Kolejde bir manyak getirirdi bunu, öndekinin omuzuna bir damla dökerdi. Öndeki buram buram iğrenç kokunun içerisinde öğürürken, intikamını al. sen de öndekine dök denirdi. O da o gazla alır bir öndekine boca ederdi. Böyle böyle bir saat içinde tüm sınıf, kokarca yuvası ve kurbağalı dere karışımı bir kokuya bürünür, hocalar yüzlerini ekşite ekşite kaçar, camlar kışın dahi o soğukta bir saat açık tutulurdu da o iğrençlik günlerce gitmezdi. Kaç kere ceketlerimizi montlarımızı kuru temizleyiciye verip onlarca para bayıldık bu iğrençlik yüzünden hatırlamıyorum.
işin ilginç yanı her on beş günde üç haftada bir, biri muhakkak bir yerlerden bulur getirirdi.
Ağır ve keskin kokusuyla, hiçbir tende hoş olmayan kokudur.
Kutsal filan değildir, inanmayın.
Kokuyu bile, dinle imanla bağdaştıran zihniyete prim vermeyin!
bunu kullanan hacının da, sakalının telinin de, haccının da, bir sevabı vardır elbet. yüce rabbimiz peygamber hz.muhammed bir hadisinde buyurmuştur ki, komşusu aç yatan bizden değildir.