bile dayanamıyorum
-dun o bebek sana nasıl gulumsedi gormedin mi? aran iyi senin bebelerle. cocuk doktoru olurdun, anacsın sen ben bilmez miyim...
+doktor olmayı hiç dusunmedimmmmmm...
-senden var ya cok iyi dis hekimi olurdu aslında. bak kerimana resim bile yapamazdı simdi dis yontuyor. senin yetenegin de vardı... işte bizim cocuklar işlerini bilmezler....
+uf anneeeeeee.
-aslında siz var ya bana cekmişsiniz. benim gibi yeteneklisiniz. aslında ben var yaaaaa benden cok iyi bir doktor olurdu....
+.....
aysun kayacı'nın hangi üniversiteden mezun olfuğunu bilmeyenlerin aysun'a ayar vermekle itham ettiği çobandır. kardeşim siz aysun'un o malum sözde bin yılların felsefesi özetlediğini bilmeden gelip aysun'a laf sokuyorsunuz, ayıptır yahu! muhtemelen platon'u da bilmezsiniz siz.. sorun bakalım, çoban biliyor muymuş?
bir at yarışında başarılı olmuş. kendi çıkarını düşünen burjuvazi ve onların rating peşinde koşan tv kanalları insanların yarıştığı bu at yarışına meşruiyet aramak adına her zamanki gibi kullanmaktadır bu arkadaşı. verilen mesajlara bakalım;
''öss aslında o kadar da zor birşey değilmiş bak''
''çalışınca oluyormuş demek ki''
''devletin okul yaptırmadığı, elini uzatmadığı ve hatta ölüme terkettiği yani sizi siktirettiği bölgelerde bile başarılı olunabiliyor bu sınavda''
''eğer hayırsever işadamları yardım elini uzatmazsa (bursu kastediyor) tüm bunlara, kendisinin eşşek gibi çalışmasına rağmen okuyamayacak''
tüm bunlar neden yapılıyor peki? hayır, yalnızca rating kaygısından değil. dediğim gibi, aynı zamanda bu lanet sınava (tıpkı sizde çok zengin olabilirsiniz gazlamasıyla mevcut liberal sisteme meşruiyet arandığı gibi) meşruiyet aranmaya çalışılmasından, çünkü özellikle son zamanlarda öss'ye karşı tepkilerin artmasının birilerinin işine gelmiyor oluşundan, bu işten ekmek yiyen burjuvazi ve bürokrasinin hedef saptırma çabalarından. öss'ye karşı olan gençleri (en azından bir kısmını) kafalayamazlar belki ama asıl iplerin elinde olduğu ebeveynleri çok sıkı kafalarlar bu şekilde, ''bak elalem köyden girip kazanıyor'' cümlelerini akla düşürerek.
bilhassa doğu'da kaldığım dönemlerde öğretmenlerin sakız ettiği bir cümle vardı; ''herşeyi devletten beklememek lazım!''
meali şu yani; devlete vergi verirsiniz, devlet için ölür, devlet için çalışırsınız ama devlet size vermez, siz sefil kölelersiniz. kıçınızı kaldırıp eşşek gibi çalışır ve işinizi bilirseniz (bkz: benim memurum işini bilir) belki birgün gargamel (burjuva) olabilirsiniz.
açalım;
haber de deniyor ki ''okulun olmadığı, öğretmenin olmadığı, ulaşımın olmadığı, imkansızlıklar içindeki bir köyde yaşıyor'' ama asıl noktayı atlayıp ''ve tüm bunlara rağmen başardı'' kalıbını şak! yağıştırıveriyor. ancak bu kadük devletin aynı kadüklükteki anayasasının bile ikinci maddesi şöyle;
--alıntı--
Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
--alıntı--
--alıntı--
Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. ilk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.
--alıntı--
türkiye cumhuriyeti (devleti, vatandaşı değil) kapitalistleşmekte yani zenginleşmekte, maliye bakanı bütçenin fazla verdiğini gevrek gevrek gülerek söylüyor, en son ayyuka çıkan gürcistan gibi birçok ülkeye silah satmaktayız (ki bu apayrı bi mevzuya gider ayrıyetten ya, neyse), kitleri sat sat bitiremedik ancak bu devlet tüm bu kazançlarını kendi ''vatandaşı''na döndüremiyor, halkına eğitim götüremiyor, yeterince yükseköğretim kurumu açamıyor ve öss gibi insanların yarış atına dönüştürüldüğü bir sistemi hala meşrumuş gibi göstetiyor.
en çok hacıtepeliye acıyorum ben, garibim nasıl bir oyunda piyon olduğunun, yapıldığının farkında bile değil.
anlamadığım şey türev, integral, organik kimya, manyetizma, optik, dolaşım sistemi, anlatım bozuklukları gibi konuları hangi öğretmenden aldığıdır. hadi tüm branşlardan birer öğretmenin olduğunu düşünelim, bu bile öss'yi kazanmaya yetmez. çok soru çözmek vs lazım. benim o kişiden daha zeki olduğunu düşündüğüm ve birçok olanaklara sahip çalışkan arkadaşlarım bile 320 puanı geçemezken o vatandaşın tıbbı kazanması ilginç.
anne babaların çocuklarına örnek göstermekten bıkıp usanmadığı çoban. hatta geçmiş yıllarda aynı başarıyı göstermiş çoban abileri, kardeşlerine ve eve bakan köylü kızı ablaları filan da vardır...
