güç

entry88 galeri3
    88.
  1. 87.
  2. 86.
  3. 85.
  4. Yapılması zor olan.

    Misal yaşamak..
    1 ...
  5. 84.
  6. büyük güçler büyük sorumluluklar getirir.
    repliğini hatırlatan şey.
    0 ...
  7. 83.
  8. Hırs ve doyumsuzluğu beraberinde getirir.
    0 ...
  9. 72.
  10. "guc, en genis anlamiyla dilenen sonuca ulasabilme yetisidir, bazen bir seyi yapabilmek icin "gucunun" olmasi olarak gorulebilir. bu, kisinin kendini hayatta tutabilme yetisinden, hukumetin ekonomik gelisim tesvik edebilme yetisine kadar her seyi icerir. fakat politikada, guc bir iliski gibi gorulur; yani baskalarinin davranislarina, onlarin istemine bagli olmadan tesir edebilme yetisi. bu, insanlar uzerindeki "kudret" imasina gelebilir. guc, odullendirme veya cezalandirma yetileriyle bagdastirilarak, "tesir etme"nin aksine, zorbalik ve manipulasyon anlamlarini da getirebilir. "

    andrew heywood- politics.
    0 ...
  11. 5.
  12. Birim zamandaki iştir. YAda Ben Çok yanlış anlamışım konuyu.
    0 ...
  13. 71.
  14. Parayla doğru orantılı olan her şeydir.
    0 ...
  15. 70.
  16. günümüzde para anlamına gelen kelime.
    0 ...
  17. 69.
  18. Bir şeyi gerçekleştirecek veya yok edecek kuvvete sahip olmak değildir.
    Güç bir şeyin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini, yok edilip edilmeyeceğini seçme şansını elinde bulundurmaktır.

    Bu gerçeği idrak edemeyen pek çok kişiyi güç sindirir. Çünkü bu kimseler için güç, sahibinden daha güçlü olmuştur.
    2 ...
  19. 68.
  20. Güç ne kadar hızlı enerji aktarılabildiği ya da ne kadar hızlı iş yapılabildiği anlamına gelir. Birim zamanda aktarılan veya dönüştürülen enerjiye ya da yapılan işe güç denir, P simgesiyle gösterilir. Matematiksel olarak şöyle gösterilir:


    Guc = \frac{is}{zaman \space araligi}
    Guc=
    zaman araligi
    is


    Guc = \frac{aktarilan \space enerji}{zaman \space araligi}
    Guc=
    zaman araligi
    aktarilan enerji


    Guc = \frac{donusturulen \space enerji}{zaman \space araligi}
    Guc=
    zaman araligi
    donusturulen enerji


    Yukarıdaki üç tanım da aslında birbirine çok benziyor. Simgelerle yazarsak:

    P = \frac{W}{\Delta t}
    P=
    Δt
    W


    P = \frac{\Delta E}{\Delta t}
    P=
    Δt
    ΔE


    Güç türetilmiş bir niceliktir ve skaler bir büyüklüktür. Birimi watt (W) olarak da adlandırılan J/s’dir. Ayrıca beygir gücü (horsepower, HP) ile de belirtilebilir.
    1 ...
  21. 67.
  22. içinizde var olandır.Sadece görüp kullanmasını bilin.
    0 ...
  23. 66.
  24. herşeyin çözümüdür ülkemizde = paradır varsa güçlü yoksa güçsüzsün demektir.
    0 ...
  25. 65.
  26. irade güç demektir. güç; öldürme yetkisine sahip olup da öldürmemektir. bunun dışındakiler ise adalettir.
    0 ...
  27. 64.
  28. Üstünlük sağlamaya yarayan şey.
    1 ...
  29. 63.
  30. Güç fizikteki tanımıyla birim zamandaki iş yapabilme kapasitesidir. Burası önemli, yapılan iş değildir iş yapabilme kapasitesidir. Yani dünyayı ve insanlığı anlama da güç elimizdeki tek parametre değildir. iki parametreden biridir. ikinci parametre istenç dediğimiz o işi yapma isteğidir.

    Güç temelde üç sınıfta incelenebilir. Bunlar tüketim nesnelerinin üretimi, silahlı güç üretimi ve algı üretimi. Bunların dışında çeşitli güç faktörleri varmış gibi gözükse de aslında bu diğer üretim faktörleri sadece bu üç faktörlerin çeşitli biçimlerde bir araya gelmiş halidir.

