2 bölümü de burada haberin. Bir gencin cemaatten kopuşunu anlatıyor.
Haberde bazı yerler dikkatimi çekiyor.
"S.K.: inegölde yaşıyordum ben. Lisedeyken arkadaşlarım sürekli ders çalışmak için beni cemaat evine götürüyorlardı. ilk zamanlar pasta, börek ikram ediyorlar, hediyeler veriyorlardı. Bana da öyle hediye falan verince çok hoşuma gitti, sürekli gittim. Lise ikideyken, kapalı, sürekli din konusunu konuşan iki sınıf arkadaşlarım vardı. Cemaat onları rehber olarak seçmiş, onların tabiri ile kendilerine insan kazandırmak için çalışıyorlarmış. "
Şimdi bunu soruyorum sizlere. Ben daha önceki entry'mde de belirttim. 3 ay boyunca ben TKP nin içinde bulundum. Aslında burada cemaati kötüleyen * bir çok anlatım varken kendilerinin de bunu yapmaları ne derece mantıklı.
Partide de işler böyle ilerliyor. Önce komünist bir arkadaş birileriyle tanışıyor. Görüşlerini öğreniyor, sonra ilçeye davet edip orada birileriyle tanıştırdıktan sonra habire eyleme oraya buraya çağırıyorlar. "Kendilerine insan kazandırmak için"
"Gittiğiniz o mekân nasıl bir yerdi?
Normal bir ev ortamı hazırlamışlar. Bir apartman dairesi aslında. Daha çok bir öğrenci evini andırıyordu. Çok fazla kişi vardı. Ama orada kalan 4-5 kişi vardı. Sürekli öğrenciler geliyordu. Biz gidiyoruz, sonrasında başkaları geliyordu. ilk başlarda hiçbir şey yapmıyordum. Sürekli hediyeler, sürekli muhabbetler. Onun dışında ders çalışıyorduk, sohbet ediyorduk."
ilçe ortamı da tamamiyle olmasa da döşeli bir ev harici kısmı harici böyle.
"Sizce son yaşanan şifre skandalının cemaatle bir bağlantısı olabilir mi?
Yaşadığım bir olayı örnek vereyim size. Ben cemaatin dersanelerinin birinde çalışıyordum. O sırada, KPSS sorularının çalınması ile ilgiliydi sanırım, yine bir yolsuzluk olayı olmuştu. Bu işi cemaat mi yaptı diye konuşurken oradaki bir görevli bize aynen şöyle demişti: Yok ya, öyle olsa benim haberim olurdu. Bana sorarsanız, böyle bir bağlantı kesin var. "
Aslında bu sorunun cevabı böyle de olmayabilir. Sonuçta sol ağırlıklı bir haber sitesinin görüşlerini saklayamadan objektif bir biçimde yazıyı yayınlaması ne kadar mümkün ki?
"Eve gazete girer miydi?
Evet. Zaman gazetesi okunuyordu, dergilerden Sızıntı okunurdu, ingilizce olarak da Fountain gelirdi. Bizi bu yayınları okumaya zorluyorlardı. insanları mutlaka abone yapmak zorundasın; dergi olur, gazete olur, fark etmez. Ben dayanamamıştım, teyzemle annemleri abone yapmıştım, öyle kurtulmuştum. Çünkü aslında kurtulamıyorsun, sürekli soruyorlar, Ne yaptınız? diye. "
Aslında ilçede de sol ve solcudan başka bir yayın göremezdim ben.
Solun da sağdan bir farkı olmadığını görmüş oluyoruz.
"Böyle rahatlıkla kopabildiniz mi onlardan?
Sonrasında peşimi bırakmadılar tabi. Sürekli aradılar. Bir daha konuşalım, son bir kez daha konuşalım diyorlardı. Ben kimseye haber vermeden çıkmıştım. Şimdi bu şekilde ayrılış oldu mu? diye baskı yapıyorlardı. Babama da korkutmak amacıyla haber vermişlerdi, Kızınız gitti, nerede olduğunu bilmiyoruz demişlerdi. Bir süre sonra aramayı bıraktılar, ama çok geçmeden yeniden başladı aramalar. Ben de numaramı değiştirdim. Şimdi hâlâ bazılarını görüyorum dışarıda, ama görmezlikten geliyorum. Çünkü birazcık yakınlaşsam, yine aynı muhabbetler içinde bulacağım kendimi. Okulun içerisinde de cemaatten insanlar var. Bazen karşılaşıyorum onlarla, ama yoklarmış gibi davranıyorum. "
Gerçek bu ki, TKP'de de kopuşlar bu kadar kolay olmayabiliyor. illa ki arıyorlar.
Ve artık en son ki ortak nokta şu olmalı ki;
"Bu ayrılma sonrasında hiç "Acaba yanlış mı yaptım?" diye düşündünüz mü?
Hayır, asla. Tam tersine, çok rahatladım. O zamanlar ders çalışamazdım. Gerçi şimdi de bir işte çalıştığım için çalışamıyorum. Ama oradayken sürekli cemaatin amaçları doğrultusunda çalışmak zorundaydım. Enerjimin çoğunu onlara verirdim ve ders çalışamazdım. Onlardan tamamen koptum. Artık hiç bir şekilde ne yardımlarını isterim, ne arkadaşlıklarını! "
Ben sağcı bir insan değilim. Dini bütün bir insan da değilim. Fakat bu ülkenin değerlerine sahip çıkıyormuş gibi gözüküp içlerinde bir çoğu "Atatürk'ü sevmiyorum ben yeaa" diyebiliyorsa ben aralarından kopar giderim.
pkk teröristlerinin şehirlerdeki eylemleri sırasında zarar verdikleri siviller ile ilgili haber yapmayan sözde haber sitesi. ne yaktıkları öğrenci yurtları ne de adana'a molotofla yakılmaya çalışılan minik bülent bu sitede yer bulabilir. ama okuyan taraftarlarının iktidara sövmelerini sağlayabilecek en komik örgüt propagandaları bile listede manşete çekilebiliyor. cizre'de kurşunlandığı iddia dilen okul gibi mesela...
ancak düşük zekalı komilerin inanacağı şekilde, 'apo kürt olduğu için hapiste ühühüh' benzeri acitasyon yapan, sikimsonik haber sitesi. bir de bunu kaynak olarak kullanan üstün zekalı tipler var bu sözlükte, şaka gibi.
tkp'nin yapabileceği en uç kamuoyuyla bulaşacağı nokta.radyo televizyon geçtim, günlük gazete bile çıkaramayıp tek yapabildiği anlık haber organı. tektir ve sadece budur.
türkiye solunun en çok rağbet ettiği haber sitesi. aynı zamanda düşmanların da elbette.
ve elbette bunu güçlü ideolojik geleneğine, nitelikli gazeteciliğine ve kadrolarına borçlu.
tarafsız haber yapma opsiyonu olmayan site. isimden kaybediyor. o yüzden çıkaracağı gazeteyi de kendi görüşündekiler okur sadece, bir cacık olmaz yani.
taraflı haber yapacağı için bu görüşün taraftarlarınca alınıp okunacak gazetedir. buradan hareketle iktidar yanlısı, cemaatçi... yayın organlarından bir farkı yoktur.
gazetecilikte "tarafsızlık" diye birşeyin olmadığını dünyanın yuvarlaklığı kadar ortada olduğunu bilenlerin daha çok girdiği site.
aslında bu sitenin arkasındaki siyasi geleneğin (tkp) çıkaracağı gazetenin, yayın kurulu üyesinin (kemal okuyan) konu ile ilgili görüşleri epey açıklayıcı nitelikte:
"Gazeteleri de ideolojileri belirler. Haber üretimi, aktüel olanla ilgisi oranında, alabildiğine ideolojik bir işlem. soLun farkı öncelikle ideolojisinde olacak. Onu saklamayan, ondan utanmayan, onun gereklerini yerine getiren bir gazete. Böyle bir gazetenin tutmayacağı ya da haberciliğin ideoloji kaldırmayacağını söyleyenler arasında solcuların olması da ilginç. ideolojisiz gazete olur mu? Bunu iddia ederseniz yalan söylemiş olursunuz."
pkk lı öğrenciler, öğrenci bıçakladığında haber yapmayan, ancak pkk lı bir öğrencinin gömleği yırtıldığında "faşist saldırı" diye baş sayfaya koyan haber sitesidir.
habersol veyahut turnosol diye adlandırılabilecek yayın kuruluşu. batırılana göre renk değiştiriliyor ikiside. erzincanda alevilerin muharrem çadırına saldırı gibi bir provakasyona imza atmışlardır. oruçla muharremle alakaları yoktur ama manipüle etmek için elinden geleni yapar.
bugün üniversitelerde saldırı vardı bil bakalım kimdi lan?
neden solun iktidar olamayacağını gösteren yayın grubu.
en son örnek "süt bankası" haberlerinde görüldü. islam'a inanan kesimin çekincelerini hiçe saydılar. süt kardeşlik kavramının ne olduğu bile bilmeden haberler yaptılar. diyanet'in süt kardeşlerin evlenmesine "caiz değil" dediği iddia ettiler. yavrucuğum ebleh solcu süt kardeşle evlenmek islam'da haramdır. eee ferman'a fetva diyen eblehler caiz-helal farkını ne bilsin?
bir kürtün başına birşey gelse ortalığı yıkar, bir ermeninin burnu kanasa feryat figan eder, lakin almanya'da yakılan 8 türk için tek sütun haber çıkmaz bu sitede.
(bkz: tkp nin almanya daki ırkçı saldırıyı kınaması)
sonra bana soruyorsunuz "sovyetler niye battı" diye.
türkiye'de 60.000 beyinsiz var, durum bundan ibaret. sovyetlerde 200 milyon beyinsiz vardı. batması normal...