çok da abartılmaması gereken kişidir, sadece köyde çobanlık yapiyor olması içimizdeki acıma duygusunu kabartmış bu sayede biraz daha ünlenmiştir. evet ünlenmiştir. belki onun isteği dışında gelişiyor her şey, medyamızın aynı haberlerde ısrar etmesi falan filan. iyi olmuş güzel olmuş, bizim de burda düz liseden bir kız cerrahpaşa tıp kazanmış, e şimdi beri gel yani.
new extra: olayı aysun kayacıya neden bağladılar hiç anlamadım, kız konuşulması gerekeni konuşmuş, yasak değil, ayıp değil, fikir de beyan edilemeyecek artık.
>bu başlıkta daha önce yazdığım entrymdeki görüşlerimi aynen korumakla birlikte<
özellikle intern olduğunda, hacettepe'nin gördüğü en ballı intern olarak tarihe geçecektir. çünkü hacettepe internleri, hastanenin amelesidir ve iki kolları olması bile bazen işe yetişmeye yetmemektedir. bu çocuk ise, arkadaşları acilde kan alma telaşında, serviste muayene, icabında cpr yapma derdindeyken muhtemelen deskte oturup tus çalışacaktır bütün gün ve altı sene sonra "tus'u da kazandı bu çocuk!" haberleri çıkarsa şaşırmaya mahal olmayacaktır. o vakit, aynı gruptaki arkadaşlarının kendilerini nasıl hissedeceklerini de merak etmekteyim.
helal olsun, çok önemli bir şey yapmıştır elbet, her baba yiğidin harcı değildir hacettepe tıp kazanmak ancak ana haber bültenlerinde "kahraman" olarak geçiyor kendisi. ne yapmış da kahraman olmuş çok merak etmekteyim. bu kadar da abartmayalım yani, ek olarak yıllardır dershaneye de gidiyormuş. kuzuların arasında test çözerek kazanma durumu yok yani.
azmi ve çabası takdire şayandır. alnından öpülesi insandır lakin fazla gaza da boğulmamak gerekir. tıp seçti lakin ilerde tıp alanında seçeceği branşlar gayet kısıtlıdır. psikiyatr ve aile hekimi olabilir. aynı kaderi paylaşsaydım hukuk seçerdim diye düşünmeme sebep olan bünye.
milletçe ne kadar saf olduğumuzu bir kez daha açığa çıkaran tek kollu çoban. sanki çalışmadan kazandı, sanki kalemi ağzıyla tuttu öyle kazandı. tamam helal olsun kolay değil ama bir düşünün kendini bu yola adadıysa kendisini hakkari de ders çalışmaktan caydırabilecek ne var. koyunları mı? günde 10 saat çalışıyormuş. günde bu kadar saat çalışsam bende kazanırım nonogoyim. çoban olduğuda yalan ayrıca. medyamız abartsın bizde ahlar vahlar arasında izleyelim. duygusal milletiz ya hani. şimdi herkes burs vercek bu yiğide. artık alacağı burslarla ankara da bahçelievler de bir evde oturur. birde krediyle sıfır arabaya girer ohh. olan yine çoban olmayanlara, burs peşinde koşup hüsrana uğrayan bizlere olur. sizin hayırseverliğinize...
habercilerin yeni ekmeğidir.
tabi bu arada eleman da yırttı "burs manyağı" yaparlar onu.
seneye bir daha öss'ye girme kararı aldım. kayıdımı hakkari'den yaptırıp sınava koyunla gireceğim. günde 10 (on) saat çalışıp haftada iki saat çobanlık yapacağım, kolum yerinde kalsın artık o kadar da parayı feda edivereyim.
biraz samimiyet görsem, inanacağım ama canlı yayına çıkarmalar, birlikte üniversite gezmeler, lan bu kadar da sahtekar duygusallık olmaz monako! biz de memur çocuğuyuz, beni anam babam okula kayıt yaptırmak için bir kez okula götürdüler sonra bir daha yok. hadi ben yine iyiyim, kimisi okula kayıt için bir geliyor dört sene sonra evine belki dönebiliyor. köylüymüş, hakkariliymiş... çobanmış... o fotofraflardaki dersane çıktıları ne o zaman? "bilmem nere tıp şu", "bilmem nere tıp bu" diye yazanlar? onlar hakkarili değiller mi? çok kızdım kanıt için link geliyor şimdi bekleyin.
aha link editi:
ahanda arkasında yazıyor.
sanki tek kazanan bu eleman o taraflardan...