yaraları kabuk bağlamış bir vebalının pul pul dökülen yılan derisi. her şeye ve herkese uzak bir dağ çobanının kavalından yayılan bir kaç nota etrafında yalnızlık seromonisideki dağ geçidi..tabi, ıssız bir koyda kıyıya vurmakla vurmamak arasında gidip gelen bir kibrit çöpünün, taa başka başka diyarlardan oraya gelmesi bir tesadüf mü bu zamanlarda?.. peki ya; daha önce kırmızıya kesmiş yaprakların son güzle birlikte eski dost rüzgara ve yağmura son nefesini vererek kendi dibine düşmesi? sanmıyorum..