Hazırladığı raporda,
- hükümetin kendi Aleviliğini üretme çabası içinde olduğunu,
- Alevileri yuhalatma noktasına getirdiklerini
ve
- kapatılan alevi dergah ve tekkelerin mal varlığının iade edilmesini söyleyen cesaretli, Tunceli CHP milletvekilir.
PKK tarafından 48 saat süresince, örgütün yayın organlarına göre 'gözaltına alınmış', Türk medyasına göre ise 'kaçırılmış'tır. Her iki durumda da durum CHP'nin ve neredeyse dibe vurmuş olan hemşehrisi Kemal Kılıçdaroğlu'nun işine yaramış, aylardır yapamadığı muhalefeti ilk defa yapma şansı elde etmiş, ülkenin gündemine oturmuştur.
PKK'lılar için "Genç arkadaşlar" diyor, "Saygılı tavır gördüm" diyor... "Bana karşı zor kullanmadılar" diyor.
Ne yalan söyleyeyim;
Hüseyin Aygün'ü dinledikten sonra; bunun bir "kaçırma" değil, "istişare amaçlı misafir etme" olduğu yönündeki görüşlerin doğruluğuna inanmaya başladım...
Ne yalan söyleyeyim;
Aygün'ün çizdiği bu PKK ve dağ manzarası karşısında, benim de "kaçırılasım" geldi!..
Dağlar güzel!..
Baskı yok!..
Çaylar gelip-gidiyor!.
Ağırlama güzel,
Uğurlama güzel!..
Bir çok insan, bu durumda;
"Beni de kaçır PKK" derse, hiç şaşırmayın... Çünkü Hüseyin Aygün'ün çizdiği PKK tablosu böyle!..
Şu hâle bakın;
O kadar "insancıl" bir "örgüt" tablosu çiziyorlar ki, bilmeyen de zanneder ki; "caddenin ortasında uzaktan kumandalı mayın patlatan" ve insanları paramparça eden bunlar değil!..
Bilmeyen de zanneder ki;
"Karakol"ları basıp, gözlerini kırpmadan "Mehmetçikleri katleden" bunlar değil!..
Bilmeyen de zanneder ki;
Asker veya sivil demeden insanları katleden "eli kanlı örgüt" bu değil!..
Şu hâle bakın;
PKK'ya gelince boyunlarına sarılıp vedalaşanlar, sırf "PKK ve yandaşlarını deşifre ediyoruz" diye, ellerinden gelse bizim boğazımıza sarılıp, boğacaklar iyi mi?
Ve daha niceleri.. (Anlı şanlı internet sitelerine yansıyan, daha da uçuk, akla ziyan bir haber(!) vardı ki.. "Şok eden açıklama" başlığı ile de yayınlansa.. Yine de bilinçaltında PKK propagandası amaçlı olduğundan, onu buraya alıntılayamıyorum..)
Tüm bu açıklamalar size nasıl bir PKK tasviri yapıyor?
insancıl mı insancıl(!).. Hümanist(!)..
Gereksiz yere kimseye zarar vermeyen(!)..
Bu çerçevede milletvekilini kaçırmakla yetinip, danışmanını götürmeyen(!). Gazeteciyi kaçırmayıp, serbest bırakan(!).
Hukuka saygılı(!)..
Kimsenin kılına zarar vermeyen(!)..
Birisini alıp götürdüğü zaman da, en kısa zamanda bırakan(!)..
Adam kaçırsalar bile, kaçırdığı insanların canlarının güvende olduğu bir örgüt(!).
Önümüze koydukları tablo bu..
PKK'nın vermek istediği budur da..
Bizim medyanın verdiği niye bu?
Siyasi parti sözcülerinin, baro başkanlarının verdiği, niye bu?
PKK dediğiniz örgüt, mayını caddenin ortasına yerleştirip çekip giden... Sonra da o mayının üzerinden tesadüfen ilk geçen, hiç tanımadığı insanların, kimisi Kürt kimisi Türk olmak üzere, suçlu veya suçsuz bilmeden, insanların kollarını, bacaklarını parçalayarak yaralayan, vahşice öldüren bir örgüt değil mi?
Sıkıştığında, şehrin içine gelip, bir çocuk parkına yerleştirdiği bombayı uzaktan kumanda ile patlatıp, küçük-büyük onlarca insanın parçalanarak can vermesine imza atan örgüt değil mi?
