Kerime Nadir'in yedi yaşında öksüz kalan bir çocuk olan Kenan'ın , evlatlık olarak alındığı evin tek kızı olan Nalan'a duyduğu büyük aşkı anlatan romanı...
yaklaşık 10 saattir beni bırakmayan puşt. 10 saat oldu lan, 10 saat. dile bile zor anasını satıyım. bir de oyun oynuyor dana kılıklı, arada böyle bir gidiyor sonra biraz zaman geçince tekrar geliyor. dalga geçiyor güzel benliğimle.
su içtim, poşetten hava çektim, nefesimi tuttum ama yok. gitmiyor şerefsiz. yapıştı kaldı, bırakmıyor beni.
yönetmenliğini orhan aksoy'un yaptığı 1965 tarihli türk filmi. ediz hun, hülya koçyiğit, kartal tibet, nuri altınok önemli oyuncularıdır. tv de yayınlamadığını düşündüğüm bi filmdir. filmin türü dram gibi gözükse de replikleri yer yer komik ve eğlencelidir.
derin derin nefes alınca geçiyor. korkutmanın altın da yatan mantık da bu zaten. ani alınan derin nefes ve o aldığın havayı hızlıca vermek. pörfekt... oo yee...
yaşamda insan yapısıyla bu kadar az zarar verici ama bir o kadar rahatsız edici çok az şey vardır. çok sık hıçkırığa yakalanan ve başladığı anda küfürlere başlayan, tüm önerileri dinlemiş ama hıçkırığın önerilerin hangisini dinler ve uygularsanız uygulayın hep sanki rastlantı sonucu kesildiğini hissine kapılıyor kişilerindensiniz aynı hıçkırık familyasındanız. yalnız * hıçkırığınız 2,5-3 saattir devam ediyor ve bir türlü önüne geçemiyorsanız, mutlaka bir doktora görünün. yaşamsal tehlike habercisi olabilir.
eger bir ranzanin alt kismindaki yatakta kaliyorsaniz, ustte kalan arkadasin gece yarisi yakalanmasiyla sizi hem uyandirip hem de bir daha uyuyamamaniza sebebiyet verebilecek hadise. sayet arkadas sarhossa olay daha da vahim bir seviyeye gelebilir. *
bir zamanların bestseller'ı (tabi o zamanlar muhtemelen bu kelime kullanılmıyordu türkiye'de) olan kerime nadir romanı. her annenin, babaannenin evinde bir adet bulunur. filmi de çekilmiştir, kaç defa çekildiği meçhuldür.
tıp dilinde "signultus" denir. bazı kalp, karaciğer, bağırsak ve pankreas hastalıkları, zatülcenp veya zatürrede de görülebilir. * 3 saatten fazla süren hıçkırıklarda, doktora başvurmak gerekir.
bir bardağın içindeki suyu, başınızı arkaya iterek değil de, bardağı tuttuğunuzda karşı tarafa dudakları dayayıp başınızı öne doğru eğerek içtiğinizde kesinlikle geçmesini sağlayacağınız, insanı deli eden şey. yıllarca geçiremeyeni var bu illeti.
beynimiz diyaframa yanlış bir sinyal gönderir ve diyafram bu sinyal nedeniyle nefes alırken aktif duruma geçer ani nefes almanın akabinde gırtlak, nefes borusunu kapatır, içeri çekilen hava gırtlağa çarpar hık sesi bu şekilde meydana gelir. geçmesi için hıçkırığın kese kağıdı içinde nefes almak yeterlidir bir iki saniye.