Bu fırtınali dünyada her insanın sahip olması gereken özellik. Güçlü olmayan herkes yenilmeye, mutsuz olmaya alışmıyor. Aksine hemen güçlenmeye çalışıyor. Öyle bir dünyadayız ki herkes birbirini ezme derdinde.
bazen içinde en büyük güçsüzlüğü de barındıran durumdur. o kadar güçlü gibi görünürsün ki aslında her şeyden ümidi kesmiş, vazgeçmişsindir. buna da güçlü olmak dersin. dibe vura vura aydınlığa çıktım sanırsın.
Bir işi yapma kudretine ve iradesine sahip olduğun halde yapmamayı tercih edebilmek güçtür.
Bir adamı öldürmeye gücün yettiği halde ve istediğin halde yapmamayı tercih edebilirsen güçlüsündür.
Uzun zamandır kullandığın uyuşturucu sana zevk verdiği halde ve ona ihtiyaç hissettiğin halde kullanmamayı tercih edebilmek güçlü olmaktır.
Vereceğin bir fetva için; sana yalılar, çok büyük makamlar, yüksek maaşlar verileceğini bildiğin; tam tersi durumda ise seni zindanların, sefaletin, hor ve hâkir görülmenin beklediğini bilerek zulme fetva vermemek güçlü olmaktır.
Güç ne parada ne pazuda ne makam mevkidedir. Güç tercih edebilmektir.
Burada bahsedilen ruhsal ıssızlıksa,
tamamen kendini karalayabiliyor olmak ile alakalı bana göre.
Özeleştiri yapabilmek ne kadar önemli bu hususta, kişinin kendine ipe sapa gelmez şeyler söylemekten vazgeçmesiyle başlar, kendini insanüstü bir düzene inandırarak ve yine kendini ruhsal yaşantısının amaca yönelikliği düşüncesine bulandırmasıyla perçinleşir. Ne ? yoksa sen de suçu çevrene ve kalıtımsal özelliklerine atanlardan mısın ?
Karakterinin mesuliyetini al artık. Onar.
bence hepimiz güçlüyüz. sadece bazılarımız bilerek aptallık yapıyor. hepimiz gerçekleri görebilecek kadar akıllıyız ama yalanı daha çok seviyoruz.
24 saati bir bütün olarak değerlendiremiyoruz.
hepimiz ahkam kesiyoruz gelecek planları ile ilgili
ama en çok anlık zevklere tutuluyoruz.
yapımız böyle
dünya iyi niyetlilerin kaybetmesi için biçilmiş kaftan.
bir birimizi bile başkalarından öğrenmeye çalışıyoruz. aslında dürüst olsak her şey çözülecek.
en basit bir şeyde bile yalan söyleme isteği.
bizi bir beklenti çukuru içerisine atıyorlar yetişkin olunca.
kadın erkek ilişkilerinde olsun iş hayatında olsun sürekli bir hesap verme zorunluluğu.
yetersiz hissedenler direk yalana başvuruyor
dikkatimi çeken şu.
bir kere yalan söylediğin zaman her hangi bir şeye dair, bir daha onu kontrol edemiyorsun.
aslında o ilişki, o iş, o hayat orada bitiyor.
sadece uzuyor biraz katlanıyorsun falan.
biz güçlüyüz ama
yalan olgusu daha güçlü.
öyle dolu kavramları var ki hangisi güçlü olmak; fiziki olarak mı , ruhen mi, yalnız kalıp yalnızlığa dirayetli olarak mı; seni hiç yalnız bırakmayan maddi manevi destekçilerin olan kişilerinin olması olarak mı , maddi olarak bol paran olarak mı , kariyer olarak yüksek mevkii olarak mı, bilgili olarak mı. belki de hepsi. ya da bazı kriterleri siz, güçlü adledmeye bilirsiniz. ekleyedebilirsiniz. ama şu var ; güçlü olmak güzel bir şey.
Küçük bir öğrencim vardı, ben güçlü degilim yapamam demişti. Şimdi benden daha iyi bir okçu oldu.
Gücü hirs ve azimle bağdaştırmalı, kendine inanmali insan.
güçlü birisi olmak için gereken 4 şey: para, karakter, güçlü ve itibarlı(kısacası önemli yerlere gelmiş) insanları tanımak ve tecrübe. aynı zamanda tavrını koyabilmek ve şerefli olmak da önemlidir.
Öyle durduk yere güçlü olunmaz. Yanmak gerek önce. Sonrada çekiç ve örs arasinda dövülmek... Ne kadar yanarsan o kadar dayanıklı, ne kadar dövülürsen o kadar keskin olursun.
Çabuk mu kırılıyorsunuz? Daha yeterince yanmamışsınızdır. Aciz mi hissediyorsunuz? Yeterince dövülmememişsinizdir.
çektiğiniz acı kadar güçlüsünüz. Acılarınızı sevin, sizi yucelten onlar, sizi siz yapan onlar...
en önemli şeyin hayatta kalmak olduğunu bilendir. zannedildiğinin aksine güçlü insan hiddetli davranan, kırıp döken , zaaflarının kurbanı olan biri değildir. hem kendinin hem de ezilenlerin hakkını kimseye çiğnetmeyendir.
zor bir durumla karşılaştığında düşünmeden davranmaz bekler. en uygun zamanda harekete geçer. kendi şansını kendisi yaratmaya çalışır.
bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaz.
böyle biri olmak isterdim .
güçlü olmak güç !
En zayıf yönlerimiz ne zaman ortaya çıkar ?Kendimizi en güçlü sandığımız anlarda tabiki . O ana kadar hiç benzer bir durumla karşılaşmadığımız için hazırlıksız yakalanırız . Aslında günlük yaşantımızı sürdürürken böyle hesapları yapmakda pek mümkün durmuyor .Böyle bir iddia da çok büyük geliyor bana .Ben güçlüyüm demek . Güçlü olmak çok gizemli bir durum . Çünkü daha sınanmadığımız olaylar yada durumlar karşısında nasıl davranacağımızı nerden biliyoruz ki ? Başkası benim için sen çok güçlüsün dediğinde buna inanmak zor geliyor .Çünkü hayat akıyor ve deneyimlemediğimiz bir çok durum var belki de. Gücümüz dünyayı kendimizi anlama isteğimizle orantılı olarak azalır ya da artar . Gücümüze güç katacak deneyimler yaşamamız dileğiyle