Gariban Ahmet amcanın, "Ah askerliğini bitirse de, döndüğünde evlendirsem" diye yolunu gözlediği 20 yaşındaki fidanını, hiçbir sorumluluğu olmadığı halde, zorunlu vatan görevi gereği gittiği karakolda acımaszca öldüren örgüt değil mi?
Ayşe teyzenin biricik oğlunu, gece yarısı yaptıkları baskında sıktıkları hain kurşunlarla katleden örgüt, bu örgüt değil mi?
Küçük Mustafa'nın babasını, arkasından gelip kafasına sıktıkları hain kurşunla öldüren, çocukları daha beşikte iken yetim bırakan örgüt değil mi?
izine gitmekte olan, silahsız 33 eri, hem de "silah kullanmayacağız" diye söz verdikleri bir dönemde sıraya dizip, tarayan, katleden bu örgüt değil mi?
"iki kişiyi serbest bırakmış"mış!
Bir kişiyi de alıp götürmediler mi?
Ne fark eder? Ha üç, ha bir.
Terörün azı, çoğu mu olur?
"Operasyonlar, can tehlikesi demek"miş..
Yani; operasyon yapılmazsa kaçırılan kişi güvende mi?
Canı tehlikede değil mi yani? (Canı tehlikede değilse, zaten muvazaalı bir durum var demektir. Oraya hiç girmeyelim.)
"Gözaltına alınmış"mış!
Bu ülkede, devletin resmi güvenlik görevlilerinden başka, ikinci bir devlet mi var ki, "Gözaltına aldı" ifadesi kullanılıyor?
Bir örgütün adam kaçırması eşkıyalığına, nasıl "gözaltına aldı" deniyor?
"Kısa süre sonra serbest bırakılacağı açıklanmış"mış!
Bu hainlerin (bir muvazaalı durum yok ise) hangi sözüne güvenilir ki, "Kısa süre sonra bırakılacağı açıklandı" denebiliyor?
Evet, satır arasındaki küçük küçük kalem çizikleri ile oluşturulan bu tablo, her gün insan öldüren bir terör örgütünü, halk nezdinde masum gösterme, meşrulaştırma çabasından başka bir şey değildir. Bilinçaltımıza, "PKK, terör örgütü değl, hak arayan bir yapılanmadır" fitnesi aşılamasından başka bir şey değildir..
Ve kabul etmek gerekir ki, çok profesyonel bir çalışmanın ürüdür bu tablo.. Devasa düzenli orduların, devasa devletlerin bile başaramadığı bir "Psikolojik harp" taktiğinin dört dörtlük örneğidir, sergilenen..
Bu psikolojik harbin generalleri de, Büşra Ersanlı'lardır.. Cengiz Çandar'lardır.. Ali Bayramoğlu'lardır.. Nuray Mert'lerdir.. Ahmet Hakan'lardır.. Apo'nun ayağına gidip, onunla ceket-gömlek-kravatla poz veren gazetecilerdir.. BDP'lilerdir..
Aklınıza, ne kadar "PKK'ya terörist örgütü" diyemeyen yazar-çizer takımı varsa hepsidir.
ancak şaşırılan chp milletvekili olması sanırım. o bölgenin insanı olduğundan ve kürt hareketi aslında birçok solcu için haklı bir harekeken adam hissettiğini söylemiştir. böyle düşündüğünü bilmeyen yoktu zaten. şaşırılan ne?
adam ideolojisini söylemese de sosyalist hani tüm halklar kardeştir, emperyalizme hayır diyen siyasi görüş. sen bu adamdan bir kemalist, ulusalcı çıkmasını bekleyemezsin. tahminimce chp içindeki izmir' le özdeşleşmiş ulusalcı milletvekilleri de hüseyin aygün' ün sözlerini, görüşlerini tasvip etmediler ama partide bölünme olmasın diye televizyonlara çıkmıyorlar. eğer chp parçalanırsa hüseyin aygün gibi düşünenler ile ulusalcı kitlenin çatışmasıyla parçalanır. böyle olursa ne olur? chp bir daha iflah olamaz.
