giden bir erkeğin ardında kalan kadın vardır ya... onunla olamamanın, onun ellerinden uzak düşüşünün acısı yüzüne yansır. gözleri nemlenir. bu sahne hüznün fotoğraflarından sadece biri ama aynı zamanda en etkiliyecilerindendir bana kalırsa.
inceden donmaya yüz tutmuş gölün tahta iskelesinde saçlarını rüzgarda savuran sevgilinin fotoğrafıdır. bence yani. lakin gel gelelim realite bu değil. burnunu belli belirsiz bir ritm ile çeken, elinde peçete, soğuktan penguen gibi yürüyen, suyun kaynamaya yakın çıkarttığı ses gibi inleyen bir tipti benimki. bu önemli mi tabiki de önemli değil. error file not found