hıncal uluç un defne joy foster yazısı

entry192 galeri2
    67.
  1. hıncal'ın lafı gediğine oturttuğu yazısı.
    1 ...
  2. 66.
  3. ortalama bir insanın aklına gelen şeyleri artniyetle kağıda dökmüştür. aslında bu tarz bir yazı ile eleştirmek istediği kişi ile birlikte o'nun eşinin ve çocuğunun da hayatını kararmasına benzerleriyle birlikte katkıda bulunmuştur.
    artık bu küçük çocuk, belki de bu ve benzeri yazılar sebebiyle gece kaçtığı sevgilisinin evinde ölen kadının çocuğu olarak mimlenecektir. hüngür hüngür ağlayan o zavallı adama da lakaplar takacaklardır. ölmüş olana saygı gösterme yeteneğimizi çoktan kaybettik, bari arkada kalanları öldürmeyelim.
    2 ...
  4. 65.
  5. bir kişinin evli değilken çıtırlarla o bar senin bu bar benim gezmiş olması evli ve çocuklu bir kadının one night stand yapmasını eleştirmesini engellemez ki.

    hıncal'ı sevmem ama defne nin yaptığını eleştirmek için melek olmak gerekmiyor bekar olmak yeterli..

    bir de ölünce otomatik olarak günahları silen bir sistem mi var türkiye'de ben bilemedim.

    her ölen masum arkadaş ya.
    4 ...
  6. 64.
  7. hıncal uluç'un ahlaksız bir adam olması defne joy foster hakkındaki tespitlerinin doğruluğuna halel getirmez. eğer anlatılanlar doğru ise, bu kadın evli ve küçük bir bebeği var. fakat yaptıkları hiçbir şekilde ahlaki veya meşru değildir. ben de insanların bu kadın arkasından şöyle üzüldüm böyle üzüldüm demelerini anlamıyorum, yok türkiye şöyle bir değerini kaybetti falan filan bunların hepsi ahmakça söylenmiş boş laflardır.

    bu kadının akıbeti umarım ibret olur. çok kötü bir son baştan aşağıya rezalet ve kokuşmuşluk.
    2 ...
  8. 63.
  9. hincal'in begendigim tek yazisidir.
    3 ...
  10. 62.
  11. 61.
  12. samimiyet ve inandırıcılığı olmayan bir yazı. çünkü yazan kişinin çocuğu yaşındaki kızlarla beraber olduğu herkes tarafından biliniyor. ne ikiyüzlü bir namustur ki bu, cins ayrımcılığı yapmaktadır. birilerine ahlak mesajı verirken önce kendi hayatını biraz sorgulaman, ben bu lafları edebilirmiyim diye düşünmen gerekir. aksi halde yazılanlar okuyanda ince bir tebessüm oluşturur.
    0 ...
  13. 60.
  14. 59.
  15. allah kimseyi şaşırtmasın, kimse büyük konuşmasın. herkesin başına veya bir yakınının başına gelebilir. kendi dünyalarında yaşadıkları hakkında kesin bilgimiz olmadığından suçlamamız , hele vefat etmiş birini ön yargılarımızla yargılamamız hoş değildir. allah rahmet eylesin, kalanlara teselli versin. takdir allahındır.
    1 ...
  16. 58.
  17. 57.
  18. Büyük ihtimal vakti zamanında çok büyük boynuz yemiş Hıncal uluç'un gaza gelip yazdığı yazıdır. Aksi halde tü-tü-tü Pis ahlaksızlar! tribine girecek adam statüsünde değildir, bununla beraber Kendisinin bu yazısını yazış nedenlerinden bir başkasının da ülkemin sapkın dedikoducularındaki gibi olduğunu sanmıyorum.

    bizim sapıklar evde oturmaktan veya küçük dünyalarında sıkıldıklarından, lüzumsuz şeyler hakkında konuşmayı severler. Doğru veya yanlış olsun konuştukları şeyler Erkek adam Konuştuğu olayı doğru olarak kendi gözleriyle görse bile Defne'yi geçtim ki ölmüştür gitmiştir Eşini düşünüp için Ulu orta "aldatırken ölmüş eşini" demez. aslında böyle yazı da yazmaz. Başta Hıncal'ı biraz korur gibi oldum ülkemin klasik öküzlerinden ama yok arkadaş.
    0 ...
  19. 56.
  20. ölenin arkasından konuşulmaz ama...

