eskiden içine su doldurup sobanın üstüne konulan, sıcak su ihtiyacı olduğunda anında hizmete hazır olan bir çeşit su kabı. genellikle bakırdan yapılır.
kadıköyde akmara inen sokakta olup çinili cafenin karşısında kalan barın adıdır.güzel ve şık bir yerdir.mekanda çalınan müzikler insanı kalbinden vurur.aynı sokakta 2 tanedir.eski güğüm ve yeni güğüm.ikisi de gayet hoştur.
genelde hafif metal olan alüminyumdan yapıldığı gibi ona nazaran biraz daha ağır olan bakırdan da yapılmaktadır. delindiği veya oksitlendiğinde zamanında köy köy dolaşan kalaycılar yardıma koşardı. fakat günümüz evlerinde kalorifer vb. merkezi ısıtıcılar olduğundan dolayı şu sıralar şark köşelerini süslemektedir.
eskilerden güğümde su kaynatırdık sobada ne güzel
sonraları soba kalktı aldı yerini kalorifer
evin sımsıcak ortamı gitti
aldı yerini buz gibi ilişkiler.
hala kullandığımız annemin gÖğüm diye hitap ettiği,bütün kış sobamızdan hiç inmeyen enerji olmadığı zamnalarda bulaşıklarımıza, banyomuza koşan boş olduğu vakitlerde de darbuka niyetine kullanılan aşağıdan başlayıp yukarı doğru daralan sempatik su kabı.
Tabi istanbul'a taşınmadan önceki süreçte güzelim Karadenizin güzide bir köyünde büyüdük.
Bu güğüm ile sobanın üstünde su ısıtılıp başka bir nesneye aktarılıp ılıştırarak duş alırdık.
Bu güğüm ile kışın yoğun kar yaptığında su boruları donar, ve dışarıda ki karı güğüme koyarak su elde eder idik..
Vel hasıl çocukluğumun bir parça anısıdır, çocuk iken bazı konuların çilesini çektiğini sanmak büyüdükçe özlem duyacağımı aklımın ucundan geçirmezdi sözlük..
