vücuttan ve baştan yaptırınca sinüzüt migren şeker ve psikolojik sorunlara iyi gelen tedavi yöntemidir. delirmeyi nerdeyse kesin önleyecek bir uygulamadır. peygamberimiz her ay başından hacamat olurmuş.
peygamberimiz miracdan inerken cebrail aleyhiselam peygamberimize sıkca hacamat ol, her ay ümmetine söyle başından kan aldırsın diye buyurmuştur.
sünnet.
Eski zamanlarda şimdiki kızılayın ifa ettiği kan alma hizmetini gerçekleştirmek tıbben zor olduğu için bu yöntem basit ve daha iyi olması hadsiyle tercih edilirmiş.
En büyük faydası ise gözler de terennüm eder. Görme yeteneği iyileşir. Vücud rahata ve refaha kavuşur.
Artık pek bi manası kalmadı modern tıp teknikleri karşısında. Kızılay aynı mantık ile bu işi yapmaktadır. Peygamberimiz zamanında bu kol dan kan alma sistemi olsa idi pekala sünnet olacak bir uygulama idi.
Ben ki her 3 ay da bi kızılay a kan veren biriyim. Madalyalarım falan var.
Bir kişinin başka birine en kolay yaşamsal olarak hayat vermesi kan iledir.
Hacamat değil kızılay a kan verin. Insanlara can verin.
steril koşullarda, insan anatomisine hakim ve eğitimli kişilerce gerçekleştirilmediği takdirde sağlık açısından hayati sorunlar doğurabilecek bir işlemdir.
bu işlemin uygulandığı insanlarda rahatlamaya neden olan, vücut otomasyonu gereği beyin dokusunda bulunan ve morfin kadar etkili bir hormon olan endorfin'in salgılanması ve salgılanan bu hormonun beyinde acı hissini oluşturan merkezi doğrudan etkilemesidir. bu sayede insanların acı eşiği yükselir ve normal zamanlarda tahammül edemedikleri acıları hissetmemeleri sağlanmış olur. ancak bu durum, hastalarda geçici bir rahatlamaya sebep olur. endorfin salgılanması durduğu vakit aynı acı yeniden hissedilmeye başlar.
özellikle baş bölgesinde yapılan hacamat işlemleri bu bağlamda çok daha tehlikelidir. zira, vakum yoluyla kanın emilimi sırasında kılcal damarlarda oluşabilecek çatlamalar iç kanamalara, damar içerisindeki kan hücrelerinin emilim sonucu birikerek havuzlanması ise damar tıkanıklıklarına neden olabilir.
hacamat işlemi ile elde edilecek faydaların tümü steril koşullarda ve tercihen kan merkezlerinde kan verilmesiyle de sağlanabilir;
- bu sayede, vücuttan eksilen kanı tamamlamak üzere kemik iliği faaliyete geçer ve ilik yağlanması önlenerek aktif kalması sağlanır.
- kemik iliği tarafından yeni üretilmiş genç hücreler damarlarda dolaşacağından, kan veren kişilerde canlılık ve dinçlik hissi oluşur.
- tazelenen lenfatik sistem unsurları (akyuvarlar), zararlı mikroorganizmalara karşı daha kısa sürede ve etkili bir mücadele verirler.
- kandaki yağ oranı düştüğünden, damar tıkanıklığı ve yüksek tansiyon riski azalır.
- kan tamamlanana değin endorfin salgılanması devam edeceğinden; baş ağrısı, depresyon ve vücut yorgunluğu şikayetlerinde ciddi azalma görülür.
dahası;
- verdiğiniz kan hayat kurtarır. trafik kazası geçirmiş bir bebeğin yaşamının, verdiğiniz kan sayesinde kurtulmasının size yaşatacağı hazza paha biçilemez.
- kan verme işlemi sırasında hepatit b, hepatit c, aids gibi hastalık taramalarından da geçmiş olursunuz.
- gün gelip kana gereksinim duyduğunuzda öncelikli olursunuz.
Yaptıranın akıl sağlığından şüphe ettiğim sözde tedavi yöntemi.
ilkokul 7. Sınıfa giden çocuk bile vücutta pis kan olmadığını bilir. Vücutta oksijence fakir kan vardır, o da zaten akciğere geldiğinde temizlenir. Hacamat uygulamasında küçük kesiklere, vakum yapılarak kılcal damardan kan çekilir. Oda pıhtılaştığı zaman koyu renkli bir hal alır, bunuda şarlatanlar size "aha işte pis kan" diye yutturur. Kısacası tıp literatüründe olmayan bir tedavi yöntemidir. "Kaynım geçen yaptırdı şifa buldu" diyorsanız (bkz: plasebo).
Bunu yaptıracağına Gidip kızılaya kan bağışında bulunun. En azından faydası dokunur biraz
peygamber efendimiz yaptırdığı söylenmekte ve yaptırılmasınında eftal olduğu anlatilmaktadir.
Şimdiki kızılaya verdiğimiz gibi kan verme imkanı ve teknikleri olmadığı için hacamat yapılıyordu. Islami çağına göre yorumlamak mantıği ile kan vermek bu zamanın en iyi ve en yararlı olanı.
Kan verin hayat kurtarın.
tehlikesi de bulunmakla birlikte bir halttan anlamayan insanlari 100 küsür liraya yaptığı iştir. düzenli kan vermek aynıdır, daha as riskli, daha faydalı ve bedava. hadi onu geç daha önce yaptığım sülük tedavisi cesaret edebilenler için çok daha iyidir. götünüz yiyorsa sülük en iyisi.
şirincedeki bilge amca kişisinin söylediğine göre migrenin kesin çözümü imiş. tabii önce dişlerde amalgam dolgu varsa onun temizlenip yenilenmesi gerekiyormuş. o kurşun alaşımlı dolgu maddesi orada olduğu sürece ne yapsan boş dedi.
ama bunu yaptırmak da cesaret işi. bunu ancak migrenin o deli eden ağrısı tuttuğunda düşünebilirim ben sanki.
faydalıdır. ama birkaç gün hacamat ettiğiniz yer fena halde acır. bunun yerine alternatif olarak sülük tutturabilirsiniz. ayrıca bu hayvanın salgıladığı salgılar da çok faydalıdır. o yüzden sülük 1 adım öndedir.
genelde böyle sağlık kuruluşlarında değil de sertifikasını almış kişilerin evinde yaptığı olay. bunun bile bir piyasası oluşmuş. mesela bardak başına 10 tl, 6 bardak 60 tl gibi. öncelikle sünnet olduğunu ve hastalıklara şifa olduğunu bildiğim için gitmiştim ancak sağlık açısından bir fark görmedim açıkçası.
hacamatın günleri özeldir, hacamata giderken ruhen ve fiziken hazır olmak gerekir, hacamattan önce ve sonra yenilen besinlere dikkat etmek gerekir. biraz da tasavvufi bir olay.
bu tedavi yöntemi; beni, insan adlı varlığın muhtaç olduğu kudretin aktığı damarların km cinsinden hesaplanıp kıyaslansa bile erişemeyeceği pragmatistliğine şahit kabul ettiği günden beri, tefekkür envanterime, insanoğlunun savaş açtığı şeyin kendisine menfaat sağladığını farkettiği anda ondan faydalanmaktan imtina etmeyecek karaktersizlikte olduğunu ekledim. sünnet repertuarı dahilindeki her değere gericilik bandrolü yapıştırıp sıhhat bulmak, migrenden kurtulmak, başının götünün hastalığını def etmek için hacamat kuyruğuna giren ulusalcı kokonaları her gördüğümde yüzlerine tükürmek istiyorum.