    Gücün en eski formu olan tüketim nesnelerini üretme meselesi çok eskiye, bilinen ilk organizma olan bakteriye kadar uzanır. Bakteri ne tip tüketim nesneleri üretir dediğimizde elimizdeki cevap, 19 amino asit ve 1 imino asitten oluşan nesneleriyle protein üretmesi, kendi genomunu kopyalayarak kendi benzerlerini üreterek kendi sürdürülebilirliğini üüretmesi ve aynı zamanda içine aldığı enerji yapıtaşlarını dönüştürüp istediği anda kullanmasını sağlayan adp ve atp üretmesi. işte bu üç maddede özetlediğimiz o ilkel prokaryot hücrenin sahip olduğu güç formuyla insandaki güç formu üç aşağı beş yukarı benzerdir. insanda temelde bugünki medeniyeti oluşturmasını sağlayan güce üç maddede ulaşmıştır. Birincisi enerji, direk tüketim nesneleri (bkz: araba) (bkz: ev) ve bilgi üretme kapasitesi, ikincisi kendi sürdürülebilirliğini sağlayacak ölçüde sağlıklı yaşamın koşullarını sağlayacak hijyeni ve sosyalliği sağlaması. Üçüncüsü o ürettiği bilgilerle elde ettiği temelle medeniyetin proteinleri olan kültürel alışkanlıkları üretmesi. işte insanın tüketim nesnelerini üretmesi böyle bir şeydir. Güç ilişkileri nin bu boyutu, bu evin harcını toplu olarak üreten kim, Bu tütün sektörünün sahibi kim vs. diyerek anlaşılabilir.

    ikincisi silahlı güç üretimi, işte bu o ilkel bakteri de yoktu. Bunun gelişimi çok daha geç döneme rastlar. Bakteri sayısı iyice artınca oluşan rekabet karşısında oluşturulmuş bir yetenektir. Bunun özü aslında serbest piyasa ekonomisinin neden bir rüyadan ibaret olduğunu da ortaya koyar. Çünkü silahlı gücün iki unsuru daha önce evrimsel sistemde bulunmayan iki yeni faktör eklemiştir: silahlı güce sahip olan tarafın yarattığı güvenlik ve silahlı güce sahip olmayanın elinde zorla alının üretim faktörleri ve hızlı tüketim nesneleriyle üretime dayalı biyosferde ilk defa bir asimetri oluşmuştur. işte oluşan bu asimetrinin sonucunda bugün abd dünyaya 55 trilyon dolarlık parasal genişlemeyle refah transferi sağlamaktadır. Bir insanın malına el koymak için illa gidip işgal etmek gerekmez. Öyle büyük silahlar yaparsın ki karşının güvenlik algısından kaynaklı refahı çöp olur ve bu refah da sana akar. işte silah meselesinin bugünki özü de buudr. Yani başta tanımladığımız üretim ilişkilerini tamamen bozan, asimetriler yaratan bir sistem. Diğer bütün şeyleri bir kenara bırakırsak abd'nin bastığı 55 trilyon dolar dünyadaki toplam servetin 830 trilyon dolar olduğu noktada
    55/775=0.071lik yani %7.1'lik asimetri oluşturmaktadır. Çeşitli finansal ıvır zıvırları (bkz: tahvil) da buna eklediğinizde dünya milli gelirinin %24'ünü oluşturan abd'nin klasik kaiptalizmde oluşturduğu asimetri %12 civarındadır. Yani tasarruf oranlarının dünya ortalamasında olduğunu varsayarsak amerikan varlığının yarısı tamamen silahlı gücüyle algıda yarattığı asimetriden kaynaklanır. Bu tip yapıların canlılarda görünümü 1-2 milyar yıl öncesine dayanır, ilk avcı canlılarla birlikte. insan alemindeyse özellikle romayla başlayan bu asimetriyi arttırarak refah sağlama büyük bir güç haline gelmiştir.