    hak verdiğim yazıdır. defnenin sizin kendi karınız yada ablanız yada anneniz olduğunu düşününsene. Allah göstermesin.

    ha biliyorum bazıları basacak eksiyi şuna inanıyorum ki eksileyenlerde böyle çarpık ilişki yaşayanlardır.
    2 ...
  21. 55.
  22. kesinlikle haklıdır. haksızdır diyenlerin mezhebi gayet geniş olduğu kesindir. kimse inkar edemez.
    2 ...
  23. 54.
  24. hınçal ne zamandan beri fuhuş olaylarında gözaltına alınıp fahişeliği tescillenen mankeni savunmaktan* vakit bulup da, defne hakkında yorum yapabilmiş.

    "-kazan dibin kara,
    -seninki benden kara."*
    3 ...
  25. 53.
  26. ölünün arkasından kötü konuşulmaz diye bişey yok. bir insan kötüyse , öldü diye iyi insandı diyecek halimiz yok.

    hıncal uluç olayı doğru irdelemiş. evli kadınlar bekar erkeklerin evine gitmesin dememiş, çocuklu kadınlar eşini aldatmasın da dememiş. bunları yapmak yanlıştır demiş.

    adam, bunları yapan bir kadının söylenildiği gibi aşkla, sevmekle açıklanır, savunulur bir tarafının olmayacağını yazmış.

    bende izlerdim rahmetliyi. severdimde. şımarıktı ama insanı gülümseten, fıkır fıkır birisiydi. aklı başında görünüyordu. onunda zaafı buymuş demekki. insandır sonuçta yapmaması gereken ne varsa yapmak ister. yaşadığı çevrenin etkisi midir? hayat görüşü böylemidir bilinmez.

    yazıda katılmadığım tek bölüm, evine gidilen adamı es geçmesi. tamam evli kadın ihanet etmesinde, erkektede biraz haysiyet olsun. evli, çocuklu kadının peşine düşmesin. "kadın kuyruk sallamışsa sallamış, sende erkek ol önüne bak."
    4 ...
  27. 52.
  28. defne joy foster'a allah'tan rahmet ve ailesine sabır, hıncal uluç'a da allah'tan beyin diliyorum. dinimiz amin.
    0 ...
  29. 51.
  30. yazdıklarını ifade edecek kişi kendisi değil defne'nin kocası olmalıydı. dolayısıyla şöyle bir soru geliyor akla: sana noluyor yarrağım?
    3 ...
  31. 50.
  32. 49.
  33. öyle yada böyle etikliği, doğruluğu veya gizemi tartışmaya açık olsada , defne joy'un eşini savunmaya ve düşünmeye kalkan hıncal'ın, aksine adamın acısını 2 kata çıkarabilecek yazısıdır.
    siz kendinizi onun bunun şunun yerine koyun demiş kendisi.
    bide defne joy'un eşinin şu yazıyı okuduktan sonra ki halini bir düşünsünler.
    2 ...
  34. 48.
  35. yazını okudum. olmamış hıncal emmi. amblulans çağırmak yerine içinde bulunduğu durum ortaya çıkmasın diye kızın hayatına mal olan çok önemli dakikaları sabaha karşı doktor arayarak tüketen ve olayda ihmali olduğu açıkça belli olan inek şaban kuzeninden "kerata" diye bahsetmişsin yazında. aferin sana hıncal. çok pis kokuyorsunuz hepiniz.
    3 ...
  36. 47.
  37. hıncal uluç'un mevzuya dair görüneni salt çıplaklığıyla yazdığı yazıdır. fakat hıncal uluç'un sittin senedir bu medyayı alenen sömürmüş birisi olduğunu düşününce yazı az biraz tuhaflaşıyor. akla sanki bir eşrafını koruma kollama edasında ve içgüdüsel olarak ucu nereye gideri düşünmeden kaleme alınmış bir yazı olduğu geliveriyor.
    görüneni yazmak, hırsızın hiç suçu yok mu mantığıyla benzeşir. lakin evliliklerde ve ilişkilerde iki tarafın neler yaşadığını kestiremediğimiz için yazılanın elde kalma ihtimali doğal olarak mevcuttur. deneyimli bir yazarın empati kuruyorum edasında bu denli özele girebilmesi için geçmiş yaşantısının da çok berrak, pak, temiz ve tutarlı olması gerekir. peki hıncal'da bunlar var mı? elimizi vicdanımıza koyuyoruz pekte yok! kendine bir bakacaksın yani ya da ben olsam bakardım.
    ne yaşadılar acaba? belki bir misillemeydi yahut mutsuzluklar vardı ne biliyorsun ki sen? bildiğin iki günlük değerlemeler ışığında ahlak dersi vermek mi hıncal? kendine göre bir entelektüel tarafın vardı senin, ne oldu ona acep? entelektüellik dünya görüşünü getirmez mi? olguların arkasına bakmayı gerektirmez mi? konulara böyle siktiri boktan bilinmemezlikler içinde atlamamayı gerektirmez mi?
    valla hıncal bu ülkenin şişirilmiş bir entelektüeli olarak beni şaşırtmadı. ilişkileri 3. kişi olarak kestirebilmenin özelde neler yaşanıldığını bilmeden konuya atlayabilmenin ne şekilde olursa olsun karşısında yer alırım ben. ilişkiler doğası gereği yaşayanı bağlar, yaşayanlar içerisinde yer alan etki-tepkiden bağımsız değildir. hıncal uluç'un yorumunu yapabilmek için defne'nin eşini de defneyi de çok iyi tanıması gerekiyor. evlerinde neler oluyordu bilmek gerekiyor. yoksası zor yani. truman show edasında bir kamera falan lazım hayatlarına dair. yok demi bunlar, ee o zaman?
    bunu alan bunu da aldı tabi:
    (bkz: #10018625)
    edit: defne'yle ilgili bir şey yazmak istemiyordum hıncal uluç yazdırmış oldu!
    3 ...
  38. 46.
  39. vefat etmiş bir insan hesabını artık allah'a vermek durumundadır. bunu hangi ortamda olursa olsun (sözlük, gazete vb.) sorgulayan insan bunun hesabını ileride yine allah'a verir çünkü vefat eden insan doğmuş bulunan söz hakkını kullanamamaktadır o şahsa karşı.

    ölenin söz hakkını allah kullanır zamanı geldiğinde...

    not: ölmesini beklediğim en son üç beş insandan bir tanesiydi defne joy. rahmet diliyorum...
    4 ...
  40. 45.
  41. hıncalın medyada nasıl bir gücü olduğunu bilen bilir, bu yazıda defnenin kocasına sahip çıkıyor gibi görünsede aba altından gerekli yerlere mesajı çakmıştır.

    bu adam benim kuzenin ey ahali ona göre yazın çizin demiştir. yarın medyadaki yazıların kerem için yumuşatıldığını göreceksiniz. hıncal bu boru mu yok efendim kral çıplak demiş, yok efendim adam haklıymıs, doğrusunu eğrisini bilmem ey ahali tek bir gerçek var adı ölüm, gencecik ölüm, gencecik bir annenin ölümü. bir anne öldü gerisi için ne desek boş...
    2 ...
  42. 44.
  43. yazarı hıncal uluç değil de abdurrahman dilipak olsaydı hıncal uluç ne tepki verirdi acaba. ama olaya farklı bir gözden bakmış ve haklılık paylarının olduğu yazıdır. olay yakında aydınlanır o zaman gerçekler ortaya çıkar. bunu biz basından öğreniriz veya öğrenemeiyiz. ama kocası öğrenir...
    0 ...
  44. 43.
  45. güzel bir bakış açısıyla yazılmış yazıdır. fakat bir insanın arkasından -hemde ölmüş bir insanın- böyle konuşmak ne hıncal uluç a ne de başka birine düşer. herkesin yapması gereken bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan akılsızları dinlemeden adli tıp raporunu beklemektir.

    yani bir bok bilmeden ölmüş birinin arkasından konuşmak kimseye düşmez!!!
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük