Ankara Devlet Tiyatrolarında Oda Tiyatrosunda sahnelenen, Maral Üner' in tek kişilik oynadığı oyun. Ben bugün gittim ve büyülendim. Maral Üner adeta sahnede ışıldıyordu, sesiyle, diksiyonuyla, sahnesiyle... O küçücük odada hepimizi aldı götürdü. Dakikalarca ayakta alkışlandı ve bunu sonuna kadar da hakediyordu zaten. Gerçi defterine de yazdım ama burdan da kendisine ileteyim, emeğine sağlık onun ve ekibin. Muhteşem bir oyundu, muhteşem bir performanstı. Herkesin gidip izlemesini tavsiye ederim.
Yalnız bazı seyirciler adına ben utandım diyebilirim oyun esnasında. Durduk yere alkışlamalar, fısır fısır konuşmalar... Neredeyse eşofmanla gelecek olan tipler... Tiyatronun bir adabı vardır diye öğretmişti lisedeki edebiyat hocamız bize.
açiklama : ilk defa kantemura ait eserlerde rastlanmaktadır. yerinde hüzzam beşlisine, eviç perdesinde hicaz dörtlüsünün eklenmesiyle meydana gelmiştir. ayrıca, neva perdesi üzerindeki hicaz dörtlüsünün humayun dizisi halinde uzantısıyla da, gerdaniye perdesi üzerinde buselik beşlisi meydana getirir. seyri inici-çıkıcıdır.
psikolojik etkisi : insana şiddetli hüzün duygusunu verme gibi özelliği vardır.
örnek eserler : bu ne sevgi ah bu ne izdırap, pişman olur da bir gün, içimde kim vardır bir bilebilsen, olanlar oldu geçti artık sen ne dersen de, hicran yine hicran, yine bir sızı var içimde akşam oldu diye, seni çılgın gibi sevdim, ömrümüzün son demi, rüzgar susmuş ses vermiyor nedendir...
--spoiler--