chp ye bir kaç beden fazla gelmiş solcu milletvekilidir. aman chp hiç solcu olmasın. ne olsun? ulusalcı olsun. böyle bütün ülke sağdan sağdan gidelim.
kaçırılma olayında kendisini kaçıran pkk militanlarıyla ülkücü diliyle konuşmadığı için yerden yere vuruluyor. adam ne zaman ben ülkücüyüm dedi, ulan dangalaklar?
kendi tabiriyle 2 günlük misafirliğe giden milletvekili. adam rahat ya sanki tatile gitmiş. çok garipsedim çok. seni pkk kaçırsın sonra gençler, delikanlılar beni ağırladı de. olacak iş değil.
cumhuriyet halk partisi tunceli milletvekilidir. pkk tarafından kaçırıldıktan sonra yaptığı açıklamalarla özellikle milliyetçi çevrelerden tepki çekmiştir.
1980-1990 aralığında böyle bir kaçırma eylemini yapsaydı pkk, henüz uluslar arası planda batmayan, can çekişen sol hareket için esaslı sayılabilecek bir eylem olarak düşünebilirdim. onaylamak bağlamından öte, bir güç gösterisi olarak.
altmış küsur yıllık ömrümde çok suikaste, kaçırmaya şahit oldum. mahirler elromu kaçırdı, aldo moroyu mesala italyan kızıl tugaylar örgütü kaçırdı ve öldürdü. nihayetinde bir çoğunda olduğu gibi bu olaylarda da kimi yerli yabancı servislerin dahli olduğu ortaya çıkmıştır.
şimdi sene 2012, en son şemdinliye yüzlerce adamınla gir, halk savaşı ilan et, kurtarılmış bölge hayaliyle yan tutuş sonra git bir chp li bölge millet veklilini kaçır. teşhis; bu eylemi yapanlar akıllarını kaçırmışlardır.
siyaset çocukluk kaldırmaz. ergenekonda kıçları açıkta kalmış bir örgüt, onlarca harici devletle dirsek teması olan bir örgüt (aponun suriye firarından sonra kelebek misali konduğu ülkelere bakmak yeterli) içeride on yıllık mücadeleler sonunda askeri ve sair istihbarata hakim olan olabilmiş bir iktidar karşısında sürekli gerilerken chp nin meclisi toplantıya çağırdığı garip davete yaklaşırken, hele hele 1980li yıllardaki ilk gövde gösterisinin yıl dönümüne günler kala bula bula bir garip vekili kaçırmak, çocukların evin zilini çalıp kaçması benzeri hadisedir.
1980-1990 aralığında kendi çapında sol olan bir örgüt, diyarbakır işkencehanelerinden aldığı moral gücü kaybetmiştir. yanusu bilirsiniz hepiniz, iki suratlı bir ilah. şimdi pkk yanustur, silahı cebi namusu onlarca devletin servislerinde bir yüzü hala kimi bölge insanının inanmak istediği gibi güya bölgeye dönük.
o insanları anlıyorum, çoluğu çocuğu, kızı kızanı dağda. üstelik inanarak dağda. bölge insanı hala ümit var. onlar kanını canını korumak uğrunda direniyor. şayet açılımı, şayet oslo görüşmelerini baltalamasaydı pkk baronları, bölge insanı çoluk çocuğuna kavuşmuştu belki.
şimdi aygün ellerinde. ne yapacaksınız aygünü, öldürecek misiniz, pazarlık mı yapacaksınız. ne çocukça değil mi? hem de çok çocukça. mahalle arasında oynanan hırsız polisçilik kadar belki daha akılsızca.
(bu yazı 13.08.2012 tarihinda başka bir sözlükte paylaşılmıştır.)
Türk askerini, polisini öldürme ve ülkeyi bölme amacı olan bir örgüte mensup olan ve bizce terörist olarak adlandırılan bu mensuplar, mustafa kemal atatürk'ün kurduğu partinin milletvekili tarafından saygılı, delikanlı gençler olarak adlandırılıyor. Ne diyelim balık baştan kokar.
serbest bırakıldıktan sonra kendisini kaçıran pkk'lı elemanları övücü sözler sarfettiği için eleştirilen adam. danışıklı dövüş olduğunu iddia edenler bile var. kimse de demiyor ki abi bu göt korkusu, bir daha kaçırılıp sikertilmek var işin içinde.