ara sıra fazla duygusala kaçan,pollyanna tarzını belli eden yazılar yazsa da,genelde ''vay be benim gibi düşünen babayiğitler de varmış'' düşüncelerini kafamıza nakış gibi işleyen,özellikle sosyoloji temalı yazılarında,işinin ehli bir uzman kadar iyi ve doğru tespitlerde bulunabilen usta yazar..
bir zamanlar sabah gazetesinde aşk yazıları yazan fakat bu yazıları, doksan dakika programında, "ya kardeşim böyle olayları görünce insanın kalkıp bas bas küfür edesi geliyo" tarzı bir cümle kurmasıyla son bulan, giyim özürlü ve acilen bir imaj-maker a ihtiyacı olan ancak kibar ve konuşma adabını bilen spor ve bilimum diğer dalların yazarı.
90 dakika programında çok güzel tespitler,yorumlar yapan,keşke sadece futbol üzerine yazılar yazsa dediğim,sakalın çok yakıştığı,karizmatik bir gazeteci.hıncal uluç un kahkahasına nasıl tahammül ediyor merak etmekteyim.
istanbul Üniversitesi Sosyolojiden mezun olmuş ve yazılarında sahip olduğu sosyolojik bilgi dağarcığını ve buna ilaveten psikanaliz bilgisini çok yerinde kullanan ve güncel olaylara coğu yazardan farklı bir perpektiften yaklaşabilen yurdum gazetecisi
geçen hafta 90 dakikada mateja kezman ve çetnik sevgisini açıklayan ve bu sebeple tehditler almakta olan yorumcu, yazar. programı izleyen birisi olarak fenerbahçe taraftarının da hemfikir olacağını, yönetime gerekli önlemleri alması için en büyük baskıyı yapacağını sanmıştım. yanılmışım, özellikle taraftar sitelerinde saldırıya uğramış, sadece duyarlı olunması gerekip, olaylar çirkinleşmeden önlem alınmasını açıklayan tavrı yüzünden. kendisinin cevabı için;
bildiği bir konuda gazetecilik görevini yaparak kamuyu aydınlatmaya çalışan gazeteci, yorumcu. ama ne yazık ki böyle beyefendi bir insan bile, kendini bilmez ruh hastaları tarafından ölüm tehditleri alıp, olmadık hakaretlere uğrayabiliyor.
(bkz: şiddetle kınamak)
tek kelimeyle "onursuz",birkac kelimeyle "ugur mumcu da gazeteciydi bu lavuk da,bilgi sahibi olmadan nasılda fikir sahibi olmuş" insanı...
yazık ki bu memlekette alayı keçi olan bir sürü abdurrahman çelebiden yalnızca birisin ve arasıra sıcıp uzerine oturdugunda kokundan anlasılıyor varlıgın...
önceleri sabah programlarına seyirci-yorumcu kişiliğiyle ortaya çıkıp ipe sapa gelmez konularda yorumlar yaparak kendini ekranlarda tanıtan. sonra hıncal uluç'un elinden demiyeceğim, belinden tutarak ünlü ettiği, hangi konuda uzman olduğu belli olmayan yazar kişisi.
ilk zamanlar tam bir hıncal uluç klonuydu son yıllarda tarzını! bulmaya başladı.
vatan gazetesinde, hıncal uluç'un sabah gazatesindeki köşesi gibi köşesi vardır. hıncal uluç gibi o da ordan burdan, gittiği mekanlarla, seyrettiği filmlerle ilgili yazılar yazar.
hıncal uluç gibi o da spordan da anlayan yorumcu oldu.
her konuda uzman olacağım, fikir sahibi olacağım endişesiyle hiç bir konuda derinlemesine bilgi sahibi olamayan insan tiplemelerindendir.
bir de yazdığı köşe yazılarını topladığı kitapları vardır ki, vergi sistemini okumak bile beni daha az kasar.
bunların yanında son yıllarda geçmiş yıllarına nazaran kendini bir nebze geliştirmiştir.*
Dün geceki 90 dakika proğramında adeta patlama yapmış, hakan şükür için basında ve görsel medyada ortaya atılan iddalar için kimin hakan şükür'le futbolu dışında bir problemi varsa çıksın ortaya döksün diyerek hakan şükür düşmanı yazarlara gönderme yapmış. Bu ülkede ümit karan, necati ateş, mert nobre, fenerbahçe'den giden anelka, şuan oynayan davied, ersen martin gol kaçırdığında kimsenin sesi çıkmıyorda, hakan şükür kaçırdığında neden millet avaz avaz bağırıyor gerçek sebeplerin artık ortaya çıkması lazım diyerek diğer yazarlara sitem etmiştir.
90 dakika programında söyleyeceği bir cümleye en az beş cümleyle hazırlık yaparak bayıp, konuşmasını takibedilemez hale getiren kendini yorumcu sanan kişidir.her program da "altını çizmek lazım, "bu başka bişey" cümlelerini kullanmadan yapamaz. hele iyi bir tesbit yaptığına inandığında hıncal uluç'a "nasıl abi iyi yoldayım di mi" bakışı vardır ki öldürür.