marketlerden, bakkallardan, kasaplardan, fırınlardan ve bilumum gıda ürünü satan yerlerden alış veriş yapmanın ve burada para bayılmanın enayilik olduğu gerçeğidir.
zaten, insanın yaşaması için, yemek yapmaya veya su içmeye ihtiyacı olmadığını daha önce söylemiştim. sırf keyif için bir şeyler yeme ihtiyacı hissedildiği noktada da, gidip alış veriş yapıp para harcamak oldukça saçma geliyor.
benim gibi yapın aziz dostlarım. ben mesela, asla gıda alış verişi yapmam. mutfak masrafım hiç yoktur bu yüzden. gidip, sokaklarda başıboş gezen böcekleri ve bazı hayvanları toplayıp, hayatta kalma mücadeleme devam ediyorum. survivor bear grylss abimiz gibi yaşamak varken ne diye enayi gibi gıda alışverişi yapayım ki? kaldırımlarda biten eğrelti otlarını toplayıp, bir de sebze çorbası yapıyorum ki; değmeyin keyfime, ho ho ho.
siz de bu ramazan'dan sonra midenize zulmedeceğinize, fakirler aç bilaç yaşarken, midenizi ve gözünüzü doyuracağınıza, beleş olan börtü böcek, hayvan ve bitkiyle beslenin derim. doğal olduğu için hem sağlıklı oluyor, hem de beleş.
ben uzun zamandır böyle yaşıyorum. aklı olana da tavsiye ederim. evinde böcek olanlar özellikle; bunları haşlayıp, yemeğini yapsa tam bir protein deposu. benden söylemesi, ehe.
evlenince, eşinin verdiği siparişleri akşam iş dönüşü marketten büyük bir titizlikle eksiksiz alarak eşinin takdirini kazanacak kişi söylemidir.
denemesi bedava.
