en azından türkiye için geçerli olan önerme. zira yarı feodal bir ülke olan türkiye'de kadın güçlü erkeğin hakimiyetine girdiği kadar güçlüdür. bakın subay karılarına, yüksek mahkeme üyelerinin karılarına, işadamlarının kızlarına, mafya sevgililerine, yönetmenlerle yatan oyunculara, hangisi bir erkeğe ait olmaksızın var olabilir?
ne yazık ki erkek egemen toplumumuzun büyük yanılgılarından biri kadının güçsüz olduğunu düşünmek.
hem güç dediğin nedir allasen?
baklava desen kaslarla onlarca ağırlığı kaldırmak mı?
hırsla kazanılan milyonlarca liraya sahip olmak mı?
bir tokatla eşi, çoluğu, çocuğu yere sermek mi?
kendini pek mühim sanan, her fırsatta güç gösterisi yapmayı görev bilen erkek sözüm sana:
güçsüz gördüğün o kadın; annen, kız kardeşin, sevgilin, eşin oluyor ve yeri geldiğinde erkeğim diye geçinen çoğundan da daha yürekli davranabiliyor. bunu unutma emi!