    Üçüncü güç faktörümüz olan algının kontrol edilmesiyse gelişmiş bir sinirsel yapı gerektirir ki bunın başlangıcına hayvanlar alemi diyebiliriz. Üçüncü gücümüzün silahlı güçle ciddi benzerlikleri olsa da bu güç faktörümüzü ikincisinden ayıran temel şey algıyı kontrol eden tarafın var olduğunu düşündüğü dış dünyadan başka bir dünya algısını diğerlerine dayatmasıdır. Yani şöyle, elinizde bir bilgi matriksi var. Bu bilgi matriksinin çalıştığına inanıyorsunuz. Fakat bu çalıştığını inandığınız bilgi matriksinii size sağladığı avantajı dışarıyla paylaşmanız halinde artık o matriks o kadar faydalı olmayacak. Bunun yerine ne yaparsınız? inanılma katsayına k diyelim, inanılan matriksin size sağladığı faydaya da l. Siz k*l maksimizasyonuyla kendinize sağlayabileceğiniz faydanın maksimum olduğu matriksi dışarıya sunarsınız. Yani temelde yalan söylersiniz. Bu gücün silahlı güçten farkı budur. Silahlı güçte gerçekler üzerinden sağlanan asimetri burada yalanlar üzerinden sağlanır. Bu yalan dediğim şeye özel bir anlam yüklüyorum, yalan sadece yanlış bilgi matrixinin verilmesi değil; aynı zamanda gerçek bilgi matriksinin yanlışlar içine gömülerek asimilasyonunu sağlamak, onu tüketmek, yeniden matrikslemeyle yok etmek. Örneğin siz zayıf bir güvercinsiniz, karşınızdaki güvercine karşı iyice kendinizi şişirerek kendinizin güçlü olduğunu o yemekten uzaklaşmazsa başına bela geleceğini söylüyorsunuz. Bir yandan kendi zayıflığınızı yokmuş gibi gösterirken bir yandan da güçlü olduğunuza dair bilginin propagandasınız yapıyorsunuz. Batmak üzere olan bir şirketin ne kadar başarılı olduğuna dair reklam yaparak borsada satış yapmak ve sonuçta külfeti saf gördüğünüz küçük yatırımcıya yıkmak da böyle bir şeydir.

    Bu üç güç faktörünün analizi bunlar ayrık olsalardı görece yapılabilir olurdu. Fakat bu üç güç faktörü de birbirleriyle bağdaştırılmış güç faktörleridir. Bir çok alanda özlerinin aynılaşmasalar da eklemlendikleri görülebilir. Örneğin din motivasyonuyla hareket eden silahlı gruplar ikinci ve üçüncü güç faktörünün garip bir eklemlenmesidir, o silahlı grup başka bir ülke tarafından finanse ediliyorsa üç unsurun eklemlenmesi dahi denilebilir. Mamafih gücün günümüzdeki hali böyle anlaşılabilir.
    1 ...
  31. 62.
  32. belki de gücün doğasını anlamamıza bağlıdır bütün sorunların çözümü.
    1 ...
  33. 61.
  34. Ego ile beraber insanoğlunun varlık sebebidir. Çoğalmak falan bunlar hikaye. Asıl temel güç ve egodur. Her insan ölümle yaşarken gücü ele almayı, hükmetmeyi ve egosunu farklı yollarla tatmin etmeyi arzular. Bu sebeple halen şu an burada bu giriyi yazabiliyoruz.
    1 ...
  35. 60.
  36. 59.
  37. kökleri beyinde zevk aldığımızda faal hale gelen ödül devresine kadar uzanır.
    0 ...
  38. 58.
  39. kimilerinin güçsüzlüğün daha içten, daha gerçek, daha masum olduğunu düşündüğünü düşünerekten yıllarca elimin tersiyle ittiğim kavramdır.

    fakat güçsüzlük yalnızca bebeklere ve çocuklara yakışmakta.

    bunu daha önceden ayırt edemediğim için mutluyum.

    ya da öyle sanıyorda olabilirim.

    bakalım şimdi gelecek ne söyleyecek.

    dinliyorum.
    0 ...
  40. 57.
  41. O sıralar hangi zamanın başlangıç kısmına çağ atlamıştım ve ne kadar güçlü olabilirdim hiçbir fikrim bile yoktu hatta yazan kitabın yan temasıdır.
    1 ...
  42. 56.
  43. bir olay sonrasında ayağa kalkabilmek için gerekli olan manevi yük.
    1 ...
  44. 55.
  45. yeniden hükmetmek istiyorsun ancak köle olmak isteyen artık ecnebi bize. kendilerinin de hayran olunası olduğunun farkına vardı hayran olanlar. bu yüzden itaat etmiyorlar artık. kime hükmedecek insan kimin üzerinde yükselecek. değerini, başkalarının üzerinden çizen son insan öldu; şimdi halk tabakasının öldüğü gündür. son insan öldü de abes yaşamlarını da beraberinde götürdü böylece yok oldular.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük